Ünlü düşünür Eliot, “İnsanlar en büyük hataları, kafaları karışıkken yaparlar” der. Ülkeyi yönetenlerin de kafaları karışık. Yönettikleri ülkenin yarısından çoğu asgari ücretle geçinebilmenin sıkıntısı içindeyken, sanki her şey yolundaymış gibi yeni yeni gündemler oluşturuyorlar. Esas amaç belli !! Sözde yeni bir sivil Anayasa ile Sayın Erdoğan’ın yeniden adaylığının önünün açılması. Böyle bir değişiklik için yeterli çoğunlukları da olmadığı için gözler DEM’le pazarlığa döndü. Hatta bu pazarlık için senelerdir “terörist” diye diye ortalığı yıkan küçük ortak devreye sokuldu. MHP lideri , bebek katiline barış çubuğu uzattı. Hayat bu Sevgili Okurlar, olmaz olmaz. 

İmralı’da DEM görüşmesinin yapılabilmesi için başvuru yapıldı. Siyaseten günlerce  buna izin çıkmadı. Sonra bütçe görüşmeleri yapıldı ve milyonlarca insanın içinde bulundukları yoksulluk için çıkartabilecekleri sesler bir nebze gündemden düşsün diye görüşme izni verildi. 

İddialara bakılırsa daha önce de bir kez denenip ağır bedeller ödenen bu görüşme zaten aylardır yapılıyormuş. Yani ülkenin içinde bulunduğu ekonomik güçlükler, milyonlarca sığınmacı, Suriye’deki iktidar değişikliği yaşanırken, yılların bebek katili Öcalan’a özgürlük için uğraşılıyormuş!!

Önce ülke içinde özgürlüğü, eşit yurttaşlığı uygulayın.

Terörün bitmesi, ülke için tabii ki de gerekli bir olgudur hatta bunu istemeyen tek bir yurttaş dahi yoktur. Ama 
unutulmamalıdır ki emperyalizm, Ortadoğu’da yeni  yeni senaryolar peşinde. Sormak isterim 50 yıldan beri bebek katillerini besleyip büyüten NATO müttefikimiz ABD ve yandaşları değil mi ? Son dönemde İsrail’in Gazze ve Lübnan’da yaptığı soykırımın yol vericisi de ABD ve yandaşları değil mi? Ortadoğu’da yapılmış ve yapılacak tüm olaylar İsrail’in geleceği içindir. Bunu çok iyi bilmeliyiz. 

PKK ömrünü zaten tamamladı. ABD yenisini Suriye’nin doğusunda garnizon devleti olarak oluşturmaya başladı bile. Bize  ölümü gösterip , sıtmaya razı etmeye çalışıyorlar.  Suriye’nin kuzeyindeki yapılanmayı kabul ettirmeye çalışacaklar. 

Değerli Okurlar, yıllardır adeta bir slogan haline getirilen “ Kürt sorunu” ile ilgili Rahmetli Sayın Demirel’in ünlü sözü “Dünkü güneşle, bugünkü çamaşırı kurutmaya çalışıyorlar” demek istiyorum. Geçmişte bir takım haksızlıklar, ızdıraplar yaşanmadı mı? Yaşandı !! Eğer gerilere dönüp hesaplar açılırsa genç Cumhuriyet’in Emperyal İngiliz oyunları ile ilgili neler yaşadığı tarihi belgelerde açıkça ortada. 

O yaşanmışlıkların üzerine bir çarpı koyup, bugün bir arada kardeşçe yaşamanın koşullarını oluşturmalıyız. Bunun da ilacı “DEMOKRASİ” . Türk Kürt kardeşliği deniyor. Zaten biz kardeşten de yakınız. Az uz değil binlerce yıldır bir arada yaşadık, kız alıp verdik. Bizim birbirimizle sorunumuz yok. Bizi ayrıştırmak, sorunlar yaşatmak isteyenler Emperyalistler ve içimizdeki hainlerdir. Siz sanıyor musunuz ki PKK, Kürt yurttaşların sorunları için bu katliamları yapıyor? Onları besleyenlerin amacı, Türk Kürt kardeşliği arasına nifak sokmak.

Bu ülkede hiçbir siyasi  karnından konuşmasın. Samimiyetle ülke adına ne düşüyorsa kamuoyu ile paylaşsın. Eğer Türk Kürt kardeşliği konuşulacaksa demokrasi yanlısı Sayın Demirtaş’tan neden söz edilmiyor ? İlginç olan da Türkiye partsiyiz diyen DEM de bu isimden söz etmiyor. 

Ortada son günlerde moda kelime “PARADİGMA”. Paradigma ne içeriyor? Bilen var mı ? Adeta kapalı bir kutu. İçeriği ne? Neden kamuoyu ile paylaşılmıyor? İmralı, biten bir PKK ile mi yoksa PYD ile mi görüşüp silah bıraktıracak? Apo serbest kalınca sorunların tümü bitip kardeş mi olacağız?

20 Ocak’ta Trump göreve başladıktan sonra eteklerdeki tüm taşlar ortaya dökülecek. 

Hiç uzağa gitmeye gerek yok. Çıkmaz yolları deneme uğraşı boşuna !! Türkiye’nin mutluluk reçetesi ortada.

“PARLAMENTER DEMOKRASİ”

SON SÖZ: İlaç göndermeye karar vermiştik Afrika’ya. Ancak hepsinin üzerinde  “ tok karnına yazıyordu.”

CHARLES BUKOWSKİ