Önce reklamlar!!! Sitemizde yapılan değişiklikle birlikte bu köşenin sahibinin yazılarına ulaşmak  zorlaştı. Biliyoruz hayat okur için de yazar için de zor. Bazıları için iki tık daha zor ama ne yapalım durum bu! Bugünkü yazıdan önce adım adım anlatıp kendi reklamımı yapayım bari dedim... Birinci tık, sozcu.com.tr sitesine girip yazarlar bölümünü seçiyorsunuz. İkinci tık, sozcu.com.tr Yazarları bölümüne girip oradaki yazarlara ulaşıyorsunuz. Şunun şurasında iki tıkçık, bekliyorum!

***

Süleyman Soylu gitti Ali Yerlikaya geldi. Emniyette o güne kadar basılmamış düğmeye basıldı, Haziran-Ekim arasında 378 operasyon düzenlendi. 7’si ulusal, 31’i yerel 38 mafya tipi organize suç çetesi çökertildi. Binlerce çete üyesi yakalandı.

Yeni bakan, “Vatan toprağının dört bir yanında çetelere göz açtırmayacağız” dedi.

Daltonlar, Şirinler, Terkinler, Görenerler, Gedik, Anacurlar, Bora Kaplan, Keleş, Can, Basetemur, Aktaş, Sütlü, Ay, Ağyürek, Yalım, Yeşil, Çapan, Başyiğit, Şahin çetesi, Atmaca çetesi ve yazamayacağım kadar çok çete çökertildi.

Memlekette çeteden bol ne var?

Sağımız solumuz hep çete. İhale işlerinde, siyasette, medyada, sosyal medyada, lisede, üniversitede, eğlence sektöründe, sporda, mahallede çete...

Boru değil çete bu, paylaşamayınca kan da döker, can da alır. Fakat büyük küçük bütün çetelerin derdi imanı milletin pastasından daha büyük dilimi kapmak. Yani çetelere kaptırdığımız çoğunlukla bu ülkenin parası pulu. Allah yarattı demezsin, adam gibi yasaları uygularsın, tepelerine binip parayı kurtarırsın.

Fakat son yıllarda sayıları giderek artan bir çete türü var ki onların bizden çaldıklarının yeri dolmaz, götürdükleri bir daha asla yerine konamaz... Çocuklarımız, torunlarımız onların vatan topraklarından çaldıklarını ancak belgeselde görecek artık!

Yaban hayatı uzmanı, kuş gözlemcisi, Türkiye’de en çok kuşu kaydedip fotoğraflamış insan ve depremin ardından bölge için canını dişine takan, sosyal medyada binlerce takipçisi olan Kuş Dedektifi Emin Yoğurtçuoğlu uzun bir isyan mektubu yayınlayınca dehşetle o çeteyi de gördüm...

Mektupta idarecilere bir soru soruyor... “Bütün yırtıcı kuşlarımızı yakalayıp kaçırıyorlar. Benim vatanımı anlamayacak, sevmeyecek, kuşuna faresine her şeyine düşman olacak elin adamı niye hala burada?”

Devam ediyor sonra...

“Bir şeyleri insanlar iyi yapsın diye uğraşmayı birkaç aydır bırakmıştım. Depremden sonra saçıma sakalıma beyazlar düştü. Ancak kulağıma o kadar kötü haberler çalınıyor ki, delirecek gibi oluyorum. Türkiye’ye yerleşen ‘mülteci’ kardeşlerimizden bazıları, Doğan işine girmiş. Yırtıcı kuşlarımızı yakalayıp yurt dışına satıyorlar. Resmen organize suç örgütü! Ülkemin güzelim kuşları, sakaları, gökdoğanları bunların kucağında. Göz bebeğimiz Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti’nde bile durum aynı. Kuşların göç ettiği sahilleri yol geçen hanına çevirmişler. Durumdan herkesin haberi var üstelik. Bunları yakalayıp yakalayıp salıyorlar. Söz konusu Anadolu’daki canlılar olunca kahroluyorum. Ülkede yırtıcı kuş kalmadı resmen. Ne Gökdoğan ne Uludoğan. Şahin ve kartal da görmüyorum eskisi gibi. Hem suçlular hem de güçlüler. Özellikle Samsun’da çok ciddi bir çete var. Ali Yerlikaya ve Yılmaz Tunç lütfen bu işe el atın!”

Kuş Dedektifi’nin mektubundan sonra arşivdeki haberlere şöyle bir bakınca durumun yeni bir hikaye değil, ne tesadüftür Suriye iç savaşının ardından Suriyeli kardeşlerin(!) bu topraklara akın ettiği zamanlara denk geldiğini, boyutlarının ise tahmin edilenden çok daha büyük olduğunu gördüm.

Kuş kaçakçılığı üzerine yapılan binlerce haber araştırılarak tez bile yazılmış. İşte o haberlerden bazıları...

Ağustos 2011, Gaziantep polisi Suriye’ye giden bir aracı şüphe üzerine durdurup aradı. Arabanın motor kısmında kanat ve gagaları bağlanmış 6 atmaca bulundu.

Eylül 2014, Şanlıurfa’dan ülkelerine geçen iki Suriyeli’nin yanlarındaki kutudan ağızları ve kanatları bağlanmış 6 doğan çıktı!

Kasım 2017, Karkamış’tan araçla ülkelerine giden Suriyeliler’in aracında nesli tükenmekte olan 838 saka kuşu bulundu. Ağustos’ta Cilvegözü’nden Suriye’ye geçmek üzere olan bir tırdan koliler içine gizlenmiş 5 şahin, 7 delice doğan çıktı.

Ekim 2021, Kilis Çobanbey sınır kapısından ülkelerine giderken durdurulan Suriye uyruklu iki kişinin çantalarında 222 saka kuşu yakalandı. Ağustos’ta Osmaniye’de Suriye uyruklu bir kişinin evinde beslenmesi bile yasak olan 120 saka kuşu bulundu.

2022, Kilis’ten ülkesine 900 saka kuşu kaçırmak isteyen Suriyeli yakalandı.

Ekim 2023, Bafa Gölü Tabiat Parkı’nda kapan ve tuzak kullanarak yırtıcıları avlayan Suriyeli yakalandı. Onun yakaladığı 2 atmaca, canlı yem olarak kullanılan 6 güvercin ve bir fare doğaya salındı.

Kasım 2023, Hatay’ın Hassa ilçesinde durdurulan otomobilde nesli tükenmek üzere olan 4 bin saka kuşu ele geçirildi. Otomobil sahibi savaştan kaçıp topraklarımıza sığınan bir Suriyeli’ydi.

Tohumlarımız, bitki köklerimiz, çiçeklerimiz, yılanlarımız, yırtıcı kuşlarımız, farelerimiz, nesli tükenmekte olan kuşlarımız, kelebeklerimiz, kurbağalarımız, tospağalarımız, balıklarımız, örümceklerimiz hatta hamam böceklerimiz... Az bulundukları için, sadece Anadolu’da oldukları için ve Arap prensleri kucak dolusu para ödedikleri için vatanın bağrından koparılıp kaçırılıyor.

Vatandaş başına gelen onca şeye şaşkın şaşkın bakarken vatan kuşları da pırrr yani!

Peki hangi organize çeteler kaçırıyor şahinleri atmacaları, Ali Yerlikaya’nın çökerttik dediği Şahin ve Atamaca çetesi mi?

Hayır...

Yerleri asla dolmayacak şahinlerimizi, atmacalarımızı, doğanlarımızı, sakalarımızı, kelebeklerimizi  doğadaki besin zincirinin içine ederek kaçıranlar, sınırlarımızı açıp memleketimizde baş tacı ettiğimiz Suriyeli kardeşlerimizin kurdukları organize çeteler!