RÖPORTAJ: Özlem GÜRSES     FOTOĞRAF: Mert ARISLAN

Erdoğan’ın AYM’ye tepkisini değerlendiren Cindoruk, “Bir tarafta cumhuriyeti ile kavga eden bir idare, diğer tarafta o devletten ayrılmak isteyen bir milis gücü var. Cumhurbaşkanı kendi sözünü hakim kılmak istiyor. Bugünkü manzarada anayasa değişikliği uygun değil” dedi.


Özlem Gürses, Türkiye’nin içinde bulunduğu hukuk krizine anahtar
olması için Hüsamettin Cindoruk’un kapısını çaldı.


Ana­ya­sa Mah­ke­me­si ka­rar­la­rı, do­ku­nul­maz­lık tar­tış­ma­la­rı, Ana­ya­sa Ko­mis­yo­nu­’nun bir dev­ri­lip bir tek­rar ku­ru­lan an­la­şıl­maz ma­sa­sı, dış po­li­ti­ka­da dev­let­ler hu­ku­ku açı­sın­dan var­dı­ğı­mız nok­ta... Tüm bun­lar ya­şa­nır­ken de­ne­yim­li si­ya­set­çi ve say­gın bir hu­kuk ada­mı­nın ka­pı­sı­nı çal­mak şart ol­du. Hü­sa­met­tin Cin­do­ru­k’­u zi­ya­re­te bu gün­dem­le git­tim. Bel­ki ya­nıt­la­rı bu kar­ma­şık gün­de­mi an­la­mak­ta bir anah­tar olu­r di­ye... Söy­le­dik­le­ri yü­re­ği­mi dağ­la­dı.

- Tür­ki­ye hu­kuk açı­sın­dan na­sıl bir nok­ta­da?
Ara re­jim­ler­de hu­kuk da, de­mok­ra­si de ol­mu­yor za­ten. On­la­rı çı­ka­rır­san Tür­ki­ye böy­le bir dö­nem hiç ya­şa­ma­mış­tı. Tür­ki­ye­’de bir iç hu­kuk kri­zi var. Cum­hur­baş­ka­nı ken­di sö­zü­nü ha­kim kıl­mak is­ti­yor. Yar­gı­ya, Da­nış­ta­y’­a, Sa­yış­ta­y’­a ak­lı­nı­za ne ge­lir­se mü­da­ha­le eden cum­hur­baş­ka­nı olur mu? Cum­hur­baş­ka­nı gü­cü­nü sa­de­ce ve sa­de­ce ba­ğım­sız ol­mak­tan al­ma­lı­dır. Bir bil­ge ada­ma, sığınabileceği bir Cum­hur­baş­ka­nı’­na ih­ti­ya­cı var Türkiye’nin. Cum­hur­baş­ka­nı­’n­dan bek­le­di­ği­miz sa­de­ce ah­lak­lı, fa­zi­let­li, va­tan­se­ver ol­ma­sı de­ğil sa­kin güç ol­ma­sı­dır.

“AK­TİF Sİ­YA­SE­TE DÖ­NE­CE­K”

- Sa­yın Er­do­ğa­n’­ın hu­ku­ka mü­da­ha­le­de­ki ama­cı ne?
Ben­ce be­ye­fen­di Cum­hur­baş­kan­lı­ğı­’nı ye­ter­li bul­ma­dı, ak­tif si­ya­se­te ge­ri dön­mek is­ti­yor. Çok bü­yük bir ih­ti­ras için­de Tür­ki­ye­’yi dö­nüş­tür­mek is­te­yen bir Cum­hur­baş­ka­nı. Ön­ce baş­kan­lık sis­te­mi­ni zor­la­ya­cak­ ama yol tı­ka­na­cak­tır. Çok kı­sa bir za­man­da ak­tif si­ya­se­te dö­ne­ce­ği­ni dü­şü­nü­yo­rum.

- Siz­ce Tür­ki­ye­’de bir ana­ya­sa ya da bir yö­ne­tim sis­te­mi so­ru­nu var mı?
Bu ana­ya­sa uy­gu­lan­sa fo­toğ­raf da­ha net or­ta­ya çı­ka­cak. Bir grup Tür­ki­ye­’yi bö­le­bi­le­ce­ği­ni ve ye­ni bir dev­let ku­ra­bi­le­ce­ği­ni zan­ne­di­yor. Bu­nu da ana­ya­sa üze­rin­den yap­mak is­ti­yor. Hat­ta bu­nu dü­şü­nen­le­rin par­ti­le­ri var, mi­lis kuv­vet­le­ri var. Bu te­rör ha­re­ke­ti de­ğil bu bay­rak is­te­yen, top­rak is­te­yen ve ye­ni bir kim­lik is­te­yen, dev­let is­te­yen bü­yük bir ha­re­ket. Bir ırk­çı ha­re­ket­tir bu...

“HAL­KA ÖR­NEK OL­MA­LI­”

- Pe­ki ana­ya­sa­yı ne­den de­ğiş­tir­mek is­ti­yor­lar?
An­la­mak müm­kün de­ğil. Ana­ya­sa­nın yar­gı ba­ğım­sız­lı­ğı­na en­gel bir ta­ra­fı var mı? Asıl YÖ­K’­ü kal­dır­mak la­zım. İkin­ci­si, TRT’­nin özel­leş­me­si ge­re­ki­yor. Ana­ya­sa Mah­ke­me­si­’ni da­ha ba­ğım­sız ha­le ge­ti­re­bi­lir­si­niz, bu­nun yo­lu da yar­gıç­la­rın se­çil­me yön­te­mi­nin de­ğiş­me­si­dir. Bun­la­rı ni­ye yap­mı­yor­su­nuz? Dev­let De­net­le­me Ku­ru­lu olur mu Cum­hur­baş­ka­nı­’na bağ­lı? Cum­hur­baş­kan­lı­ğı­’nın Ge­nel Sek­re­ter­li­ği olur mu? Dün­ya­da yok. Cum­hur­baş­ka­nı­’nın ken­di var, söz­cü­sü­ne ne ih­ti­yaç var?

- Cum­hur­baş­kan­lı­ğı ma­ka­mı­nın da ba­zı yet­ki­le­rin­de boş­luk­lar var.
Bir ana­ya­sa hu­ku­ku hat­ta bir dev­let, bir Cum­hur­baş­ka­nı­’nın suç iş­le­ye­ce­ği­ni var­sa­ya­bi­lir mi? Va­tan ha­in­li­ği ha­riç ön­gö­re­mez. Bir dev­le­tin en say­gın in­sa­nı­dır Cum­hur­baş­ka­nı. Cum­hur­baş­ka­nı ko­nuş­ma­sıy­la, dav­ra­nı­şıy­la, her şe­yiy­le hal­ka ör­nek olur.

- Tür­ki­ye­’nin ba­şı­na bun­dan da­ha kö­tü ne ge­le­bi­lir?
Bugünkü man­za­ra­ bir ana­ya­sa de­ği­şik­li­ği­ne uy­gun de­ğil. Tür­ki­ye bir iç sa­vaş ya­şı­yor. Ve bu sa­va­şın ta­raf­la­rın­dan bi­ri olan ör­güt ar­tık te­rör ör­gü­tü de­ğil bir mi­lis kuv­ve­ti. Su­ri­ye po­li­ti­ka­mı­zın yan­lış­lı­ğın­dan ötü­rü, sı­nı­r­da ar­tık dev­let yok. Tür­ki­ye dev­let­ler hu­ku­ku açı­sın­dan çe­te­ler­le uğ­ra­şan, içeri­de de bir mi­lis gü­cüy­le sa­va­şan dev­let ha­li­ne gel­miş­tir. Tür­ki­ye­’nin önün­de bü­yük so­run­lar var.

- Bu nok­ta­ya gel­me­mi­zin so­rum­lu­la­rı yok mu?
Bu­nun so­rum­lu­su te­rör ör­gü­tü ile mü­za­ke­re­yi 2 bu­çuk yıl sür­dü­ren ik­ti­dar­dır. On­lar Tür­ki­ye­’yi bir önem­li si­lah ve mü­him­mat de­po­su ha­li­ne ge­tir­miş­ler­se so­rum­lu­su ne Ame­ri­ka, ne Rus­ya­’dır. Türk hal­kı­nın ve Türk Dev­le­ti­’nin de bunda bir sorumluluğu yok.

- So­nuç­la­rı­nı hem Türk hal­kı, hem Türk Dev­le­ti ya­şı­yor.
Çok zor du­rum­da­yız. Ben si­ya­set­te mu­ha­fa­za­kar par­ti­le­rin ol­ma­sı­na say­gı du­ya­rım ama re­ji­mi de­ğiş­tir­mek is­ti­yor­sa o za­man dur­mak la­zım. Cum­hu­ri­ye­ti ile kav­ga eden, çok an­lı şan­lı ku­rul­muş bir dev­le­ti in­kar eden bir ida­re­nin yö­net­ti­ği bir dev­let ve o dev­let­ten ay­rıl­mak is­te­yen bir mi­lis gü­cü. Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti bir Kur­tu­luş Sa­va­şı ya­şı­yor.

‘Anayasamızda her türlü insan var’

Anayasa, vatandaşlık esasına göre yapılmış bir anayasadır. Ama bu devleti kim kurdu diyorsanız, elbette Kuvay-ı Milliye kurdu. Niye 17’nci Türk Devleti diyoruz? Bu vatandaşlık tanımında her türlü insan var. Hepimiz buraya gelmiş sığınmışız, kimimiz adalardan, kimimiz Makedonya’dan, kimimiz Kafkaslardan, kimimiz Mezopotamya’dan.

‘Dört bakan da töhmet altında’

- Bir de do­ku­nul­maz­lık tartışması var...
Do­ku­nul­maz­lık mil­let­ve­ki­li için bir yük­tür, he­sap ver­me­si­ni ge­cik­ti­rir. An­cak kür­sü do­ku­nul­maz­lı­ğı şart­tır. Yok­sa öz­gür dü­şün­ce­nin are­na­sı de­di­ği­miz par­la­men­to or­ta­dan kal­kar. Kim­se ba­na se­ne­le­rin hu­kuk­çu­su ola­rak, 17-25 Ara­lık dos­ya­sı­nın dar­be ol­du­ğu­nu söy­le­me­sin! O dos­ya­nın ka­pa­tıl­ma­sı, adı­na dar­be de­nil­me­si, sa­de­ce ta­ri­hi bir ya­nıl­gı de­ğil de­mok­ra­si­mi­ze atıl­mış bir han­çer­dir. Dar­be bir kıy­mık de­ğil­dir, dar­be bir Voy­vo­da ka­zı­ğı­dır. Bun­lar hiç dar­be gör­me­miş­ler, öy­le dar­be olur mu!.. Mec­li­s’­in gö­re­vi, üye­le­rin­den 4 ki­şi hak­kın­da yol­suz­luk id­di­ası var­sa, on­la­rın da hay­si­yet­le­ri­ni dü­şü­ne­rek, bu­nu Yü­ce Di­va­n’­a sevk et­mek­ti. O fır­sa­tı Tür­ki­ye ka­çır­dı­ğı için hâ­lâ tar­tı­şı­lır hal­de de­vam edi­yor ve 4 ba­kan töh­met al­tın­da...

‘AYM artık bir karar vermeli’

- Halk­la­rın Kur­tu­luş Par­ti­si bu ko­nu­yu bir di­lek­çey­le tek­rar gün­de­me ge­tir­di son ola­rak. Siz de AYM tar­tış­ma­la­rı ar­ka­sın­da­ki me­se­le­nin bu ol­du­ğu­nu söy­le­di­niz.
As­lın­da bu bir tah­min de­ğil, bir ger­çek. CHP, HDP ve Va­tan Par­ti­si­’nin de di­lek­çe­le­ri var. AYM in­ce­le­di fa­kat gün­de­mi­ne al­ma­dı. Ar­tık ka­rar ver­mek zo­run­da.

- O dos­ya­la­rın ka­ra­rı çık­tı­ğın­da da Sa­yın Er­do­ğan “Uy­mu­yo­ru­m” mu di­ye­cek?
Şim­di­den söy­lü­yor za­ten... AYM’nin de bir gö­rüş bil­dir­me­si la­zım: “Bir Cum­hur­baş­ka­nı halk ta­ra­fın­dan se­çil­di di­ye ta­raf olur mu?” Bi­rin­ci­si bu, ikin­ci­si “Bir Cum­hur­baş­ka­nı ye­min et­me­den Cum­hur­baş­ka­nı sa­yıl­maz mı?” Diyelim ki bu ka­ra­ra uy­ma­dı. O zaman par­la­men­to­, “va­ta­na iha­ne­t”­e ben­zer bir suç­la­may­la gö­rev­den düş­me­si­ne ka­rar verebilir.