-Yaşam karanlığı en ağır cezadır.-

Toplumsal yaşam en çağdaş insanlık yapısıdır. Birlikte yaşamanın, yaşam olanaklarını iyi düzeyde sağlamanın sorumluluğu yönetim organlarının başlıca görevidir. Siyasal yapı bu görevi yerine getirmenin kurumudur. Halkın günün en iyi koşullarında yaşamını sürdürmesi için seçimler yoluyla bu olanağı sağlayacak partiler-kişiler belirlenir. Günü her yönden en iyi koşullar içinde geçirmek, yarınlara her bakımdan daha bakımlı ve güçlü çıkmak yönetimlerin sorumluluklarının üst sıralarında yer alan konulardır. Siyasal yarışmayı yürüten partiler de bu koşunun yarışçılarıdır. Partizanlık hep kendi kuruluşlarına ve yandaşlarına yer açıp olanak sağlamak biçiminde yapılırsa toplumsal yaralar birbirini izler. Taht ve iktidar kavgalarının tarihin yazdığı nice kıyımlara neden olduğu dönemler çok geride kalmıştır. Ama günümüzde de siyasal karşıtlıkların kimi çirkinlikleri üzüntüyle izlenmektedir. Toplumsal barışın siyasal kavgalarla gölgelendiğini kimse yadsıyamaz.

Anayasalar, ulusun hukuk başyastığıdır. Güvence dayanağı, özgürlük, mutluluk, başarı açılımıdır. Hukukun egemenliğinin ulusal ilkelerin ve dayanakların siyasal belgesidir. Ulusal antlaşma metnidir. Birlikteliğin ve ulusal yaşam ilkeleriyle koşullarının metnidir. Hiçbir zaman siyasal iktidarların yaz- boz tahtası değildir ve olamaz. Siyasal oyun alanı ve dayanağı yapılamaz. Devlet kuruluşunda kurumsal yapının kaynağı ve dayanağı olarak sahip ulusun siyasal istenç belgesidir.

Siyasal ortamda gelişigüzel sözler, oy sağlamak için ölçüsüz davranış ve etkinlikler, kimi dikta özlemcileri ve heveslilerinin özentileri, siyasal yaşamın kara bulutlarıdır. Hukukun egemenliğine ve üstünlüğüne özgülenen Anayasa Mahkemesi demokratik rejimin hukuk güvencesidir. Siyasal tutkuların bağımlılığı rejimin sakıncalı kalkışmalarıdır. Demokrasi çağdaş yaşamın siyasal güneşidir. Tüm seçmenlere ve yurttaşlara düşen görev bu düzeni korumak, geliştirmektir. Bu bizlere ATATÜRK emanetidir.