Zamanı değerlendirmek büyük bir başarıdır.
Yaşam alanımız dünyanın değerini yalnız rengi, ürünleri, canlıları kucaklama sıcaklığı, ortamı için değil yarınlara açılan kapsamı için de benimsiyoruz. Tüm değerleri, kaynakları, olanakları canlıların sonsuzluk yuvasıdır. Ne var ki beşiğimiz ve gömütümüz olan toprakları iyi kullanmıyor, bitkilere ve sulara yaraşır oldukları değeri vermekte kusurda kaçınamıyoruz. Bırakalım bitkilere ve hayvanlara yaklaşım kusurlarımızı, birbirimize karşı da gereken özeni göstermiyoruz. Oysa yaşam alanımız dünya hepimizin ortak malıdır, bugünümüzün ve yarınımızın özgün yatağıdır. Tanrı kucağıdır.
Sağlık, mutluluk, güven ve başarı insan yaşamının açılım alanlarıdır. İnsanlık, yalnız kendisi için değil, tüm canlılar ve canlıları kucaklayan doğa için de özeni gerektirir. Dargınlıklar, kavgalar, çatışmalar ve aykırılıklar toplumsal karanlığın nedenlerinden önde gelenlerdir. Oysa arkadaşlık, birliktelik, dayanışma, dostluk ve akrabalık bağları yaşamı renklendiren, güç ve mutluluk veren ilişkilerdir. Ayrılıklar, kavgalar ve karşıtlıklar yaşam aydınlığının sisleridir. Sevgi, yürek sıcaklığı, duygu gücü ve yaşam açılımının kaynağıdır. Aile içinde en etkin bağlardan biridir. Toplumsal yaşamda insanları birbirine bağlayan duygu sıcaklığıdır.
Kimsesizlik, yalnızlık, aldanış, başarısızlık, umutsuzluk, kırgınlık, hastalık, yanılgı, değişik nedenli güçsüzlük, bıkkınlık, yılgınlık, yenilgi, dışlanma, aldanma, unutulma yaşam karanlıklarının önde gelenleridir. Yaşam aydınlığı insanlar için en önemli kaynak ve dayanaktır. Yarınlara açılımın gücü ve kanadıdır. Kazanma sözcüğünü akçalı gelir şişkinliği için algılamak genel bir yaklaşım olmakla birlikte en doğrusu halk arasında “Gönül almak” deyimiyle geçen ilişki sıcaklığıdır. “Kazanmak” sözcüğünü mevki, makam, ün, para ile değil, dostlukla ilişkilendirmek en gerçekçi yaklaşımdır. Başarı, kazanmanın yaraşırlığı tartışılamaz bir ödülüdür. Kazanmayı akçalar üzerinden değil, duygular ve düşüncelerle değerlendirmek en gerçekçi, en insancıl yaklaşımdır.