Günlerdir sonuçları tartışılan seçimi anlatan en veciz cümle şudur:

“Tek Adam mağlup olmuş ve TEK ADAM SİSTEMİ ezici bir yenilgi almıştır!”

Halkın sandıkta oylarıyla gösterdiği tepki, ülkenin yönetim tarzına bir başkaldırıdır! Demokratik bir isyandır bu!

İktidar vatandaştan “Geçerli oy” alamamış, sınıfta kalmıştır!

Türkiye “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” denilen ve dünyada eşi-benzeri olmayan bir sistemle yönetilmeye başlandıktan sonra hemen her alanda geriledi, ekonomide adeta bir deprem meydana geldi, çöküş kaçınılmaz oldu!

★★★

Peki şimdi ne olacak? Ülke rahata, huzura kavuşacak mı? Bunu zaman gösterecek. Çünkü ipler hâlâ AKP’nin elinde...

“Mesajı aldık” diyen iktidar, Cumhuriyet devrimlerine karşı duyduğu alerjiden, Atatürk düşmanlığından, laiklik karşıtlığından vaz geçecek mi?

Ülkede artan yolsuzluk ve akıl dışı israflar son bulacak mı?

Partizanlık, ayrımcılık, nepotizm (akraba kayırma) bitecek mi?

Milli Eğitim akılcı bir yola sokulacak mı? Okulların Diyanet’e ve tarikatlara tesliminden vazgeçilecek mi?

Haksızlık ve hukuksuzluklara “Dur” denilecek mi?

Ekonomide 1400 yıl önceki kuralların artık geçerli olmadığı kabul edilip, çağdaş bir anlayışa dönülecek mi?

Tüm bunlar için bir zihniyet değişikliği gerekiyor.

İktidar bu değişimi gerçekleştirmezse daha da geriye gidecek, AKP’nin büyük çöküşünü önleyemeyecek!

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ya hatalarımızı görerek kendimizi toparlarız ya da güneşi gören buz misali erimeye devam ederiz! Ortada sadece bir oy kaybı değil, kan ve ruh kaybı da var.” demesi, gerçekçi bir görüşü sergiliyor.

★★★

Seçim sonuçlarının bize anlattığı gerçek şudur:

CHP’nin yükselişinin en önemli sebebi, iktidarın ekonomideki akıl almaz başarısızlığıdır.

10 ay önce, bir kurtarıcı havasıyla ekonominin başına getirilen Mehmet Şimşek “Nas var, size bize ne oluyor ki?”, “Faiz sebep, enflasyon sonuç” gibi sözlerin ve bilim dışı tezlerin yarattığı tahribatı hâlâ giderebilmiş değil!

Gerçeklere gözleri kapalı!

Seçim sonuçları bile Devlet Bahçeli’nin düşüncelerini değiştirmedi.

O hâlâ ülkede işlerin iyi gittiğini, halkın memnun ve mutlu olduğunu düşünüyor.

Öyle olmasaydı AKP’ye desteği devam etmezdi.

Ona göre Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonominin çökmesinden, ülkemizin bu hale gelmesinden sorumlu değil! Bahçeli için Erdoğan “Kurtarıcı lider!”

“MHP mesajı aldı, seçim sonuçlarını çok boyutlu değerlendireceğiz.” diyen Devlet Bahçeli, AKP’ye desteğini sürdürüyor.

Bazı okurlarım, gönderdikleri e-postalarda “Sayın Bahçeli böylesine Erdoğan hayranı ise neden AKP’li olmuyor?” diye soruyorlar.

Açlık sınırının 20 bin lirayı, yoksulluk sınırının 57 bin lirayı geçtiği bir ülkede vatandaş ne kadar mutluluk olabilir ki?

Millet ucuz ne varsa oraya koşuyor, uzun kuyruklara girerek, ucuz ekmek, ucuz et, ucuz mercimek, nohut, makarna, vs. almak için mücadele ediyor.

Bahçeli Bey bunları gayet iyi biliyor ama AKP’ye desteğinden geri kalmıyor!

İktidar ve ortağı tüm gerçeklere gözlerini kapamış görünüyor.

TEBESSÜM

Temel, hızlı trende!

Temel trene binmiş, biraz sonra kondüktör gelmiş, Temel’in uzattığı bileti görünce “Ceza vereceksiniz!” demiş.

“Niçun ceza verecek mişum?”

“Bu tren ekspres...”

“Ne fark eder?”

“Ne fark eder olur mu? Bu tren hızlı gider!”

Temel kızmış:

“Bana ne, siz de yavaş gidin! Hızlı gitmek şart midur?”

GÜNÜN SÖZÜ

Akılları bir çuvala doldurmuşlar, herkes yine kendi aklını almış!