Uzun adam...
Sevgi adamı...
Şefkat, merhamet... Ne ararsan var...
Ama “Höt!” dedi mi herkesin dizleri titriyor...
Korkuyorlar...
Bu korku, Tayyip’in 23 Nisan’da Başbakanlık koltuğuna oturttuğu ilkokul öğrencisine söylediklerinden ileri gelmiş olabilir:
“Bu koltuğa oturdun, artık ister asar ister kesersin”
Asmak ve kesilmek...
Bunlar Tayyip’in ruh haline bağlı...

* * *

Kürtçü HDP’nin Başkanı Selahattin önceki gün açıkladı:
“Geliyorlar, ‘Aman Sayın Erdoğan’ı eleştirmeyin öfkeleniyor süreç de o an duruyor’ diyorlar”
Nitekim öyle oldu...
Selahattin, “Tayyip Erdoğan’ı Başkan yaptırmayacağız” dedi, Tayyip öfkelendi:
“Dolmabahçe’deki açıklamayı doğru bulmadım. O 10 maddeyi kabul etmeyiz. İzleme heyeti olmaz”
Dolmabahçe Sarayı’nda HDP’nin İmralı heyetiyle birlikte açıklama yapan Sadrazam muavini Yalçın anında hazır ola geçti ve dün konuştu:
“Cumhurbaşkanımız hakkında ileri geri konuşarak bu süreç ilerlemez”
Ülkenin “en önemli meselesi”Tayyip hakkında ileri geri konuşmaya bağlandı...

* * *

Şeffaflık yasa tasarısına öfkelendi, rafa kalktı!..
MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın milletvekili adayı olmasına öfkelendi; Sadrazam Ahmet ile Hakan Fidan neye uğradıklarını şaşırdı, adamcağız apar topar adaylığını çekti, koltuğuna döndü...
HDP Başkanı Selahattin eleştirdi, 10 yıldır “Kürt sorunu benim sorunum” diyen Tayyip, “Ne Kürt sorunu yaaa... Kürt sorunu yok” dönüşüne geçti...
“Öfke de hitabet sanatıdır” diyen Tayyip, ülkeyi de öfkeyle idare ediyor...

* * *

“Uzun adam”, “Sevgi adamı”, “Biz Cumhurbaşkanımızı çok seviyoruz”, “Cumhurbaşkanımızın sözleri talimattır” diyenlerin hepsi, bu sözlerle öfke fırtınalarından korunmaya çalışıyorlar...
Dünyada hangi başbakan kendisinin bir “emanetçi”, bir “geçici başbakan” olduğunu söyler?..
Ama Ahmet itiraf etti ve AKP’nin seçim beyannamesinde “Başkanlık hedefini-vaadini” kendi elleriyle yazdığını söyledi...
Bir bakıma kendi ipini kendi çekti...
Halkın karşısına çıkacak, “Siz benim Başbakan filan olduğuma bakmayın, yeterli vekil çıkarabilirsek başkanlığı getireceğiz, ben de yolcu olacağım... Oylarınızı benim için değil, Tayyip için verin” diyecek...
Seçim meydanlarına Tayyip için çıkacak...
Yeter ki Tayyip öfkelenmesin!..
Bu öyle bir hırs ki 7 Haziran’da AKP seçimi kaybetse, Tayyip hükümeti kurma görevini yine AKP’ye verebilir!..

* * *

Eskiler “Hırs adamın kefenidir” derler...
Saray benim...
Uçaklar, helikopterler, hatta Savarona benim...
Örtülü ödenek benim...
İstihbarat benim...
Ülke benim...
Devlet benim...
Bu hırs insanı tükenişe götürür...
Zaten o yolda da koşar adım ilerliyor...
Yolu açık olsun!..

Bak şu işe!..

Bütün bunlara güneş tutulmasının sebep olduğunu ileri sürenler var...
Ama asıl sebebin Uranüs ile Plüton arasında beliren olumsuz açı olduğu iddia ediliyor...
Bu yüzden Tayyip-Arınç, Arınç- Gökçek arasında kavga ve gerilim yaşanmış...
İstanbul’da metrobüs yangını, Alman uçağının düşmesi de bu olumsuz açı yüzündenmiş...
Bunlar olabilir şeyler...
Ancak, Ankara Etimesgut’taki camide müezzinin “Seni mermi manyağı yapacağım” diyerek imamı tabancayla kovalaması insana pes dedirtiyor...
Müezzin ile imam arasındaki kavga da acaba Uranüs ile Plüton arasında beliren olumsuz açı yüzünden mi oldu?.. İnsan merak ediyor!..