Sevgili okurlarım, Türkiye olarak korkunç bir olaya daha tanık olduk...
Yangın!
Şimdi yine birbirimize girdik, hükümetimiz yeni günah keçisini arıyor. Öyle ya, her felakette olduğu gibi bu son yangında da bir günah keçisi bulup bütün memlekete duyurmak gerekiyor!
Başımızda 22 yıllık bir iktidar var.
MHP’nin desteği ile Meclis’te çoğunluğa sahip.
Şimdi buna ek olarak DEM soyunma odasında hazırlanıyor.
Yangın falan hikaye...
Amaç ne pahasına olursa olsun Recep Tayyip’e destek olup onun üçüncü kez cumhurbaşkanı seçilmesini sağlamak.
★★★
Şu rezalet tablolarına bakar mısınız!
Ölü sayısını bile bilmiyorlardı.
Rakam önce 10 olarak açıklandı, sonra birden bire 66 oldu.
Bakan Bey’ler olay yerinde idi. Her kafadan bir ses çıkıyordu.
Söz konusu rakam daha sonra 76’ya yükseltildi, sonra 79 oldu ve en son aşamada 78’e indirildi.
Bu komedi ya da isterseniz rezalet diyebilirsiniz, bütün milletin gözleri önünde niçin sergilendi?
Bu sorunun yanıtını bilen yok.
★★★
Sonra sıra geldi günah keçisini bulmaya!..
Olay yerine en yakın günah keçisi adayı CHP’li Bolu Belediyesi idi. İktidar medyası olarak oklarını oraya çevirdiler.
Bütün cephelerden saldırı başlatıldı.
★★★
Orada bir Turizm Bakanı var.
Kendisi büyük turizm şirketlerinin, büyük turistik otellerin sahibi.
Bir yanda devleti yönetirken öbür yanda kendi şirketlerini yönetip para kazanıyor.
Bulunduğu mevki olarak söylüyorum, son facianın siyasi sorumlusu bu beyefendidir.
Bu yangın hadisesi başka bir demokratik ülkede olsaydı, onlarca insanımız orada can verseydi, bu beyefendi o makamda bir dakika bile oturamaz ve istifa etmek zorunda kalırdı.
Etmese bile ettirilirdi.
★★★
Günah keçisi kısa bir süre içerisinde jet hızıyla arandı ve bulundu...
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan!
İktidar medyası veryansın ediyordu.
Ortada hiçbir somut belirti yoktu ama her zamanki uygulamayı bir kez daha devreye soktular.
Topluca hücum!
Yandaş gazeteler ve yandaş televizyon kanalları derhal devreye sokuldu.
Özellikle televizyonlar önemli idi.
Hangileri onlar?
CNN-Türk, Habertürk, Kanal-D, Show, Star, ATV, Beyaz, Ülke vesaire...
Ama bunlara bir isim daha eklemek gerekiyor.
AKP’nin yayın organı olarak görev yapan TRT...
Devletin TRT’si!
Birkaç gün öncesine kadar, muhalif çizgide yayın yapan Flash TV vardı.
Orası da baskılara dayanamadı ve el değiştirdi. Satıldı.
Şimdi, devşirildikten sonra iktidar çizgisinde övgü dolu boş yayınlar yapıyor.
★★★
İsimlerin çokluğu mutlaka dikkatinizi çekmiştir!
Bunlar kayıtsız şartsız iktidara hizmet veren ulusal televizyon kanalları.
İktidar destekçilerine gelince, çoğu satışları çok azalan gazeteler.
En başta Hürriyet ve Sabah geliyor.
★★★
Yazıya yangından başladık ve nerelere geldik!..
Ancak bu yangın hepimizin kafasına bir gerçeği çarpmış oldu:
Adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen bu nesne gerçek bir ucubedir...
Bu sistemin içi neresinden bakarsanız bakın boştur ve koftur.
Bir düşünün ki feci bir yangında ölü sayısını bile doğru açıklamaktan aciz kalmışlardır.
Bu sistem bize aynı zamanda devletin nasıl çürütüldüğünü bir kez daha göstermiştir...
Kendileri sütten çıkmış ak kaşık.
Başka herkes ise gerektiğinde “suçlu” ilan edilmeye hazır bir kalabalık sürüsü.
★★★
Bu iktidar asla suç işlemez, yolsuzluk yapmaz ama çok önemli bir özelliği daha vardır:
Memleketi yönetir ama sorumluk almaz.
Yangında bin kişi bile ölse adına istifa denilen kavram onlar için hiçbir zaman geçerli değildir.
Yandaş medyayı, saray gazetecilerini anında devreye sokup kendilerini işin içinden cımbızla çekerler...
Ve her olayda, son yangın olayında olduğu gibi masa başında üretilen günah keçilerini(!) piyasaya sürüp ya gözaltına aldırır ya da tutuklarlar.