Emin Çölaşan’ın notu:Sevgili okuyucularım, sizlerden her gün çok sayıda mesaj alıyorum. Hepsine tek tek yanıt vermem ne yazık ki mümkün olmuyor. Bunlardan bazılarını yazılarımda kullanıyorum, bazılarını ise pazartesi günleri burada yayınlıyorum.
Burada kullandığım mesajların bazılarında, gönderen okuyucularımın isimlerini ne olur ne olmaz diye vermiyorum. Başlarına iş açılmasın.
Ayrıca bu mesajları, harf ve cümle hataları dahil, üzerlerinde hiçbir oynama yapmadan sizlere iletiyorum.
Her pazartesi günü burada, gazetemizin internet sitesinde buluşmak umuduyla.
___________________________________
Değerli Emin bey,
Bana gelen tüm mailleri okurum dediğiniz için Size kısa bir düşüncemi iletmek istedim.
Şu an tek okunabilir gazete olduğunuz için, Yazdığınız her cümle Kamuoyunda algı yaratmasına sebep olabilecektir.
Gazetenizde birçok yazar nedendir bilinmez, Atatürk Orman Çiftliği arazisi gasp edilerek buraya yapılan KAÇAK SATRAY’a AKSARAY demektedirler.
Bu saray, AKP tarafından mı finanse edildi? Bunun adı kaçak saraydır. AKPnin malı değildir. Milletin parası çarçur edilerek şatafatlı yapılan bu ucubeye
Lütfen AKSARAY DEMEYİNİZ. KAÇAK SARAY deyiniz
Hayati
___________________________________
Sayın Çölaşan,9 ocak 2015 tarihinden itibaren tüm orduevlerine her türlü sakal ile girmek serbest bırakılmıştır.Ankara Merkez orduevinde bizzat şahit oldum ve nöbetçi amirine sorduğumda 9 ocakta gönderilen genelge ile sakalın serbest bırakıldığını kenddilerininde yapacak bir şeyleri olmadığını söylediler.Saygılarımla.
Uğur
___________________________________
Sn Çölaşan,
Gelinen noktada, özgürlüğüne, vatanına ve daha önemlisi ahlaki değerlerine düşkün her bireyin ülkesiyle yabancılaştığı bir dönemden geçildiği sanırım acı bir gerçek olarak karşımızda artık.
Sonuç olarak bugün, iktidarı ve muhalefetiyle, siyasi aktörlerin ortaya çıkmasında ve ülkenin bu hale gelmesinde, aslında toplumun kendini iktidara karşı zanneden birçok kesiminin bilerek ya da bilmeyerek katkıda bulunduğunu düşünüyorum.
Din ile laiklik tartışmasına din karşıtlığı ve küçümseyici bir bakış açısı ile yaklaşımlarınızdan ötürü ısınamadığım üslubunuzu bugünün saflarına tercih edeceğimi de bilmenizi isterim. En azından samimi ve dürüst olduğunuza daha çok inanıyorum, bunun harici Allah ile sizin aranızda. Ancak nasıl ki iktidar sahiplerinin söylemleri karşı tarafta bir nefret uyandırıyorsa sizlerin de iktidara din algısı üzerinden oy verenlerde nefret uyandıracak "bunlara oy vermeyeceğim de din düşmanlarına mı vereceğim" algısının oluşmasına hizmet edecek söylemlerden kaçınmanızı arzu ederim, bunu ülkem için rica ediyorum çünkü sizler kitlelere ulaşan vatanını sevdiğine inandığım yazarlarımızsınız.
Amacım sizi eleştirmek değil ve yazık ki karşı olduğunuz kesimlerle dahi aynı olduğunuz işte tam da bu nokta, eleştiriye açık olmamanız. Ancak bir umutla bugün bir nebze mutlu olmak istedim.
Saygılar
___________________________________
Sayın Emin Çölaşan,
Sözcü gazetesindeki tüm yazılarınızı takdirle ,heyecanla okuyorum.Emin bey araştırma yapmanız ve ilgilenmeniz ricasıyla Size çok önemli bir konudan bahsetmek istiyorum. Şu anda üretim faliyeti gösterdiğimiz aşağıdaki adrese bitişik Konumda kartal oto san sitesi ana giriş kapısı karşısına cephesi olan, Kızılay,a ait tahmini 50 -60 dönüm arazi içerisindeki sabit binalar ve seyyar depolar sessiz,sedasız boşaltılmaktadır. Çevre esnafı 2014 yılı yaz aylarında birhafta sonu bu araziye ali ağaoğlunun helikopterinin indiğini söylemekteler, bu arazi çok kıymetli olup kupon arazi olarak nitelendirilebilir.
Sizden ricam bu konunun tarafınızdan araştırılarak , konunun üzerine gitmeniz ve konu ile ilgili olarak köşenizden bilgi vermenizdir.sizin gibi vatanseverlerin her zaman yanındayız.
En derin saygılarımla.
___________________________________
Emin Bey,
SÖZCÜ gazetesinin ön sayfasında sonsuza kadar kalması arzusuyla size bir
tespiti iletmek istedim.
'TÜRKİYE,ATATÜRK'Ü ALLAH'A BORÇLUSUN,
GERİ KALAN HER ŞEYİ DE ATATÜRK'E !
Daniel Dumoulin (Türk Kültürü ve Tarihini Yaşatma Derneği Başkanı)
___________________________________
Emin Bey,
Hava alanı,köprü v.s. derken bir çok ağaç kesimi yapıldı.Sayı olarak milyonlara
ulaştığını medyadan öğreniyoruz.Bu ağaçlar herhalde toprağa gömülmediler.
Çok büyük parasal değeri olması gerekir.Şimdiye kadar konu hakkında hiç
bir bilgi duyulmadı.Ne dersiniz?
Namık
___________________________________
Sayın Çölaşan.
Dolar niye yükseliyor? Kimin işine geliyor? Faiz düşsün diye merkez bnk.sının başkanını sıkıştıranın olabilirmi? Rüşvetlerle alınan dolarların kıymeti artsın diye olabilirmi? Bence sorulmalı.. Saygılarımla..Bülent
___________________________________
GÜNAYDIN
Meraba Emin abi eminimki benim gibi birçok okurunuz size yazıyordur
her gün sizin yazılarınızı okuyup sizin aydın ufuk ve görüşlerinizle yolumuzda ilerliyoruz
bize doğru ları gösterip yolumuzu aydınlattığınız için çok teşekkür ederim
merek etmeyin halk olarak nekadar da bir şey yapmak elimizden gelemiyorsada
her şeyin farkındayız benim gibi bir çok vatandaş sizinle elinize yüreğinize sağlık...
selcan
___________________________________
Sayın Çölaşan,
Yazılarınızı pek çok okur gibi zevkle ve dikkatle takip ediyor, varlığınızdan güven duyuyorum.
Şimdi bahsedeceğim konuyu yazılarınıza hiç taşımış mıydınız bilemiyorum ya da hatırlayamadım:
Ben geçtiğimiz yılın Mayıs ayında SGK'dan emekli oldum. Sigortam 1987'de staj yaparken başlamıştı, ardından aradaki sigortasız dönemlerimi de tamamlamış olarak emekli oldum. Fakat iki ay önce SGK'dan bir bildirim geldi. 2012 yılında 8 ay gibi bir süre sigortasız olduğum için bana genel sağlık sigortası borcu (bin küsur lira) çıkarmışlar. Kurumu aradığımda kaymakamlıktan gelir testi yaptırmamı söylediler. Yani emekli olmakla da bu lanetten kurtulamamış oldum. Üstelik o söyledikleri zaman diliminde hiçbir sağlık hizmeti almadım, çünkü "sigortasızım şimdi para isterler" diye düşünerek doktora gitmemiştim.
Çevremde de birçok kişi bundan mağdur olmaya başladı, bazıları da farkında bile değil, borç gelince anlayacaklar.
Ne yapacağız Allahaşkınıza? Ne yapacağız? Ben şimdi gelir testi yaptırıp, o "borcu" yapılandırıp takır takır ödemek zorunda kalacağım. Almadığım bir "hizmet" için üstelik. Haa bir de daha geçen gün her zamankinin iki katı elektrik faturası ödedim. Neden? Özel şirket kaçak elektrik kullananların bedelini bize çok afedersiniz "çakmış." Anlaşılan bunların amacı bizleri delirterek safdışı etmek.
Neyse başınızı ağrıttım özür dilerim.
Saygı ve sevgilerimle,
Belgin
___________________________________
Sn.çölaşan,
Ben bir de Yazılarınızda, yurt dışı gezilerde CB ve BB'nın ne kadar harcırah aldığını sormanızı istiyorum. Belki yazınızla bizim uykuda olan muhalefet milletvekilleri uyanır da , TBMM ne soru önergesi verirler ,biz de öğreniriz. Mesela eski CB . Bay A.Gül galiba 7 yılda 400/500 yabancı ülke dolaşmıştı. Ben Devlette çalıştım, Yurtdışı gezilerde hatırı sayılır derecede Dövizle Harcırah ödenir. RTE de, oniki yılda, dolaşmadık yabancı ülke bırakmadı, üstelik Emine Hn. Ve kızını filan da götürüyor. Acaba toplam kaç dolar harcırah aldı?
Bugünkü yazınızda belirttiğiniz gibi , geziler devam ediyor ve edecek.
Sorulması gereken şu !
Bu gezilerde masraflar nasıl ödeniyor ve ne kadar Harcırah alıyor, Yakınlarına da veriliyor mu?
Saygı ve selamlarımı sunarım..
Şimdiden tşk.ler.
Not. Bu maili size Yeni Zelanda'dan atıyorum.(burada oğlumun evinde misafirim)
___________________________________
Kıymetli Emin Bey ;
Ben Ziraat Bankası Ankara-Aydınlıkevler şubesinde hesabı olan bir mudiyim. Aynı zamanda anılan şubede kiralık kasamda bulunmaktadır. Söz konusu şubeden 15 OCAK 2015 tarihinde aranarak ay sonunda banka şubesinin başka bir adrese taşınacağı, bu nedenle kasadaki malzemenin istenirse 30 OCAK günü alınabileceği ve 2 ŞUBAT tarihinde bankaya geri teslim edilmesi bildirildi., Söylenen tarihte ilgili şubeye gittik (BANKA Şb. Şehit Mustafa BAŞ cad. üzerinde karşılıklı iki ayrı binada bulunmakta idi, şimdi ÇEVRELİ Caddesinde yeni yapılan bir binanın altına taşındı ) şube yetkilisine neden taşınmak ihtiyacı duyulduğunu ve kira veya mal sahibi durumunu sorduğumda; eski şube yerlerinin bankanın mülkü olduğunu ancak yeni taşınılan yerin kira olduğunu belirtti. Neden böyle dediğimde; yukarısı böyle istiyor, bu emlaklar satılacak ve bundan sonra kirada olacağız dedi. Başka şubelerde de böyle bir uygulamanın olup olmadığını bilmiyorum ancak, internetten baktığımda yurt içinde 1691 şb. olan bir bankanın sahibi olduğu şube emlaklarını satmaya kalktığında bir hayli meblağ tutacağını zannediyorum. Üstelik bu şubeler 5-6 sene önce tabandan tavana tadilattan geçirildi ve yenilendi, madem böyle olacaktı, o masraf niye yapıldı ? Birde benim anlamadığım, elinde mülkün var, satıyorsun ve kiraya çıkıyorsun. Tabii sata sata bitiremedikleri ülkemizde sıra demekki, Ziraat Bankası şubelerinin mülklerine gelmiş. Sizinle bu konuyu paylaşmak istedim, belki sizin için bir araştırma konusu da olur. Saygılarımı sunar , başarılarınızın devamını dileriz...
___________________________________
Merhaba, Emin Bey.
Uzun zamandır ve uzun süreli elektrik kesintileri Anadolu Feneri Köyü ve Poyrazköy halkını canından bezdirdi.
Bu soğuk havalarda kimi zaman 24 saate varan elektrik kesintileri hemen hemen her gün yapılmakta.
Bu köylerde yaşayan insanlar arasında bebekler yaşlılar var mı, bu soğukta elektrik gidince kombi çalışmadığından bu insanlar ne yapar ne eder kimsenin umurunda değil.
Basından takip ettiğim kadarıyla bu konu hiç gündeme gelmedi.
Acaba buradaki halk canından bezdirilip bazı yandaş tiplere peşkeş mi çekilmek isteniyor buralar diye düşünmeye başladık.
Bu konuyla ilgilenmenizi en azından bu konuyu gündeme taşımanızı rica ederim.
Saygılarımla,
Cihan
___________________________________
Sayin Emin Colasan,
Tayyip'in yurtdisi gezilerine katilan gazeteci, burokrat, hisim-akrabanin, devlet imkanlariyla cok guzel bir hafta tatil yapmasini, ucaklarda otellerde birinci sinif yemekleri mideye indirmesini konu alan bir yazi yazmanizi rica ederim. Oh ne ala! Halkin parasiyla ye, ic, yat, gez, semir gel, bir de ustune para kazan... Cok agirima gidiyor.
Saygilar sunarim,
Cahit
___________________________________
sn yazar bilirimki cevap vermezsin yazdıklarıma ama bende kalacağına sende kalsın harf devrimi yapıldı da ne oldu yazmış olduğun yazılardaki kelimelerin köküne bak bir çoğu arapça yada Farsçadan geliyor haberin yok dünyada devrim yapılmış ülkelerde bir tanesinde harf değişitren bir ülke göstersene gösteremezsin yok çünkü bizde niye oldu açıklasana ama onuda yapamazsın ama ben sana söyliyim kuranla milletin bağı kopsun yoksa sen daha iyi biliyorsun Arapçanın ne kadar zengin bir dil olduğunu Osmanlıcanın da konuşmada aynı bugünkü Türkçe olduğunu sanki farklı konuşuyorlarmış gibi algı yansıtıyorsunuz insanlara bu harf devrimini yapan kişiye ben hakkımı haram ediyorum çünkü kuranı okuyup ama anlayamadığım için yada 100 sene önceki dede yadigarı mektupları okuyamadığım için ama senin böyle bir derdin yok çünkü soyun nereye dayanıyor acaba bu gün bir japon çocuğu 150 yıllık mektubu okuya biliyor kitabı okuyabiliyor bu adamlarda atom bombası yedi yani bunu da unutma huber köşkü için açıklama istiyorsun 50 kere yazdın sonunda cevap verdiler şimdide onu beğenmiyorsun onu yazana kadar millet vekillerinin kendilerine seçim öncesi yaptıkları kıyak kanunları yazsana burası daha masraflı
saygılar
oğuz çetin
___________________________________
Çok Muhterem Emin Çölaşan Bey,Yalçın Bayer Bey,
Haziranda yapılacak seçimler için CHP nin değişik bölgelerde değişik yöntemlerle aday belirleyeceklerine dair gazetenizde okuduğum haber beni şaşırttı. Batı demokrasilerinde millet vekili adayı olmanın tek yolu vardır.Her seçim bölgesine göre aday çıkartmak alturga demokrasi örneğidir.Belediye seçimlerinde olduğu gibi kargaşa yaratır.Artık CHP yönetimi adam kayırma,yakınlarını aday yapma çabalarıyla vakit kaybetmeyi bırakıp , adayları her ilde bir ön seçimle belirliyerek küskünlüklerin önüne geçip , partide birlik yaratmalıdır.
CHP'sinin seçimi kazanmak için, halka ; iktidara geldiği taktirde vereceği hizmetleri açıklamalıdır.
Eğitim sistemin de ne gibi bir değişiklik yapacak,işsizlik oranını nasıl düşürecek,enflasyonu nasıl kontrol edecek,dış politika ne olacak, Kürt sorunu nasıl çözecek. ( Ülkede yaşıyan vatandaşların yüzde onbeşi Kürt Kökenli ise, yüzde seksenbeşi de ben Türküm demektedir. Kürtler doğal olarak kendi yandaş partilerine oy vereceklerdir) Kılıçtaroğlu'nun devamlı olarak yolsuzlukları ortaya koyması tabii ki alkış topluyor fakat bu alkışlar CHP'ine oy olarak yazılmıyor.İşte burada CHP ,Ak Partisi yolsuzluklarının sokaktaki adama nasıl yansıdığını anlatma becerisini göstermelidir.
Örneğin; Ankarada yapılan bin odalı saray ve bunun masrafları hem muhalif partiler ve hem de medya tarafından gerektiği kadar eleştirilmiştir. Ben Kılıçtaroğlu olsam halka , " iktidar olduğum taktirde ilk işim bu sarayı bir Üniversiteye çevirmek olacak. Bu işi yapmak için gerekli kapitali de RTE nın aldığı uçakları,yüzlerce makam arabası Mercedes leri satarak temin edeceğim" derdim.
Ayrıca bu güne kadar RTE nın yaptığı gezilerin bir faturasını çıkartır ve bundan böyle Başbakan veya Cumhurbaşkan'larının özel uçakla seyyahat etmek lüksüne son vereceğimi beyan ederdim.
Kısaca; Seçildiği taktirde halka ne vereceğini net bir şekilde anlatamayan partiler seçimlerde başarılı olamazlar.
Saygılarımla,
Yılmaz Erolgaç
San Dıego,Californıa