Dün “3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü” günü idi. Dünya basını, özürlüğünü
kutladı ama ya Türkiye?
“Bayram gelmiş neyime,
Kan damlar yüreğime!”
Gerçekten, bayramdan bize ne? Kutlayacak halimiz mi var?
Biraz sert olan her eleştiride Tayyip Erdoğan’ın veya oğlu
Bilâl’in şikâyetleri nedeniyle savcılıktan savcılığa, davadan davaya koşan gazetecilerin...
Fikir ve düşüncelerini özgürce ifade edemeyen yazı emekçilerinin...
İktidarın baskısı sonucu işlerinden atılan köşe yazarlarının
ülkesidir burası...
Basın özgürlüğünde Türkiye dünyada, 180 ülke arasında 154’üncü sırada yer alıyor.
Bu halimizle nasıl kutlayabiliriz özgürlük gününü?

* * *
Türkiye’ye uğramayan “Dünya Özgürlük Günü” nereden çıktı?
UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü), BM Genel Kurulu’nun 1993
yılında aldığı karar uyarınca, 3 Mayıs günü her yıl “Dünya Basın Özgürlüğü Günü” olarak kutlanıyor.
Yazdıkları haber ya da yorum nedeniyle yargılanan ve hapse atılan gazeteciler...
Muhalif medyaya yapılan ağır baskı...
Çağdışı sansürcü zihniyet...
Antidemokratik yasalar nedeniyle mesleklerini yapamayan köşe yazarları...
Baskı altında bunaltılan internet siteleri...
Türkiye’de “3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü”nü kutlamanın anlamsızlığını ortaya
koyuyor.

“Ufak at, civcivler yesin!”

AK­P’­li­ler se­çim mey­dan­la­rın­da atıp du­ru­yor!
Ma­şal­lah man­gal­da kül bı­rak­mı­yor­lar!
AKP Ge­nel Baş­kan Yar­dım­cı­sı ve İz­mir mil­let­ve­ki­li ada­yı Nük­het Hot­ar, mu­ha­le­fet par­ti­le­ri­ne yük­le­ne­rek “Bun­dan ön­ce tüm par­ti­ler ik­ti­dar ol­du­lar, koa­lis­yon ol­du­lar ama yap­tık­la­rı­mı­zın yüz­de bi­ri­ni ya­pa­ma­dı­la­r” de­di.
Vay ca­nı­na! Yüz­de bir ha!
Ha­ni bir lâf var­dır “U­fak at da civ­civ­ler ye­si­n” de­nir ya! Nük­het Hot­a­r’­ın söz­le­ri tam bu­na uyu­yor.

* * *
Nük­het Ha­nı­m’­ın bu des­tek­siz lâf­la­rı­na, İz­mir Bor­no­va­’da se­çim ça­lış­ma­la­rı­nı sür­dü­ren CHP ada­yı Dr. Ay­tun Çı­ray
ce­vap ve­re­rek de­di ki:
“Al­lah Al­lah! Bu ha­nım, na­sıl ik­ti­sat pro­fe­sö­rü ol­muş aca­ba?
AK­P’­li­ler Cum­hu­ri­ye­t’­le
he­sap­laş­mak adı­na nan­kör­lük ya­pı­yor­lar.
Ben bu ül­ke­de taş üs­tü­ne taş ko­yan­la­rı min­net­le anı­yo­rum. Da­ha fa­kir ol­du­ğu­muz yıl­lar­da Ke­ba­n’­ı, Ata­türk Ba­ra­jı­’nı, Er­de­mi­r’­i, Pet­ki­m’­i, Sey­di­şe­hir Ali­min­yu­m’­u, oto­yol­la­rı, köp­rü­*

* * *

“Bu ha­nı­me­fen­di boş lâf­la­rı bı­rak­sın da iş­siz­li­ğe bak­sın.
İş­siz­lik­te re­kor kı­rı­yor­lar!
Tür­ki­ye­’de yüz­de 10-11,
İz­mi­r’­de yüz­de 15.5 iş­siz­lik!
Ha­zin bir du­rum bu!
Ney­se, biz ge­le­ce­ğe ba­ka­lım. CHP emek­li­ye her yıl 2 ma­aş ik­ra­mi­ye ve­re­cek, çift­çi­nin ma­zo­tu 1.5 li­ra ola­cak... Ve bi­zim ik­ti­da­rı­mız­da Tür­ki­ye­’de yok­sul in­san kal­ma­ya­cak. Bun­la­rı kor­ku­tan, ar­tık mil­le­tin na­za­rın­da AKP ba­lo­nu­nun sön­me­si!”

Polis devletine doğru!

Maliye ve İçişleri eski Bakanı, Meclis eski Başkanı, siyaset bilgesi İsmet Sezgin, Türkiye’nin bugünkü durumu için ne diyor? Okuyalım:
AK Parti iktidarı, cemaat ile arasını bozunca, paralel yapı bahanesini ortaya çıkararak, Emniyet Teşkilatı’nda (daha önce cemaat ile birlikte bizzat oluşturduğu) kadrodan kurtulmak için yeni çareler üretmeye başladı. Süreç tüm hızıyla devam ederken, Türkiye Cumhuriyeti hukuk devleti olma kimliğinden süratle uzaklaştırıldı.
Süreç bizi, polis devletine dönüştürecek gibi görünüyor!
Türk polisini bu hale getirenler, böyle davranarak bu kurumdan yarar göremezler.
Ayrıca, tasfiye sırasında kadrolarda ciddi yıpranma ve bozulmalar olma ihtimali büyüktür.
Artık bu süreçten sonra anlayacağımız tek şey, ‘yasama, yürütme, yargı’ yerine ‘Tek adam’ erki var. Türkiye’nin itibarını zedeleyen bir tablo ile karşı
karşıyayız!”

Tebessüm

Dişçi koltuğunda...

Doktor, dişçi koltuğunda elindeki pamuğu ağzına bastırarak yatan genç kadına:
“Hanımefendi” dedi. “Bu diş çekimi için sizden maalesef iki misli ücret almak zorundayım.”
Kadın, şaşırarak sordu:
“Neden doktor bey?”
Diş hekimi kadına canı sıkılmış bir halde cevap verdi:
“O kadar yaygara yaptınız ki, bekleme salonundaki müşterilerimden ikisi çığlıklarınızı duyunca hemen kalkıp gittiler!”

Günün Sözü

Hatalar saman çöpleri gibidir, batmaz, hep suyun üzerinde giderler!