600 milletvekilinin bulunduğu geniş kadrolu kocaman bir Meclisimiz var fakat...

Parlamentoyu iyi bilen deneyimli siyaset adamı Aytun Çıray:

“Meclis ne yazık ki şehir kulübü haline dönüştü! ‘Tek Adam Sistemi’nin parlamentoyu göstermelik bir Meclis haline getirmesi üzücüdür” diyor. Haklıdır.

Günümüzde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin önemli bir fonksiyonu kalmadı.

Ülke, Saray’dan çıkan kararnamelerle yönetiliyor.

Demokrasinin “olmazsa olmaz” temel prensibi olan kuvvetler ayrılığı olmayınca, adalet ve yargı mekanizması da bağımsızlıktan uzaklaşıyor ve bütün güç tek elde birleşiyor.

Ülkede işlerin sarpa sarmasının en önemli nedeni, her şeyin tek elde toplanmasıdır. Bir kişi düşünecek, karar verecek ve herkes onu uygulayacak!

Olmuyor işte... İşler yürümüyor, yürümeyecek!

Parlamenter sisteme dönüş ülkenin kurtuluşu olur ama buna ulaşmak da çok zor!

★★★

CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, mevcut sistemi eleştirerek:

“Biz 600 milletvekili burada ne iş yapıyoruz, ne işe yararız?” diye soruyor.

Meclis’in, Cumhurbaşkanı’nın kararlarını onaylamaktan başka bir görevi yok gibi...

Kabinede bulunan 17 bakan birtakım icraatlar yapıyor. İyi veya kötü... Doğru veya yanlış... Meclis onlardan hesap sorabilir mi? Hayır, böyle bir yetkisi yok Meclis’in...

Bakanların sorumlu oldukları tek kişi Cumhurbaşkanı... 86 milyonluk milleti temsil eden 600 milletvekilinden oluşan Meclis’in yetkileri, ‘Tek kişi’nin sınırsız denilebilecek yetkilerinin yanında yok denecek kadar az!

CHP milletvekili Umut Akdoğan dertli bir şekilde şöyle diyor:

“Sokakta, hastanede, meydanda, trafikte bir cinnet hali söz konusu! Kadın, çocuk, ağaç, deniz, kedi, köpek, ne varsa öldürülüyor!

Bunun, Meclis’in ana gündem maddesi olmamasını hayretle karşılıyorum.

Madem bu konularla ilgili araştırma komisyonu kurmayacağız, bu sorunlara biz çözüm önerisi getirmeyeceğiz, madem sokaktaki bu cinnet halinin önüne geçemeyeceğiz, biz 600 milletvekili, burada ne iş yapıyoruz, ne işe yarıyoruz?”

Umut Akdoğan’ın bu sözleri, “Ülkede neden işler düzgün gitmiyor?” sorusunun en doğru cevabı gibidir!

“Teğmenlerden intikam almayı bıraksınlar!”

Büyük bir ekonomik yangının Türkiye’yi yaktığını, devlette israfın arttığını, Türkiye’nin yönetilemediğini söyleyen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, dış politikada da vahim yanlışlıklar yapıldığını belirterek (özetle) şu görüşleri savunuyor:

“Yunanistan’ın 22 adamızı alenen işgal etmesi karşısında AKP iktidarı ve ana muhalefet tarafının sessizliğini milletimize defalarca duyurduk.

FETÖ’ye ek olarak yeni tarikat ve cemaatlerin tekrar devlet içinde kadrolaşmakta olmalarının Türkiye’nin güvenliğine doğrudan ve birinci derece tehditler oluşturduğunu sürekli anlatıyor ve uyarıyoruz.

‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diyen teğmenlerden intikam almak ve onları ordudan ihraç etmek yerine, AKP iktidarının yüzünü çatışma bölgelerine ve Ege’deki adalarımızı işgal eden Yunan askerlerine çevirmesini öneriyoruz.”

TEBESSÜM

Komedi mi, melodram mı?

Öyle görülüyor ki Avrupa’dan iyice uzaklaşıp, “Büyük Orta Doğu Projesi”nin bir parçası olduk. Ne diyeceğimizi bilemediğimiz bu durumu Prof. Dr. İlber Ortaylı bakınız iki cümleyle nasıl özetledi:

“İlyas Salman filminde gibiyiz...

‘Avrupa’ya götürüyoruz’ diye aldılar, ülkeyi kamyon kasasında gezdire gezdire Orta Doğu’ya bıraktılar!”

GÜNÜN SÖZÜ

Bir ülkede suç ve yolsuzluk kontrolden çıkmışsa vah o ülkeye!