Hande ZEYREK/İSTANBUL


“Gün cumhuriyete sahip çıkma günü” diyerek kolları sıvayan iş adamı Mustafa Ozan Şer durmaksızın çalışıyor. Şer, “Bu ülke mağdur edebiyatının mağduru oldu. Gençlerimizin geleceği karartılıyor. Başkanlık sisteminde cumhuriyet devrini bitirme gayesi var” dedi.

AKP’nin 13 yıllık iktidarı boyunca iş dünyasında aktif ve başarılı isimlerin siyasete girmesi bir yana politik görüşlerini dahi açıklamadığı günlerde, ülke gidişatından endişe ettiğini ifade edebilenlerin sayısı da azınlıkta... İş dünyasının yakından tanıdığı genç iş adamı Mustafa Ozan Şer alışılmışın dışında, şirketindeki işlerini bırakıp, CHP’deki ön seçim yarışına İstanbul 2. Bölge’den girdi. Kendisini siyasete iten en önemli nedenin Cumhuriyet’e sahip çıkmak olduğunu belirten Şer “Vatanıma, milletime mecburiyetim var. Sorumluluğunun bilincinde bir iş adamı olarak elimi taşın altına koydum” diyor. Cem TV’nin de kurucularından olan 39 yaşındaki Mustafa Ozan Şer, iş dünyasından siyasete geçme kararını SÖZCÜ’ye anlattı.

“PARANOYAK BİR TOPLUM OLDUK”

Başarılı bir iş adamıyken neden siyaset?

Ne mutlu ki Atatürkçü, Cumhuriyetçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. Babam Hasan Şer  40 yılı aşkın süredir CHP üyesi... Henüz 13 yaşındayken babamın seçim broşürlerini dağıtırdım. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan olması hepimizi heyecanlandırdı. Ben de kendisiyle birlikte partiye üye olanlardanım. Siyasete bakış açımız ‘İnsanlığa, sokağımıza, çevremize, birlik ve beraberliğimize ne kazandırabilir?’ diye yanaşırız. İş adamının profili üretkendir. Topluma kazanç ve istihdam sağlayandır. Bununla da mutlu olup mücadelesini büyütmek ister. Cumhuriyet’e nasıl sahip çıkacağım, siyasetle sahip çıkacağım. Bu nedenle İstanbul 2. bölgeden aday adayıyım.


Sizi siyasete iten en büyük neden neydi?

Öncelikle partimizin aldığı ön seçim kararı... En önemlisi ise Türkiye’nin ve toplumun geleceği. Bize sürekli gerginlik, stres, kutuplaşma ve endişeler yaratılıyor. Paranoyak bir toplum haline getirildik. Siyaset konuşamıyoruz. Fikirlerimizi söyleyemiyoruz. Maddi refahımızı bile kullanamaz hale geldik. Siyasetteki bu yozlaşmanın önünü açmamız gerekiyor. İş adamının da çabuk ve hızlı kararları vardır. Siyasetin de buna ihtiyacı var. Biz karşımızdakileri diniyle, etnik kökeniyle değil sevgi, saygıyla değerlendiririz. Halkımızın her geçen gün çığ gibi büyüyen endişelerine son vermek, yapılan zulümlere, haksızlıklara, yolsuzluklara karşı sorumluluğunun bilincinde bir iş adamı olarak elimden geleni yapmak için aday adayı oldum. Elimi taşın altına koydum. Çünkü ülkem için, çocuklarım için mecburiyetim var. Gençlerimizin geleceğini kararttığımızı, kutuplaştırdığımızı göremiyor muyuz?

“BASKICI DEVLET YÖNETİMİNE KARŞIYIZ”

Nedir sizi bu kadar endişelendiren, düşündüren?

Her gün bölünme endişesi yaşamak istemiyorum. Korku imparatorluğunun hükmettiği, baskı rejiminin sürdüğü bir devlet yönetimi istemiyorum. Bu ülke mağdur edebiyatının mağduru olmuştur. Benim ülkem iftira atan, bağıran korkakların ülkesi değil. Benim ülkem canı pahasına mücadele eden bizlerin ülkesidir. Bugün Cumhuriyetimizin eğitim kurumlarının medreselere dönüştürülme çabası var. İç Güvenik’le ‘sana verdiğim suç senin kaderin’ deniliyor. Başkanlık sistemiyle cumhuriyet devrini bitirme gayesi var. Kurtuluş mücadelesini başkanlık sistemiyle mi verdik? Birlik beraberlikle kazandık.

"ÜLKEMİZİN İHTİYACI OLAN TEK ŞEY BİRLİR VE BERABERLİK"

“Koltuk için değil Cumhuriyet için buradayım” diyorsunuz. Ön seçim olmasaydı yine aday olur muydunuz?

Ön seçim olmasaydı kesinlikle milletvekili adaylık düşüncem yoktu. Zaten böyle bir düşüncem olsa partimin üst mecralarına talebimi söyler konterjan isterdim. Ön seçim benim siyasete inancımı ve iştahımı çok açtı. Adaylığım tamamen mesuliyet duygumdan.Toplumumuza sahip çıkmamız görevimiz olmalı.

Örgüte mesajınız ne olacak?

Benim bir tek mesajım var. O da kanayan yarayı durdurmak. Birinci öncelik insanların barışa, birliğe inancını kazanmak. Türkiye’nin birleştirici gücü CHP ise Türkiye’yi birleştimek için çalışmamız gerekiyor. Bunu örgütümüzden başlatmalıyız. Biz karşımızdakini dinlemeden kendimizi anlatmayacağız. Özverili olacağız. Bunlar toplumumuzun ihtiyacı olan şeyler. Gerginlik kavga, gürültü istemiyoruz. Anne babaları ağlatmak istemiyoruz. Biz birlik, beraberlik mesajı vereceğiz. Bülent Ecevit barış güverciniyle bu ülkeyi fethetti. İhtiyacımız olan şey birlik, beraberlik.


2. Bölge’de rakipleriniz tanınan isimler. Bu kadar güçlü rakiplerin arasından sıyrılabilecek misiniz?

Güçlü rakipler arasından sıyrılmak ya da onları nasıl geçmek değil amacımız. Bir kere ben aday adayı olarak kendime, aileme, topluma vermem gereken samimiyeti, mesuliyet duygumu gösterdiğime inanıyorum. Bu benim mecburiyetimdi. Siz bu toplumdan mesulsünüz.
Ben korkusuzca ve cesurca masaya yumruğumu vurup geldim ve aday adayıyım. Birbirinden değerli, tecrübeli adaylar var. Ama siyasete bir enerji, inanç ve ışık gerekiyor. Burada bize görev düşüyorsa önümüzü ilikledik ne isteniyorsa yapmaya hazır vaziyette bekliyoruz.



EŞİNİN VE CHP’Lİ KADINLARIN TAM DESTEĞİNİ ALDI

1976 doğumlu olan Mustafa Ozan Şer, askerliğini asteğmen olarak yaptı. Üniversite eğitimini iktisat ve yöneticilik üzerine tamamlayan Şer, iş adamı Hayri Yazıcı’nın kızı Bahar Hanım ile evli ve 2 çocuk babası. Mustafa Ozan Şer, partililerle sıkça bir araya geliyor. Eşi Bahar Şer de kadınlara yönelik çalışmalarına katılarak eşine destek oluyor.

İş dünyasından biri olarak ekonomideki durumu nasıl görüyorsunuz?

İş dünyası da tedirgin. Yatırım yapamaz hale geldik. Gözümüz sürekli dolarda... Dolardaki yükseliş yabancı yatırımcıya menfaat sağlıyor.

İktidarın hışmına uğrarım diye korkmuyor musunuz?

Benim işlerim son derece şeffaftır. Devlet ihaleleriyle iş yapan iş adamları tabii ki siyasetten uzak duruyor gibi gözüküyor. Biz siyasetin içinde olduğumuz sürece devletle ilgili hiçbir işe girmeyi düşünmüyoruz. İş adamlarına da artık iş hayatına bir mola verip yaşadıkları dünyaya sorumluklarını ödemeleri
gerektiği mesajını vermek isterim.


Eşiniz Bahar Hanım ve aileniz siyasete girmenizi destekledi mi?

Eşimin ailesi de siyasete yakın isimlerdir. Rahmetli amcası İbrahim Yazıcı milletvekili oldu DYP ve ANAP’tan. Kayınpederim Hayri Yazıcı da Turgut Özal, Süleyman Demirel gibi siyasi birçok  isimle ailece yakındı. Babam Hasan Şer, rahmetli Erdal İnönü’yü gider havaalanından kendisi alırdı. Benim babam sol bir partiyle yetişmiş bir adam ama kayınpederim ANAP ve DYP gibi sağ bir partiyle yetişmiş bir insandır. Ama gördüğünüz gibi dünürler ve mutlu bir  evllikleri var çocuklarının.