Sinan Ateş, “vuranı net belli-vurduranı bildik” bir cinayet ile ülkenin başkenti Ankara’da gündüz vakti 5 kurşunla öldürülmüştü. Öldüren, ancak 37 gün sonra yakalandı. Onu Ankara’ya 2 özel harekat polisinin getirdiği ortaya çıktı.
★★★
Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı’nın Sinan Ateş’i “vuran ile vurduranı bütün bağlantıları ile bulup mahkeme yargıcının önüne getireceği” bekleniyordu. Seni “terfi ettik, bir üst makama atadık” gerekçesiyle görevden alındı. Dosyaya bakan savcılar 4 defa, soruşturmayı yürüten polisler ise birkaç defa değiştirildi.
★★★
Cinayetin iddianamesi ise 485 gün (1 yıl 4 ay) gecikerek yazıldı. Gecikmenin sebebi açıklanmadı. 39 kişinin cinayeti işlemek için bir araya geldiği ortaya çıktı. Bunlardan 22’si tutuklandı ve 17’sinin de dosyası ayrıldı.
★★★
Bu kadar kişi Ankara’nın orta yerinde gündüz vakti cinayet işlemek için nasıl bir araya geldi? Onları yönetip, yönlendiren akıl ve emir vereni kimdi? Bu iki kilit sorunun cevabı henüz verilmedi.
★★★
Cinayetten 19 ay sonra ilk duruşma başladı. Öldürülen Sinan Ateş’in eşi salona çelik yelek giydirilip 5 koruma ile alındı. Vuran ve azmettiren ilk ifadelerini mahkemede değiştirdi ve sanki “Sinan Ateş’i kendi arkadaşları vurdu” senaryoları anlattılar.
★★★
Avukat Serdar Öktem ise Sinan Ateş’in öldürülmesinde görev almak suçlamasıyla yargılanıyordu. 20 yıla kadar hapsi isteniyordu. Hapiste iken “konuşmaması için kendisine sözler verildiği” iddia edilmişti. Dosyada ciddi kanıtlar, belgeler vardı. 21 ay tutuklu kalmış, tartışmalı bir şekilde serbest bırakılmıştı.
★★★
İşte bu kilit isim Serdar Öktem, İstanbul’un göbeği Şişli’de trafik sıkıştığında otomobilinin içinde uzun namlulu silahlarla öldürüldü. Serdar Öktem, öldürülmeden önce “Artık konuşma zamanı” diye açıklama yapmıştı.
★★★
O konuşursa Sinan Ateş cinayetinde vuranlar net belli fakat vurduran da nihayet ortaya çıkacaktı. Serdar Öktem, Sinan Ateş’i kurşunlayan tetikçiyi kimin ayarladığını ve o ayarlayanları da kimlerin koruduğunu en alttan en üste bütün zinciri bilen biriydi. “Kovid geçirdim şifresini unuttum” demiş, telefonu açılamamış kendisi de “hatırlasam bile konuşmam” diyerek yaşamını garantiye almıştı.
★★★
Yargılandığı dava dosyası, geçen hafta, diğer sanıkların yargılandığı “suçluyu kayırma” dosyasıyla birleştirilmişti. Bu yüzden söyleyecekleri; “vuranı net belli fakat vurduranı da bildik o isimleri, siyasi bağlantılarıyla” ortaya çıkartacaktı.
★★★
Hatta Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, “Serdar Öktem’in can güvenliğinin korunması için mahkemeye talepte bulunduğunu” açıklamıştı. Ayşe Ateş, Cumhurbaşkanı’na da seslenmiş; “Sayın Cumhurbaşkanım size sesleniyorum. Beni de öldürecekler” uyarısı yapmıştı.
★★★
Başkentimiz Ankara’da “Adaletin ve siyasetin en üst katlarında” şu iddialar da konuşulmuştu. Sinan Ateş cinayeti koordinatörlüğüne getirilen başsavcı vekiline, “dosyadaki bazı şüphelileri tahliye etmesi” karşılığında “Seni Yargıtay üyesi yaparız” teklifi götürülmüştü. Başsavcıya da “şu isimleri tahliye et baskısı” yapıldığı fakat kabul etmediği ve izne ayrıldığı iddia edilmişti.
★★★
Sinan Ateş, Ankara’nın göbeğinde 5 kurşunla vurulmuştu. Bu cinayetin sanığı ve “vuran ile vurduranın kimler olduğunu bütün sırlarıyla bilen Serdar Öktem” de İstanbul’un göbeğinde 7 kurşunla öldürüldü.
Vuranlar net belli.
Vurduranlar bildik.

Diline çivi çakma!
Cumhurbaşkanı, Başbakan iken ona danışman olmuştu. AKP’den milletvekili seçilmiş, yandaş gazetelerde yazılar da yazıyordu. Partisini, liderini, dünya görüşlerini, kadrolarını; fazilet, yüksek ahlak, dürüstlük, halk adamı olmak açısından övüp göklere kadar çıkarıyordu. Önceki gün; “AK Parti herkese bir şey dağıtıyor. Bana da verdiler. Eşimi vali yapmışlardı. O zaman iki AKP’li Bakan arkadaş beni arayıp ‘Seni nasıl ayağından çiviledik’ diye espri yapmıştı. Birtakım şeylere itiraz ettiğim için de eşimi valilikten geri aldılar. Sistem bu” demişti. AKP eski milletvekili Hüseyin Kocabıyık, bu sözleri üzerine dün “Cumhurbaşkanı’na hakaret etti” suçlamasıyla gözaltına alındı. Diline çivi çakacaklar. Hüseyin Kocabıyık, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hapse konulduğu gün de; “Recep Tayyip Erdoğan... geleceğin yer burası mıydı? Biz bunlar için mi mücadele ettik? Sen aslında kendine darbe yaptın haberin yok!” diye yazıp paylaşmış, bu düşüncesinden dolayı partiden atılmıştı. Dün adamı “diline çivi çakma operasyonuna” aldılar.