‘CARİ AÇIĞI’ O KAPATMIŞTI!
AKP’liler ‘itirafçı’ Zarrab için 2013’te ‘Hayırsever işadamı’ tanımı yapmış, hatta cari açığı kapattığı bile söylenmişti. Yandaş medyaya röportajlar veren Zarrab, 19 Nisan 2014 tarihinde şu cümleleriyle manşet olmuştu: “200 ton altın ihraç edip Türkiye’ye 25 milyar TL gelir sağladım. Cari açığın yüzde 15’ini ben kapattım.” Reza Zarrab yine 18 Nisan 2014’te iktidara yakın bir haber kanalına çıkmış Türk Bayrağı’nın altında röportaj vermişti. Üç gün boyunca Türkiye’yi suçlayan Zarrab’la ilgili iktidar kanadından yapılan açıklamalar değişti. Peki bu süreçte SÖZCÜ Gazetesi ne yapmıştı?
DAVA ÜZERİNE DAVA AÇILMIŞTI
Zarrab’la ilgili geçmişte yaptığı her haber için ise SÖZCÜ Gazetesi yargılandı ve tazminat ödemeye mahkum edildi.
- SÖZCÜ’nün, “Hayırsever denilen Zarrab’ın şirketi suikast işine bulaşmış” başlıklı haberine İstanbul Sulh Ceza Hakimliği tekzip kararı vermişti. Gazetemizin itirazı bir üst mahkeme tarafından reddedilmiş, SÖZCÜ bu karar üzerine tekzip yayımlamıştı. Tekzip yayımlamasına rağmen gazetemize 83 bin TL para cezası da verilmişti.
- Zarrab aynı haberden dolayı ayrıca manevi tazminat davası da açmıştı. Bu davadan da SÖZCÜ mahkum edildi. SÖZCÜ, Zarrab’a 2 bin TL tazminat ödemişti.
- Zarrab bununla da yetinmeyerek haberimizin erişimine engel getirmek için de başvurdu. İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi tarafından erişime engel getirilmişti.
- Yine gazetemizde yayımlanan “Arslan’ın payı Çağlayan’dan” başlıklı yazıdan dolayı Zafer Çağlayan’ın açtığı tazminat davasında da SÖZCÜ ceza almıştı. İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi, Çağlayan’ın açtığı davada SÖZCÜ’yü 2 bin 500 TL’ye mahkum etmişti.
- SÖZCÜ’ye, ABD’deki davaya adı karışan eski Bakan Egemen Bağış da dava açmıştı. “Bakanın başını ağrıtacak görüntüler” başlıklı haberden sonra 30 bin TL’lik manevi tazminat davası açan Bağış, haberde yer alan “3 parti halinde 500’er bin dolar gönderilmiş” ifadeleri için “yalan ve uydurma” iddiasında bulunmuştu. Bu davanın yargılaması ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nde devam ediyor.
300 MİLYON LİRA DEĞERİNDE GAYRİMENKULU BULUNUYORDU
Zarrab’ın içlerinde yalılar ve köşkün de olduğu yaklaşık 300 milyon lira değerinde gayrimenkulü ve sermayesi 40.2 milyon doları bulan faal 7 şirketi bulunuyordu, el konuldu.
Reza Zarrab’ı ilk kez hakim önüne SÖZCÜ çıkarmıştı
Reza Zarrab, Kanlıca sahilinde üç yalıdan oluşan Mehmet Arif Bey Yalıları’ndan ikisini 2011’de satın alarak, birini kendi, diğerini ise eşi Ebru Gündeş Zarrab üzerine kaydettirmişti. Basit onarım izniyle yalılarda mevzuata ve koruma ilkelerine aykırı biçimde tadilat yaptığını SÖZCÜ, 31 Mayıs 2015’te manşetten duyurdu. Yalıların dış cephesinin tahrip edilip, asansör ve kaçak kat eklendiğinin haberimizle ortaya çıkmasının ardından dava açıldı.
Zarrab, Gündeş ve restorasyondan sorumlu Hakkı Süha Gökdemir’in 6’şar aydan 3’er yıla kadar hapis istemiyle yargılaması sürüyor. Yargılama devam ettiği için yalılardaki kaçak bölümlere henüz müdahale edilmedi. Zarrab, Kandilli’de satın aldığı tarihi köşk ve bahçesindeki kaçak yapılaşma nedeniyle de yargılanıyor. SÖZCÜ’nün 2015 yılında gündeme getirdiği Kandilli’deki köşk arazisindeki kaçak yapılaşmayla ilgili 26 Nisan 2016’da kepçeyle inşaata giren belediye ekipleri, bahçede inşa edilen 3 bin metrekarelik kaçak yapının sadece birkaç metrekarelik duvarını yıkabildi. Çalışmalar iki gün sonra durduruldu ve Kandilli’deki köşke dokunan olmadı.
İKİ BAKAN ZARRAB’A İHRACATIN ŞAMPİYONU ÖDÜLÜ VERMİŞTİ
Tarih 22 Haziran 2015… Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) 22. Olağan Genel Kurulu ve ihracatın şampiyonları ödül töreninde ‘mücevher’ sektöründeki ödül Volgam Gıda Dış Ticaret Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Reza Zarrab’a verilmişti. Zarrab ödülünü, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin elinden almıştı.
“FETÖ’nün mahkemesi ülkemi mahkum edemez”
Kars il kongresinde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Reza Zarrab davasıyla ilgili sert ifadeler kullandı. Erdoğan şöyle konuştu: “Birileri ABD’ye gider ama bu ülkenin asıl sahipleri burada kalır. Bizim abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz olsun. Onun için öyle sanal oluşturulan mahkemelerle o FETÖ denilen alçağın uydurma temsilcileriyle kurulan mahkemeler asla benim ülkemi mahkum edemez. Birisi Hans’ın kulu oluyor birisi George’in kulu oluyor.”
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Man Adası belgeleriyle ilgili de Erdoğan şu değerlendirmeyi yaptı: “Elinde belgen varsa milletin önüne koy ben gereğini yaparım. Cumhurbaşkanlığını da bırakırım siyasetten çekilirim. Karşımızda doğru dürüst bir muhalefet bulalım. Şeytan taşlamaktan tavafa fırsat kalmıyor. Siyasi hayatımın en seviyesiz saldırılarına Kılıçdaroğlu döneminde maruz kaldım.” (İHA-DHA)