Gönüllülerden seçeceğim, özel eğitimli, örgütlenmiş, donatılmış 20 bin kişilik birlikle, terörü 1 yılda önleyeceğimi vaat ediyorum...

RÖPORTAJ: Saygı ÖZTÜRK- 

Emek­li Tüm­ge­ne­ral Os­man Pa­mu­koğ­lu, Hak ve Eşit­lik Par­ti­si­’nin (HE­PAR) Ge­nel Baş­ka­nı... Hak­ka­ri Dağ ve Ko­man­do Tu­gay ko­mu­tan­lı­ğı dö­ne­min­de te­rör­le mü­ca­de­le­nin ön­de ge­len isim­le­rin­den bi­ri­si... İki önem­li so­ru­nu­muz var, ‘Bi­ri yok­sul­luk, di­ğe­ri ce­ha­le­t’ di­yor ve içi­ni dö­kü­yor:
Bu­gün ba­şı­mız­da ne ka­dar me­se­le var­sa hep­si­nin te­me­lin­de bu iki men­fur tü­mör var. Top­rak­la­rı­mı­zın bü­tün­lü­ğün­de teh­li­ke ya­ra­tan Gü­ney­do­ğu­’da, şim­di ar­tık kır­sa­lı de­ğil, şe­hir­le­ri de bir örüm­cek ağı gi­bi sar­mış olan te­rör ör­gü­tü­nü or­ta­dan kal­dı­ra­rak as­lın­da çok geç ka­lan bu me­se­le­yi na­sıl ka­zı­ya­ca­ğı­mı­zı an­la­ta­ca­ğız. Gü­ney­do­ğu­’da dev­le­tin ege­men­li­ği kal­ma­dı. Ora­ya asa­yiş gi­bi ba­kı­lı­yor. 6-7 Ekim olay­la­rı bir kal­kış­may­dı. Dev­le­ti­miz, ora­da yok. Bu du­rum, Ba­tı il­le­ri­mi­zi de sa­ra­cak.


5 BİN PKK’LI HALKIN TEPESİNDE
Gü­ney­do­ğu hal­kı­nı bu du­rum­dan kur­tar­mak zor de­ğil. Be­nim gö­nül­lü­ler­den se­çe­ce­ğim, eği­te­ce­ğim özel eği­tim­li, ör­güt­len­miş, do­na­tıl­mış 20 bin ki­şi­lik bir­lik­le te­rö­rü 365 gün­de ön­le­ye­ce­ği­mi va­at edi­yo­rum. As­lın­da bu du­rum par­ti prog­ra­mı­mız­da da var. Par­ti prog­ra­mın­da yer alan bu ko­nu­da de­ği­şik­li­ği ge­rek­ti­re­cek bir şey yok. Gü­ney­do­ğu­’da ya­şa­yan yurt­taş­la­rı­mı­zın bü­yük bir kıs­mı­nı PKK yan­da­şı gi­bi gör­mek yan­lış­tır. Şu an­da ora­da­ki hal­kın sı­kın­tı­sı si­lah­lı 5 bin ki­şi­nin her an on­la­rın te­pe­sin­de ol­ma­sı­dır. O, 5 bin ki­şi tes­lim alın­sın ve­ya te­sir­siz ha­le ge­ti­ri­l­sin, ba­kı­nız Gü­ney­do­ğu ra­hat­la­ya­cak, halk es­ki­den ol­du­ğu gi­bi dev­le­tin ya­nın­da yer ala­cak­tır.
Elin­de si­la­hıy­la Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Dev­le­ti­’ne teh­dit­ler sa­vu­ran, sa­vaş çığ­lık­la­rı atan, ‘şu ka­dar bin ki­şiy­le böl­ge­yi ayak­lan­dı­rı­rı­z’ di­yen­ler için ya­pı­la­cak olan şey şu­dur: “Si­ze bir ay mü­sa­ade edi­yo­ruz. Bu sü­re­de si­lah­la­rı­nız­la be­ra­ber ge­lip tes­lim ola­cak­sı­nız. Yur­ti­çi ve dı­şın­da yer­le­ri­niz ve sa­yı­la­rı­nız bel­li. Si­ze mü­sa­ade et­ti­ği­miz sü­re­nin bi­ti­miy­le be­ra­ber na­sıl sa­va­şı­lır­mış gös­te­ri­riz.”


MHP, bi­zim­le gö­rüş­me­di bile
HE­PAR Ge­nel Baş­ka­nı Os­man Pa­mu­koğ­lu, se­çim dö­ne­miy­le il­gi­li SÖZ­CÜ­’ye şu açık­la­ma­lar­da bu­lun­du: “AK­P’­yi alt et­me­nin yo­lu var. Ana­do­lu ve Trak­ya­’da git­ti­ğim yer­ler­de halk, ‘Ne olur it­ti­fak ya­pın, ne olur cep­he ku­rul­sun, güç bir­li­ği ya­pıl­sı­n’ di­yor. Bu­nu ıs­rar­la ta­lep edi­yor­lar. Bu iş­bir­li­ği­nin de da­ha çok MHP ve CHP’y­le ya­pıl­ma­sı­nı is­ti­yor­lar. Sırf halk is­ti­yor di­ye MHP ve CHP’y­le ge­çen ekim ayın­da te­mas kur­dur­dum. MHP’­den bı­ra­kın ce­va­bı, te­le­fo­na bi­le çık­mı­yor­lar. MHP’­de sis­tem ta­ma­men ka­pa­lı. ‘E­ve­t’ de­me­yi de­ğil, ‘ha­yı­r’ de­me­yi de be­ce­re­mi­yor­lar.
CHP’­den ‘gö­rü­şe­li­m’ de­nil­di. Ge­nel Baş­kan Ke­mal Kı­lıç­da­r-    oğ­lu­’y­la 1 sa­at 15 da­ki­ka gö­rüş­tüm. Bu­gün­kü gü­cü­mü­zü bı­ra­kın en za­yıf dö­ne­mi­miz­de bi­le se­çi­me gir­di­ği­miz­de al­dı­ğı­mız oy­la­rın ör­ne­ği­ni ver­dim, ‘Bun­la­rı si­ze ve­re­lim. Siz de, bü­yük il­ler­de çı­kar­dı­ğı­nız mil­let­ve­ki­li sa­yı­sın­dan son­ra­ki­le­re bi­zim gös­te­re­ce­ği­miz aday­la­rı ko­yun’ dedim. Bu yol­la, CHP’­ya 3-5 da­ha faz­la mil­let­ve­ki­li se­çil­miş ola­cak­tı. 30 Eki­m’­e ka­dar bu ko­nu­da ‘e­ve­t’ ya da ‘ha­yı­r’ de­nil­me­si­ni is­te­dim. An­cak on­lar da ‘ha­yı­r’ de­me­yi be­ce­re­me­di­ler.”

PARTİNİN BÜTÜN HARCAMALARINI ÜYELER KARŞILIYOR

HEPAR yıllardır ayakta. Partinin bütün harcamalarını üyeleri karşılıyor. Genel başkan kendi otomobilini, telefonunu kullanıyor. Partiye, diğer illerde olduğu gibi kimse ek bir yük getirmiyor. Bu durumu Osman Pamukoğlu, “Gerçek bir halk tipi partiyiz” diye açıklıyor. TBMM’de grubu bulunan partilere bu yıl 532 milyon lira yardım yapılacak. Pamukoğlu bunu “soygun” diye niteliyor.

Bağımsız aday olacak

Pamukoğlu, “Seçim döneminde iki şeyi halkımıza kesin ve somut örneklerle anlatacağız” diyor ve ekliyor: “Bizim ekmekten anladığımız sosyal devlettir. Huzurdan anladığımız ise topraklarımızda güvenliğin sağlanmasıdır. Bu konular aslında HEPAR’ın siyasi mücadeleye girme sebebidir.”
Silivri, Çatalca gibi ilçeleri de içine alan İstanbul 3. Bölgeden bağımsız milletvekili adayı olarak katılacağı seçim için bugün start verecek. Bazı illerde de yine seçime bağımsız aday olarak katılacaklar. Uygulanan yüzde 10 seçim barajı için “Tam bir korku duvarı. Milli irade hırsızlığı. Demokrasinin yüz karası, kamburu, sefaleti. 4 milyon 900 bin oy aldın, yüzde 10’u aşamayan partinin oyları çöpe gidiyor. Çöpe giden oylar da, başka bir siyasi partiye 50-60 milletvekili kazandırıyor” diyor.


Partilere giden para çantaları!
Osman Paşa, “Hiçbir şeyde olmadığı gibi siyasi mücadelede de eşitlik, hak-hukuk, adalet yok” diyor ve şu çarpıcı iddiayı ortaya atıyor: “Seçim dönemi yaklaştıkça siyasi partilerdeki ‘çantacılara’ dikkat edin. Çantalar dolusu birilerine para gider. Bunlar partiye yapılan yardım değil, birilerine verilen avantalardır. Kişi, çanta dolusu para veriyor. Seçilecek yeri garantiliyor. O parayı verince, seçimlerde daha fazla çalışmasına, harcama yapmasına gerek bile kalmıyor.”