Adana’da geçtiğimiz günlerde akıllarda onlarca soru işareti oluşturan bir yangın çıktı. Numune Hastanesi’nin eski binası durup dururken alev aldı. Adana Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekiplerinin saatler süren çabası sonucu boş durumdaki binada çıkan yangın güçlükle kontrol altına alındı.

Can kaybının olmadığı bu esrarengiz yangın sonrasında birçok ağız konuştu. Üzerine çeşitli yorumlar yapıldı. Bu arada bu yangından bir gün sonra da Göğüs Hastanesi’nin kullanılmayan ve boş durumda olan binasında yangın çıktı.

Bu olayla ilgili küçük yaşta iki kız çocuğu şüpheli olarak gözaltına alındı. Numune Hastanesi yangını çok ses getirdi. Yerel televizyonlarda program yapan bir çok gazeteci bu konuda farklı görüş bildirdi. Ancak bunlar elbette yorumdan öteye gitmedi. Kimi yangının kasıtlı olarak çıkarıldığından söz etti, kimi boş binada tarihi geçmiş on binlerce kutu ilaç olduğundan dem vurdu.

Hatta yaklaşık 6 saat süren söndürme çalışmalarının binadaki kimyevi maddelerin
patlaması sonucu büyüdüğünü ve bu yüzden güçlükle söndürüldüğünü ifade
etti. Yöneticilerden de halkı aydınlatacak doyurucu açıklamalar gelmeyince
yangın esrarengiz halini korumaya devam etti.

Aslında düşünüyorum da sanırım bu yangının en talihsiz ismi Dr. Tanju Altınsu oldu. İl Sağlık Müdürü Dr. Halil Nacar’ın görevinden istifa edip AKP’den Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday adayı olmasından sonra göreve vekalet eden Dr. Tanju Altınsu’nun adeta kucağına düştü bu yangın. Üstelik Dr. Altınsu’nun uzun yıllar görev yaptığı binaydı yanan yer.

Tanju beyi ilk doktorluğa başladığı günden beri bu yana tanırım. Son derece beyefendi kişiliği ile herkesin takdirini kazanan, tanıyan herkesin çok sevdiği bir insan olan Dr. Altınsu’nun kafalarda soru işareti bırakan bu yangının tüm yönleriyle aydınlatılması konusunda gayret içinde olduğunu tahmin ediyorum.

Çünkü tanıdığım Altınsu, verilen görevi en iyi şekilde yapar ve üstesinden gelir. Zaten adli makamlar konuyu çok yönlü inceliyor ve yakında her şey ortaya çıkacaktır.

Arşivlerin büyük bölümünün yangını iddia edilmişti ama yetkililer bir iki dosyanın haricinde orada bulunan arşivlere hiçbir zarar gelmediğini öne sürdüler. Binanın deprem nedeniyle boşaltıldığını, arşiv olarak kullanılan yerde ise yangının zarar vermediğini ifade ettiler.

Tarihi geçmiş ilaçlar konusunda da görüş bildiren yetkililer, imhası gereken ilaçların kamyonlarla çimento fabrikasına götürüldüğünü ve buradaki kazanlarda çevreye kesinlikle zarar vermeyecek şekilde imha edildiğini vurgulayarak, “Yangından sonra gerçekten bizleri üzen söylentiler ortaya atıldı.

Her kafadan bir ses çıktı. Oysa bunların hiç birisinin doğruluk payı yoktu. Zaten konu valilik ve adli makamlarca en ince ayrıntısına kadar inceleniyor. Yakında tüm gerçekler ortaya çıkar” dediler.

Halil Nacar, Adana Büyükşehir Belediyesi için aday adayı olmak için görevinden istifa etti ama geride bıraktığı A takımı işe öylesine sarıldı ki; sağlıkta hiçbir sorun yaşanmıyor. Bunların en başında da il sağlık müdürlüğü görevine vekalet eden Dr. Tanju Altınsu geliyor.

Zaten yıllardır kurum içinde olan Halk Sağlığı Başkanlığı ve il sağlık müdür yardımcılığı görevini başarı ile yürüten Dr. Altınsu, şimdi yeni yüklendiği sorumluluğun altından rahatlıkla kalkacak ve Adana’da sağlıkta hiçbir sorun yaşanmaması için azami gayret gösterecektir.

Tek şanssızlığı göreve gelir gelmez bir yangın olayının ortasına düştü ama bunu da çözüme ulaştıracaktır. Adana halkının beklentisi de budur.