Kararı değerlendiren Avukat Cevat Kazma, kimliğini ibraz ettiği halde avukatın üzeri aranırsa, arama emri veren kurum manevi tazminat davası ödemek zorundadır açıklamasını yaptı.

İstanbul Adalet Sarayı'nda Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın ölümüne sebep olan terör saldırısında, saldırganlardan birinin Adalet Sarayı'na elinde cübbe ile avukat gibi giriş yapmış olması yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Olay sonrası Adalet Sarayı'nın güvenlik önlemleri tartışılırken, binaya giriş yapan tüm avukatların üzerinin aranmak istemesi ise avukatlar tarafından tepki ile karşılandı.

Konuyla ilgili açıklama yapan Avukat Cevat Kazma, Avukatlık Yasası’nın yanı sıra, Danıştay 8. Dairesi'nin bu konuyla ilgili vermiş olduğu emsal bir karar olduğunu ve avukatların üzerinin aranmasının yasal olmadığını açıkladı. Avukat kimliğinin ibrazına rağmen arama yapılması halinde ise arama emrini veren kurumun manevi tazminat ödemesi gerektiğini belirtti. Cevat Kazma, bu durumların yaşanması halinde meslektaşlarının tutanak tutarak manevi tazminat davası açabileceklerini söyledi.

Avukat Cevat Kazma, polis, güvenlik görevlisi, jandarma gibi kolluk kuvvetlerinin sadece Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevi alanına giren suçlardan dolayı suçüstü yapılması halinde avukatların üzerini arayabileceğini vurguladı. Bu durumun Türkiye'deki avukatlara verilmiş bir ayrıcalık olmadığını da belirten Cevat Kazma, tüm gelişmiş ülkelerde bu düzenlemenin yer aldığını açıkladı.

Avukatların adliyelere çipli kimliklerini turnikelere okutarak, çantalarını da X-Ray cihazından geçirerek girmek durumunda olduğunu söyleyen Cevat Kazma, vahim olayın yaşandığı gün güvenlik görevlilerinin görevlerini tam anlamıyla yerine getirmediğini belirtti. "Güvenlik görevlileri avukat kılığındaki faile bu yaptırımları uygulamış olsaydı, fail içeri sahte avukat kimliği ile giremeyecekti" diyerek yapılan terör eylemi üzerinden avukatlık mesleğinin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını belirtti.