Vergi Uzmanı Ozan Bingöl, yeni kitabında memleketin kanayan yarasını kaleme aldı. ‘Kara Para ve Aklama-Bir Türkiye Portresi’nde, ülkede kara para endüstrisinin yıllık cirosunun güncel haliyle 25 ila 60 milyar dolar civarında olduğunu belirten Bingöl, “Magazinsel bir yaklaşımla, mücadele ediyor görüntüsü verilip kara para aklama ve terörün finansmanı ile mücadele etmek mümkün değildir” diyor. Bingöl ile yeni kitabını ve kara paranın neden Türkiye’yi seçtiğini konuştuk.
- Türkiye’de kara para endüstrisinin yıllık cirosunu 25 ila 60 milyar dolar civarı hesaplamışsınız. Nedir bu kara para, önce ‘kara para’yı tarif eder misiniz?
Türkçe’ye kara para olarak çevrilen kavramın orijinali ‘kirli para’ (dirty money). Türkçeye çevirirken, birileri bu kirli, iğrenç parayı yumuşatarak çevirmiş. Kara para, belli suçlar işlenmek suretiyle elde edilen para veya parayla ifade edilen diğer mal varlığı değerleridir. Aslında, suç geliridir. Suç işlemek suretiyle elde edilen para genel anlamda kara paradır. Örneğin uyuşturucu ticareti suçtur. Buradan elde edilen para kara para, kirli paradır. Bu paraya yasal yollardan elde edilmiş görüntüsü kazandırmak ise kara para aklamadır.
- Bir işte birileri kaybediyor olabilir, ülke kaybediyor da olabilir ama kaybeden varsa kazanan da vardır. Kara paranın kazananları kimler?
Uyuşturucu, insan ticareti, yasadışı bahis, dolandırıcılık, rüşvet, zimmet gibi pek çok suç nedeniyle hem bireysel mağduriyetler söz konusu oluyor hem de sosyal yapı, hukuk sistemi ve ekonomide tahribat yaşanıyor. Yani toplumun büyük bölümü zarar görüyor. Kazananlar ise harcayamayacakları kadar çok kara para elde eden, bu parayı aklayarak siyasette ve ekonomide güç devşirenler oluyor.
- Kara para önlenemezse bir toplum ne yaşar?
Kara parayla ve aklamayla etkin mücadele edilmezse, gençlerimizi, geleceğimizi, adaleti, demokrasiyi kaybederiz. Yıllık 25 ila 60 milyar dolar arasında bir ciroya sahip, kolay yoldan kazanılan paranın satın alamayacağı çok az şey vardır. Kara para aklanıp siyaseti finanse ettiğinde, medya sahibi olduğunda, rüşvetle hakim ve savcıları, polisi satın aldığında artık ona karşı gelecek hiçbir güç kalmaz. Bunun için güçlü ve samimi siyasi irade, etkin işbirliği içinde çalışan kamu birimlerine ihtiyaç vardır.
- En büyük kara para üreten sektör uyuşturucu mu?
Uyuşturucu sektörü arz ve talebi tüm dünyada yüksek olan bir suç sektörüdür. Getirisi çok yüksektir. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi tarafından yayımlanan verilere göre Türkiye’de bir gram eroinin perakende satış fiyatı ortalama 40 doların, toz şeklindeki metamfetamin gramı ise 20 doların üzerindedir. Yani altının gram fiyatıyla yarışacak kadar cazip getiri sağlayan bir suç sektörü söz konusudur. Son dönemde uyuşturucu sektörünü yasa dışı bahis sektörünün izlediğini görmekteyiz. Pek çok türü olan dolandırıcılık da önemli miktarda kara para üreten bir sektördür.
- Dolandırıcılar ‘av’ı seçerken hangi yöntemi uyguluyor, karşısındakilerin hangi özelliğini kullanıyor?
Dolandırmak için piyasaya çıkan bir dolandırıcının tezgâhının önünde insanların sıraya girmesindeki en önemli etkenin ‘aç gözlülük’, ‘kısa zamanda çok kazanma hırsı’ olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Yoksa koca koca ünlü insanımızın bavul bavul dolarlarını, çuval çuval altınlarını vermek için yarışa girmesini nasıl izah edeceksiniz? Dolandırıcılar aynı zamanda, kişilerin dini inançlarını, insancıl duygularını istismar ederler. Kişinin içinde bulunduğu zor durumu kullanırlar. Yaşlı insanları dolandıranlarda olduğu gibi, kişilerin algılama yeteneğindeki zayıflıktan da faydalanırlar. Ama en önemli faktör açgözlülüktür.
- Peki neden Türkiye’ye akıyor?
Su nasıl yokuş aşağı akarsa, kara para da denetimin az olduğu, yakalanma ve el konulma riskinin olmadığı coğrafyaya doğru akar. Organize suç örgütleri siyasi himaye gördükleri toprakları tercih ederler. Bu topraklarda, yargının, MASAK gibi mali istihbarat birimlerinin, kolluğun eli kolu bağlanır. Böyle bir ortam kara para ve aklama için mümbit bir zemin oluşturur.
- Kara paranın önü nasıl alınır?
Kara para ve aklamayla mücadelenin olmazsa olmazı, sağlam, tutarlı, istikrarlı siyasi iradenin varlığıdır. Sonra güçlü kolluk, mali istihbarat, bağımsız ve tarafsız yargı gelir. Ulusal ve uluslararası işbirliği ile birlikte mücadelede etkinlik üst noktaya çıkar. Tabi, hukuk sisteminde de bazı temel düzenlemeler yapmanız gerekir. Örneğin “Nereden buldun?” diye sorabilmelisiniz. Mal bildirimi etkin hale gelmelidir. Ondan sonra bakın, suç örgütleri kaçacak delik aramaya başlayacaktır.
Ozan Bingöl
AZ KAZANANDAN AZ, ÇOK KAZANANDAN ÇOK!
- Bir yandan sizin de dediğiniz gibi harcayamayacağı kadar paraya sahip olanlar varken, diğer yandan bayram sonrası bir vergi yağmuruna daha tutulacak vatandaş açlıkla mücadele ediyor. Vergide ‘adalet sağlanacak’ diyor Mehmet Şimşek. Sağlanacak mı?
Kara parayla mücadelede olduğu gibi, vergi adaleti konusunda da öncelikle niyet ve samimi bir siyasi iradeye ihtiyaç var. Türkiye’de yüzde 70’lere dayanmış dolaylı vergi söz konusudur. Bunun anlamı aldığı paranın tamamını harcayanın daha yüksek oranlı vergilendirilmesidir. Büyük bir adaletsizlik kaynağıdır. Ama dolaysız vergiler kısmında da büyük adaletsizlikler var. Paradan para kazananlar vergilenmezken, dar gelirli bordro mahkumunun vergisi daha eline geçmeden, kaynakta kesilir. Ödenen gelir vergisinin yüzde 60’tan fazlası ücretlilerden kesilen gelir vergisidir. Vergide adaletin temel prensibi mali güce göre vergilemedir. Az kazanandan az, çok kazanandan çok almaktır. Vergiyi tavana, geliri tabana yaymaktır…
ULUSLARARASI SUÇ ÖRGÜTÜ LİDERİNE PARAYLA VATANDAŞLIK VERMİŞİZ
- 2023-2024 bu tür vakaları en çok konuştuğumuz zamanlar. Dilan Polatlar, Seçil Erzanlar, yasa dışı bahisçiler, ponziciler vs.
2023’de suç örgütü üyeleriyle boy boy fotoğraf çektiren ve siyasetle organize suç örgütleri arasında kurumsallaşmış bir ilişki ağı bulunduğu görüntüsü verenlerin biraz sahne dışında kalmasıyla birlikte Türkiye’de organize suçun ne boyutlara geldiği bir nebze de olsa gün yüzüne çıktı. Türkiye pek çok uluslararası suç örgütü liderinin meskeni haline gelmiş. Her gün onlarca suç örgütüne operasyon yapılıyor ama bitmiyor. Uluslararası suç örgütü liderlerine parayla vatandaşlık vermişiz. Kara para Türkiye’ye akmış. Nasıl gelişmiş ülkeler çöplerini bize satıyorsa, kara para da aklanmak için Türkiye’nin yolunu tutmuş. Acı bir durum. En acısı da Türkiye’yi kara para cennetine dönüştürenlerin sırıtarak ortalıkta dolaşabilmesi. Ar damarı yok ki.
DİZİLERDE BİLE ELİ SİLAHLI İNSANLAR YÜCELTİLMİYOR MU?
- Kitabınızda görünce, “Sahiden böyle bir Atasözü var” dedim. “Bal tutan parmağını yalar”… Kolay parayı seviyor muyuz toplum olarak?
Bu durum Türkiye’ye has değil. İnsanın karakterinde kolaycılık yatar. Önemli olan, çalışarak kazanan kişilerin rol model haline getirilmesi, toplum normlarının, etik değerlerinin buna göre şekillendirilmesidir. Toplumda, ahlaksız ama lüks arabaya binen, villada yaşayan insan itibar görüyor, çok zeki bir bilim adamı itilip kakılıyorsa, böyle topraklarda elbette eline pompalı tüfek alan hemen çete olmaya başlar. Oradan da mafyacılık oynamaya doğru ilerler. Dizilerde bile, eli silahlı insanlar yüceltilmiyor mu?
PROFESYONEL DESTEK OLMADAN AKLAYAMAZSIN
- Kara parayı anlatırken, profesyonel meslek mensuplarını da sıralıyorsunuz. Kimler olmasa bu işler yapılamaz dersem herhalde bu meslek mensuplarını da saymış olursunuz…
Çok miktarda kara paranın aklanması, profesyonel destek olmadan mümkün değildir. Bu kapsamda, avukatından muhasebecisine, gümrükçüsünden bankacısına kadar pek çok kişi devreye girer. Tabii onlar da aklamadan payını alırlar.