Gökte çelik kubbe yapıyor, yerde orman yakıyor! Böyle bir karşılaştırmayı yazmak acı verici. Çok samimiyim. İkisi ayrı konu. Biri vatan savunması. Öbürü ormanın yakılması. Ama orman da vatan.

Çelik kubbe dikiyor.

Kuru yaprağa esir.

★★★

Biliniyordu.

Tam 10 yıl önceden bilim insanları dile getirdiler: İkilim değişti, sıcak hava dalgası dünya için ve Türkiye için afet olacak. Ormanları yakacak, kentlerde çocukları ve yaşlıları öldürecek. Suçu “iklim değişikliğine” atmak yerine yazın sıcak hava dalgası geldiğinde kentleri soğutacak, ormanları da yanmasın diye koruyacak önlemler alınmalıydı.

★★★

Alınmadı.

Sıcak hava dalgası “afet” sayılmalıydı, sayılmadı. 10 yıl içinde Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı Sarayı harcaması yüzde 5.000 (beş bin) artış gösterdi fakat sıcak hava dalgası gelince ormanda ağaçların altındaki kuru yapraklar ile kuru dallar en küçük bir kıvılcımda tutuşup afete dönüşmesin diye yüzde 1 bile önlem alınmadı.

★★★

Afet Yönetimi Bilim insanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu 10 yıldır uyarıyor: “Ormanlarımızı yakan bir üçgen var.

Bir kenarı:

Sıcak hava.

Diğer kenarı:

Oksijen.

Üçüncü kenarı:

Yakıt.

Yakıt; ormanın kendisi, ağaçlar, kuru yapraklar, kurumuş dallardır. Oksijen ve sıcak havayı kontrol edemeyiz ama ormandaki ağaçların dibinde biriken kuru otlar ile dallara yani ağaca hakim olabiliriz. Ağacı ateşle buluşmaktan kurtarabiliriz.”

★★★

Kurtarılamadı.

10 yıl geçti.

Ormanlar hep yandı.

Dün de vatanın sekiz ayrı noktasında orman yangını vardı.  Her noktadan aynı nedeni öne çıkartan haber geldi: Yangın makilik, çalılık, kuru otların bulunduğu noktada başladı. Rüzgarın etkisiyle büyüdü, yamaçları sardı, dağ tepelerine kadar ulaştı. 100 saat devam etti yangın.

★★★

Dikkatsiz, bilgisiz, cahil, sorumsuz insanların yaktığı piknik ateşi, attığı sigara izmariti, açıkta elektrik hattından çıkan kıvılcım sıcak hava afeti altında kavurulmuş kuru yaprakları, çalıları, dalları aleve dönüştürüyor. Karabük, İzmir, Uşak, Aydın, Manisa, Bolu’da; Yamanlar, Karatepe, Karşıyaka, Menderes, Urla, Bozdoğan, Gördes, Ovacık, Uşak, Eşme’de ormanlar tutuştu yanıyor. Yeniköy, Karayakup, Hacıhıdır, Kemer, Kale, Kurttutan, Alhisar, Örmepınar, Güre, Hışımlar, Malküpü, Bekirfakılar... Bunlar yanan mahalle isimleri...

Gökte çelik kubbe.

Mahallede yangın.

★★★

Uçaklar, helikopterler, itfaiye araçları, eğitimli personel, ordunun disiplinli askerleri, Azerbaycan’dan gelenler, Orman Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, AFAD, Belediyelerin Su ve Kanalizasyon personeli canla başla yangını söndürmeye uğraşıyorlar. Uçaklar ve helikopterler havadan, itfaiye hortumları karadan su döküyorlar.

Ormana ateş düştü.

Su serpildi sönsün.

Su da yanıyor.

★★★

Helikopterden yangının üzerine su döküldüğünde; sıcak havanın etkisiyle su zaten yere inmeden havada buharlaşıyor. Buhar  yanan ormanın üzerine inince; ateşi harlayan benzin yakıcılığına dönüşüyor.

Akıl edilmeliydi.

Yanan ağaç, kuru dal, kavrulmuş yaprak ile sıcak hava ve oksijenin bağlantısını kesmek için su değil kimyasal madde atılmalıydı.

★★★

Saray’a gösterilen sevgi, özen, koruma ormanda ağaçlardan esirgendi. Esirgenmeseydi, bu yangınlar olmayacaktı çünkü ormanın içinde ağaçların altında, ormanın yanında yakınında kuru yaprak, kurumuş dal olmayacaktı. Üçgenin yakıcı iki kenarı; sıcak hava ile oksijen yanıcı diğer kenarı ağaçtan koparılacaktı.

★★★

Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay’ da 10 yıldır anlatıyor: “Tarihimizin en büyük yangınla mücadele hava filosu; helikopter ve uçağa sahibiz ama orman yangınını söndüremiyoruz. Söndürme değil yangının çıkmamasına odaklanmalıyız”

Göğe çelik kubbe dik!

Yerde ormanı yak!

Orman da vatan!

Öldürülen 2 haber!

Gerektiği önemi vermeyip arka sayfalarda ya da satır arasında geçirirseniz buna gazetecilikte “haberi öldürmek” denir. Dün gazetelerin öldürdüğü iki haber şuydu: Özel Kuvvetler Komutanlığı yapmış emekli komutan Engin Alan, Balyoz Davası’ndan 18 yıla mahkum oldu ve 4 yıl tutuklu kaldı. Tutuklu olduğu sırada MHP’den milletvekili adayı gösterildi, hapishanedeyken milletvekili seçildi. Yargıtay Cezasını onadı. Fakat Anayasa Mahkemesi “hak ihlali” kararı verdi. Engin Alan tahliye oldu ve gelip Meclis’te milletvekilliği yaptı. Onu aday gösteren MHP’nin lideri Devlet Bahçeli’ydi ve o gün şu konuşmayı yaptı ve “İyi ki Anayasa Mahkemesi vardır, iyi ki vicdanını satmayan hakimler görev başındadır. Başbakan Erdoğan henüz tahliyeleri içine sindirmiş değildir” dedi. Can Atalay’ın durumu da Engin Alan ile aynı. Can Atalay da hapisteyken TİP’den milletvekili adayı gösterildi. Hatay halkı onu seçti. Anayasa mahkemesi aynı kararı verdi. Can Atalay’ın da Engin Alan gibi Meclis’e gelip milletvekilliği yapması yasal hakkıydı. Meclis toplandı AKP’li milletvekili eski futbolcu Alpay Özalan’ın Meclis’te yumruklarını kullanarak başlattığı linç girişimi ile AKP’li milletvekilleri kanlı kavga çıkardılar. AKP milletvekili eski futbolcu Alpay Özalan’ın Beşiktaş Futbol takımından arkadaşı ünlü futbolcu Feyyaz Uçar, “Alpay şimdiye kadar gördüğüm en yalancı kişi... Tesiste kalıyordu onu evime aldım... Sonra evimi kiraladım....” dedi ve yalancılığını belgeleyen örnekler sıraladı.