CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde dün gazetelerin Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Kahvaltılı toplantıda CHP Genel Başkan Yardımcıları Haluk Koç, Enis Berberoğlu, Selin Sayek Böke, TBMM Grup Başkanvekili Levent Gök de vardı. MİT TIR’ları haberleri nedeniyle tutuklu olan, Cumhuriyet gazetesinin Ankara Temsilcisi Erdem Gül unutulmadı ve sandalyesi boş bırakıldı. Gül’ü yardımcısı Ayşe Sayın temsil etti. AKP’nin “istikrar” vurgusuyla oy aldığını söyleyen CHP lideri, 1 Kasım’dan sonra kurulan hükümetin umut yaratmadığını, içeride ve dışarıda gerginliğin devam ettiğini vurguladı. Kılıçdaroğlu, Başbakan Davutoğlu ile 30 Aralık’ta yapacağı görüşmede 5 ana konuyu gündeme getireceğini belirtti. İşte güncel konulara ilişkin o çarpıcı açıklamalar:
FOTO: SÖZCÜ Kılıçdaroğlu’nun gazetecilerle buluştuğu toplantıda Ankara Temsilcimiz Saygı Öztürk de hazır bulundu.“200 YILLIK BİR TECRÜBEMİZ VAR”
Türkiye, başkanlık sistemi için gereksiz bir kavganın içine itilmemeli. 12 Eylül darbe yasalarını kaldırırsınız, parlamenter sistem kendi içinde çalışır. 200 yıllık bir parlamenter tecrübemiz varken hiç bilmediğimiz bir alana niçin bodoslama dalıyoruz. Saraydaki şahıs, hem parlamento başkanlığı, hem valilik, hem milletvekilliği istiyor.
Dış politikada giderek yalnız kaldık. Ülkemizin geleceği açısından önemli sorunlar var. Ekonomi, eğitim, toplumsal barış, Kürt sorunu konularında çözüm üretilmedi. Bu sorun alanları çözülmeden Türkiye’de istikrar beklemek mümkün değil. Ne yazık ki Türkiye’de istikrarsızlık kurumsallaştı.
“DIŞ POLİTİKAMIZ DEĞİŞMELİ”
Biz, 14 yıllık AKP döneminde kamplaşmadan medet uman bir süreci yaşadık, uzlaşma kültürümüzü kaybettik. Madem bu güzel topraklarda yaşıyoruz o zaman oturup sorunlarımızı çözebilmeliyiz.
Libya, Mısır, İsrail, Irak, İran, Rusya baktığınız zaman komşumuz ancak bize dost olacak ülke kalmadı. Tek olumlu şey var, Avrupa Birliği ile yakınlaşma, onların yeni bir fasıl açmaları. Ben 2016 için sayın Davutoğlu’na çok açık ve net bir çağrı yapıyorum: Gel, AB’nin bütün standartlarını Türkiye’ye getirelim. Onlar dayatmadan biz yapalım.
"Kimse gücümüzü test etmesin” noktasından Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırmaya kadar geldik. Mezhep, kin, intikam eksenli bir dış politika olamaz, olmamalıdır da. Dış politika tamamen değişmeli. Biz üzerimize düşeni yaparız.
“PKK, KANDAN BESLENİYOR”
Terör sorunu toplumsal uzlaşmayla TBMM’de çözülür. Biz bunu söylediğimizde ‘Siz anlamazsınız’ dediler. Sorun büyüdü. Eşkıya şehre indi. Şehirler silah deposuna döndü. TBMM’de bir toplumsal uzlaşma komisyonu kurulması lazım.
Doğu ve Güneydoğu’daki operasyonların ilerleme biçimi, herkesi kaygılandırıyor. Eşkıya şehre inmiş, silahlanmış ve ‘Buraya kimse gelmesin’ diyor. Kimse otonom bölgeler falan yaratmaya kalkmasın.
Çözüm sürecinin sağlıklı olmadığını, o anlayışla çözülemeyeceğini biz söyledik. Neden masaya oturduklarını kimse bilmiyor ama biz biliyoruz. PKK kandan beslenen bir örgüttür. Yarın ‘PKK bizi kandırdı’ diyecekler. Sen devlet değil misin, istihbarat örgütün yok mu, bütün bunları görmedin mi? Gördüklerini biliyorum ama ses çıkarmadılar.
“TOPLUMDA YOZLAŞMA VAR”
İyi bir strateji ile bu sorunu çözmezsek Türkiye’nin boyutlarını aşabilir. Doğu ve Güneydoğu’da şu anda bütün ülkelerin ajanları cirit atıyor. Tam bir kaos ortamı var.
Şehit cenazelerine katılıyorum. Allah aşkına o ailelere bir bakın hepsi Anadolu’nun yoksul insanları... İnsanlar ölüyor, birileri de kahramanlık yapıyor.
Toplumun ahlaki yapısında ciddi bir yozlaşma var. Siyasetin ahlaki değerlerinin öne çıkarılması lazım. Gelin şu yolsuzluk dosyalarının gereğini yapalım. Bunları yaparsak Türkiye çağ atlamış olur.
FOTO: SZÖCÜ “DAVUTOĞLU, OTURDUĞU KOLTUĞUN HAKKINI VERSİN”CHP lideri, “Başbakan, Cumhurbaşkanını dinlemesin demiyorum ama oradan gelecek telkinlerle bir politika belirlemesi doğru değil. Saray’ın fazla müdahalelerinden rahatsız olduğunu da tahmin ediyorum. ‘Sorumluluk ve yetki bende’ dediyse bu Saray’a verilmiş bir mesajdır” dedi.
‘Gülen’le hiçbir ilgimiz yok’
CHP lideri, bir gazetecinin Fethullah Gülen’le ilgili ne düşündüğünü sorması üzerine şunları söyledi: “Biz Fethullah Gülen hareketi ile hiçbir zaman bir araya gelmedik. Geçmişte en çok eleştiren parti biziz. Eğer siz hukuka, demokrasiye, yasaya aykırı olarak ‘Benim gibi düşünmedi, ben onu yok edeceğim’ derseniz, mazlumun yanında olan da biziz. Mazlumu savunmayacağız da kimi savunacağız? Yasa dışı bir işlem, hukuksuzluk varsa gereğini yapın hiç itirazımız yok ama bir mücadele yapacaksanız, hukuk içinde yapın. Sayın Erdoğan ‘ne istediler de vermedik?’ dedi. Bunun cevabı gelmedi. Sayın Erdoğan ne istediler de verdin. Hakim sınavlarında, yargı sınavlarında en çok eleştiriyi yapan benim. ‘Beğenmiyorum’ diye adamı idam sehpasına gönderemezsiniz.”
‘Eğitim sistemi düzelmedikçe Türkiye’de hiçbir şey olmaz’
Türkiye'deki eğitim sisteminden ailelerin de memnun olmadığını ve sistemin “iflas ettiğini” kaydeden Kılıçdaroğlu, “Eğer bir ülkeye kötülük yapmak, geri kalmasını, kendi içinde kaosa mahkum olmasını istiyorsanız, bombalamanıza gerek yok, eğitim sistemini mahvetmeniz yeterli. Üniversitelerde her türlü düşünce özgürce tartışılabilmeli, bilgi üretebilmeli, bilimsel, mali özerkliği olmalı. Emin olun bunları yaparsanız Türkiye orta gelir, orta teknoloji tuzağını aşar. Eğitim sistemi düzelmedikçe hiçbir şey olmaz” diye konuştu.