Ülkemizde partiden bol bir şey yok... Maşallah 138 tane siyasi partimiz var... Bunlardan ancak 24’ü son seçimlere girebildi... Peki, girdiler de ne oldu? Hiç birinin sesi duyulmadı.

Aklın yolu birdir.

Bunun böyle yürümeyeceğini anladılar.

O nedenle partilerin 5’i bir araya gelip “Kurtuluş İttifakı” kurmaya karar verdi ve bunu gerçekleştirdi.

■ ATA Parti (Lideri Namık Kemal Zeybek)

■ DOĞRU PARTİ (Lideri Rifat Serdaroğlu)

■ YURT Partisi (Lideri, Sadettin Tantan)

■ ADALET Partisi (Lideri Vecdet Öz)

■ MİLLİYETÇİ TÜRKİYE Partisi (Lideri Ahmet Yılmaz)

Bu 5 parti “Kurtuluş İttifakı” adı altında bir araya geldi. 5 partinin genel başkanlarını uzaktan da olsa tanıyorum.  Aklı başında, düzgün siyasetçilerdir.

Ortak bildiride “Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır” dediler.

★★★

“Kurtuluş İttifakı”nın ilk bildirisinde:

Türk ve Atatürk’le sorunu olmayan...  Cumhuriyet değerlerine bağlı... Yurdunu seven herkes, birliğe davet edildi ve:

“Milletimizin gasp edilen egemenlik haklarının milletimize iade edilmesi suretiyle...

Parlamenter demokratik sisteme dönülerek adalet  ve demokrasi temelinde...

Hukukun üstünlüğüne dayalı güven ortamının yeniden tesis edilmesi...

Sınır güvenliği sağlanarak kaçak ve sığınmacı girişinin engellenmesi...

Ülkemizde bulunan sığınmacıların ülkelerine hızla geri gönderilmesi...

Cumhuriyet ve laiklik karşıtı odaklarla, bütün bölücü fikir ve yapılarla mücadele etmek önceliğimiz olacaktır.” denildi.

NEREDEEN

NEREYE...

“Kurtuluş İttifakı”nın beş üyesinden biri olan Adalet Partisi Genel Başkanı Dr. Vecdet Öz’ün bir süre önce yayınladığı ilginç mesajı şöyle:

“Bu ülke, bir babanın tek maaşla kira ödediği... Ailesini gül gibi geçindirdiği... Her yıl tatile götürdüğü... İyi bir sosyal hayat yaşattığı... Evlâtlarını sıkıntı çekmeden okuttuğu ve evlendirdiği... Yaşlandığında ise emekli ikramiyesi ile ev alıp, emekli maaşıyla huzur içinde bir yaşam sürdüğü... Müreffeh günlerden, ailece canhıraş çalıştıkları halde bir türlü sefaletten kurtulamadıkları, asosyal ve insanlık dışı bir yaşama mahkûm edildikleri garabet dolu günlere geldi.

İşte YENİ TÜRKİYE, işte AKP YÜZYILI”

Gerici eğitimde ısrar!

Türkiye’nin güzel günlere ulaşmasını boşuna mı bekliyoruz nedir?

Bilime ve laikliğe darbe vuran gerici müfredatla ileri gitmemiz mümkün değil.

Atatürk ve Cumhuriyet değerlerinin azaltıldığı, laik ve bilimsel eğitimin acımasızca tırpanlandığı müfredat maalesef kabul edildi.

Talim Terbiye Kurulu’nun onay verdiği yeni müfredat “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” gibi fiyakalı bir isim altında, gelecek eğitim yılında uygulanmaya başlanacak.

Eğitim bir ülkenin istikbalidir. Gerçek bir beka meselesidir. İktidarın bu dayatmacı yaklaşımlarıyla ülke ancak uzun yıllar gerisine götürülebilir!

Tarikat ve cemaatleri sivil toplum örgütleri olarak kabul edip, onlarla eğitim anlaşmaları imzalayan Milli Eğitim Bakan Yusuf Tekin ülke eğitimini çağın dışına ittiğinin belki de farkında değil, “Biz itirazlara aldırmadan yolumuza devam edeceğiz.” diyor. Allah sonumuzu hayreylesin!

TEBESSÜM

Berberin acemisi...

Adam sakal tıraşı olmak için berbere gider.

Berber acemi... Hem gevezelik yapıp, hem tıraş ederken adamın yüzünü dört yerinden keser. Özür dileyen berber havayı yumuşatıp, yüzü kesik müşterinin dikkatini başka yere çekmek için sorar:

“Siz daha önce burada hiç tıraş olmuş muydunuz?”

“Hayır” der adam “Ben bu kolumu Kıbrıs Savaşı’nda kaybettim...”

GÜNÜN SÖZÜ

Kitabın ve kadının parlak ve güzel cildine aldanma, içine bak!