Fenerbahçe tarihi bir farkla kazanabilirdi. Beşiktaş maçın 3-1 bitmesine şükretmeli. Bu kadar amaçsız bir Beşiktaş izlememiştim bugüne kadar. Siyah-beyaz forma giymiş 11 futbolcu vardı sadece sahada.
Birbirinden kopuk, ne yaptığını bilmeyen, bitik halde oyunculardan kurulu bir oyuncu topluluğu vardı... Enkaz haldeki bu kadroyu bırakın Rıza Çalımbay’ı Guardiola bile ayağa kaldıramaz. Beşiktaş iflas etmiş.
Fenerbahçe ise ne yaptığını bilen, sahaya doğru yerleşen, sürekli kanatları zorlayan, doğru bindirmeleri yapan, birbiriyle uyumlu bir haldeydi. Zaten gol de tipik bir Fenerbahçe golüydü. Ferdi verdi, Tadic kesti Dzeko stoperlerin arasından bitirdi.
Ama Samet gibi bir oyuncunuz varsa her an her şeye hazırlıklı olmanız gerekir. Cenk’e yaptığı gereksiz penaltı ile Beşiktaş’a umut oldu. Sadece o kadar. Bu umut ilk devreyi çıkarmaya yetti. İkinci yarıda tek taraflı bir oyun vardı. Fenerbahçe oynadı, Beşiktaş izledi. Bir derbide ev sahibi takımın bu kadar ezildiğini hatırlamıyorum.
Ligin dibindeki Anadolu takımları bile bu kadar pozisyon vermezdi herhalde Fenerbahçe’ye. Fred, Szymanski, Dzeko ve İrfan biraz daha dikkatli olsa ve Mert kalesinde sağlam durmasa maç çoktan biterdi. Samet neyse Beşiktaş için de Bailly o. Yaptırdığı iki gereksiz penaltı ile derbinin kaderini çizdi. Tadic laubali bir ikinci penaltı attı. Szymanski ise müthiş golüyle hak edilmiş bir zaferi imzaladı.
Son söz de Attila Karaoğlan’a. Böylesine kolay bir derbiyi bile kaldıramadı. İki net pozisyon VAR’dan dönmek zorunda kaldı. Bu bile skandaldı.