Türk müsün? O zaman ölümlerden ölüm beğeneceksin, öyle değil mi?
Nedir bu başımıza gelenler?
Gerçekten “Ucuz ölümler ülkesi olduk!”
Otel yangınında ölüyoruz... Orman yangınında kavrulup kömür oluyoruz... Trafikte can veriyoruz... Denizde boğuluyoruz... Yolda yürürken kafamıza bir şey düşüyor, öbür dünyayı boyluyoruz!
Nedir bu çektiğimiz?
Ülkemiz yönetilemiyor maalesef!
Bağrımız yanık, yüreklerimiz yaralı!
“Tanrım! Ne günah işledik de bizi böyle bir yönetime mahkûm ettin?” diye yakaranlara hak vermemek mümkün değil!
Her gün bir facia!
★★★
Son acı haber İskenderun’dan geldi.
40 dereceyi aşan sıcaklıkta yapılan talimin sonucunda iki askerimiz hayatını kaybetti!
Ölüm sebebi aşırı sıcakta susuz kalmak!
Hatay’ın ilçesi İskenderun’daki Deniz Er Eğitim Alayı Acemi Birliği’nde vatani görevini yapan askerlerden 7’si, güneş altındaki eğitimde fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. 5 er kurtarılırken, 2 er aşırı sıvı kaybı (susuzluk) nedeniyle hayatını kaybetti.
Dedik ya... İnsan hayatının fazla değeri yok! Ucuz ölümler ülkesi olduk!
“Gölgede 40 dereceyi aşan, güneş altında 50 dereceye yaklaşan sıcakta talim yaptırılır mı?” diye sormanın bir anlamı yok! Bizde olmayan hiçbir şey yoktur. Her şey olur!
★★★
Emekli Doktor Yarbay Semih Dikkatli, faciayı “Susuzluktan çoklu organ yetmezliği durumuna gelinmesi ciddi bir ihmali ortaya koyuyor” diye özetledi.
Askerlerin “Güneş çarpmasına” maruz kalmış olabileceğini belirten Doktor Yarbay Dikkatli “Eskiden İskenderun’da Deniz Hastanesi vardı. Askeri sağlık sistemi ayakta kalsaydı ve o hastane kapatılmasaydı askerlerimizin durumu hemen hastaneye bildirilir, hastanede onları deneyimli bir ekip karşılar, derhal damar yolu açılarak sıvı tedavisine başlanırdı. Bu sistem hayatta olsa, askerlerimiz yaşayabilirdi” dedi.
★★★
Türkiye’de, ihmal ve tedbirsizlik gibi nedenlerle peş peşe gelen ölümlere ağlamaktan perişan olduk.
Ciddiyetsizlik, gaflet, insan hayatını hiçe sayma... Ne isterseniz var ülkemizde!
Peki, sorumlular bulunup en ağır cezayı alırlar mı?
Böyle bir şey olmaz tabii ki... Hangi facianın sorumluları gereken cezayı aldılar ki?
Burası Türkiye! Ucuz ölümler ülkesi!
Ekranların karartılması çağ dışı, yüz karası bir olay!
Bir hukuk devletinde böyle keyfi cezalar olmaz!
RTÜK diye bir kurul var... Güya, radyo ve televizyon yayınlarını düzene sokacak bir kurul...
Oysa, demokrasi ve hukuk düzeninden uzak, adaletsiz kararların kaynağı oldu bu kurul...
Neredeyse astığı astık, kestiği kestik!
Anayasal hak olan basın (medya) özgürlüğünü yok eden RTÜK suç işlemeye devam ediyor.
Fakat öyle bir dönemdeyiz ki, hesap soracak hiçbir merci yok!
Kurul âdeta bir “CEZA İNFAZ KURULU” haline geldi, sırtını iktidara dayayarak cezalar yağdırmaya devam ediyor.
SÖZCÜ TV’ye verilen 10 günlük ekran karartma cezasından sonra bu defa da TELE-1’e 5 gün kapatma cezası verdi. Neden?
TELE-1’deki “4 Soru, 4 Yanıt” programında, medyanın yüz akı olan Merdan Yanardağ’ın “15 Temmuz İslâmcı bir darbe girişimiydi. Temel sorumlusu AKP iktidarıdır!” şeklindeki değerlendirmesi nedeniyle 5 gün ekran karatma ile birlikte ağır para cezası verdi.
Sebep “Toplumu kin ve düşmanlığa tahrik”miş!
Düzgün bir yorumdan kin ve düşmanlık nasıl çıkarılır, anlamak mümkün değil!
RTÜK, devekuşu gibi başını kuma sokup, gerçeği görmek istemiyor, gerçeği görüp anlatanlara da ceza yağdırıyor!
Utanç verici bir durum bu!
GÜNÜN SÖZÜ
“Hayat bitiyor” diye üzülmek yerine düşünün: “Ya hiç başlamasaydı?”
