İçgüdüsel, duygusal ya da bilinçli kimi yandaşlıklar, kimi karşıtlıklar doğaldır. Ama asıl ve önemli olan bilinçli tutum ve davranışlardır. Küçük yaşlarda edinilen alışkanlıklar, kurulan ilişkiler ve eğitim-öğretimle kazanılan nitelikler, düşünce ve değerlendirme yeteneğine dayandığından kişiliği dokuyan kaynaklardır. Zamanla pekişen duygu ve düşünceler insanlık yapımızı oluşturur. Bilgiye dayanan yandaşlık ve karşıtlık, yaşam yönelişlerinin pusulasıdır. Kimi zaman karşılaşılan, tanık olunan durumlar, aykırılık ya da uygunsuzluk saptamaları, olumlu ya da olumsuz etkileriyle ilişkileri düzenler. Toplumsal yaşamda büyük payı olan kişisel yaklaşımların yandaşlık ya da karşıtlık olarak yeri önemlidir. Başta devletimiz, ülkemiz, ulusumuz, bayrağımız, onurumuz olmak üzere yaşamsal değerlerimize özenimiz, bağlılığımız, saygı ve sevgimiz, varlığımızı anlamlı ve geçerli kılan, sonsuza değin bağımsız ve özgür yaşamamızın gücü olan yaşam koşulumuzdur. Bu değerlerimize gölge düşürmemek insanlık ve yurttaşlık borcumuzdur, kutsal görevimizdir. Ulusal yaşamsal ilkelerle değerlerin yandaşlığı onurdur, şandır, şereftir. Hiç kuşkusuz, tartışmasız bu değerlerimize karşı olanlara karşı olmak insanlık, nitelikli yurttaşlık, seçkin ve saygın kişilik gereğidir. Halk dilinde “körükörüne” denilen yandaşlık ve karşıtlıklar, bilinçsizlik yansıması olduğundan üzücü ve yıpratıcıdır.
Toplum yaşamında, özellikle siyasal nedenlerle, izlenen yandaşlık ve karşıtlıklar daha çok duygusal kaynaklıdır. İlişkileri bozan, ilkellikleri sergileyen tutum ve davranışlar olarak görülmekte ve insanlıkla uygarlık yönünden düşündürmektedir. Çarpıklıklar, tutarsızlıklar, yanılgı ve yanlışlar kaçınılması gereken durumlardır. Bilinçsiz yandaşlık ve karşıtlık, sakıncalı yaklaşımdır. Yanlarına zarar veren bozuk ilişkidir.
Sözcüklerin anımsattığı durum “YANSIZLIK”tır. Özellikle devlet işleri yönünden çok önemlidir. Bir demokrasi yarışması olan seçimlerde yönetim yetkisi elinde olan partililerin yansızlığa aykırı tutum ve davranışları çok yönlü sakıncalar içermekte, zararlara neden olmaktadır. Partizanlık, devletin ve ulusun kemirgenidir. Askerlikte, yargıda, bilimde, sağlıkta önde gelen yansızlık, devletin tüm iş ve işlemlerinde egemen ve geçerli olmalıdır.