Sevgili okurlar...
Kısa bir süre önce yeni bir kitabım çıktı. Bu kaçıncı kitap, emin olun saymadım. Herhalde 30’u geçti...
Kitabın üst başlığı:
“İndirilen Tokmaklar”
Adı: “YAKACAKLAR ÜLKEYİ”
Kim ya da kimler yakacak? Malûm!
Kitaba gösterilen ilgi için herkese teşekkür ediyorum.
Yalçın Toker’in önsözü ile TOKER Yayınları tarafından basılan “YAKACAKLAR ÜLKEYİ” bir umudu ifade ediyor. Yakacaklar ama henüz tam anlamıyla yakamadılar!
Kitap, SÖZCÜ KİTABEVİ tarafından internette de satılıyor.
Kitapta neler anlatıyorum?
Ülke olarak çok kritik bir dönemden geçiyoruz. Kitabım şu soruyara cevap arıyor:
- Hedefleri Türk Milletini... Atatürk’ü... Bayrağımızı... Çağdaş demokratik hak ve özgülükleri, kadın-erkek eşitliğini... Basın özgürlüğünü yok etmek mi?
- Hedefleri “Yeni Türkiye” teraneleri altında milli devleti yok edip, federal sistemi getirmek, Türkiye’yi dünyada yalnızlaştırmak mı?
- Hedefleri, vatanın bütünlüğü ve bölünmezliği mi, yoksa “Açılım süreci zarar görmesin” hayali mi?
- Hedefleri, laikliği çöpe atmak, cumhuriyet ilkelerini yok etmek, din devleti, polis devleti, parti devleti kurmak mı?
- Hedefleri milli ekonomiye darbe vurmak, tarımı ve sanayiyi yok etmek, işçiyi, memuru süründürmek ve milli varlıklarımızı yandaşlara peşkeş çekmek mi?
- Hedefleri Teröristbaşı Apo’ya af... PKK’lılara af... Özerk Kürdistan... Ve Türk kimliğinin Anayasa’dan çıkarılması mı?
İşte “Yakacaklar Türkiye’yi” kitabım, bu sorulara cevap arıyor.

* * *

Tarihsel belge niteliğinde bir kitap bu...
Yaşadığımız dönemi kaydediyor, halkımızı uyarmak ve bilgilendirmek istiyorum. Ancak...
Vatandaşın uyanıp uyanmadığını 7 Haziran günü seçim sandığında göreceğiz.
Ben kendi hesabıma AKP‘nin oylarında 10 puan düşme bekliyorum. Eğer bu gerçekleşirse, uyanma başlamış demektir. İstikbale umutla bakabiliriz.
Peki, sonuç, bu söylediğimin tersine çıkarsa ne olacak?
Tecrübelerim diyor ki, bu ülkede her şey olabilir! O zaman, yaşanan tüm skandallara rağmen yanlış devam ediyor demektir...
Bu durumda vatandaşa söylenecek tek söz şudur:
“Kendi düşen ağlamaz!”

* * *

Kitabın adı tartışmalara yol açtı. “Şu anda ülke yangın yeri mi?” diye soranlar var.
Gerçek şu ki; her bakımdan bir tehlike çemberindeyiz...
Yanlış dış politikalar sonucu dünyada neredeyse hiç dostumuz kalmadı... Bütün ülkeler üzerimize geliyor.
Memleket içinde insanlarımızı kutuplaştırdılar....
“Bizden olanlar”- “Bizden olmayanlar” ve “Bitaraf olan bertaraf olur” gibi sözler, ülke insanlarımızı böldü.
Özgürlük ve demokratik haklar tehlikede...
Çıkarılan yasalardaki sert hükümler, bir polis devletine doğru gidildiğini gösteriyor. Ülkenin aydın sayılan insanlarının gözleri korktu... Üniversiteler sus-pus... Doçentler, profesörler korku içinde... Medyanın yüzde 80’i iktidar yandaşı (daha doğrusu yalaka) haline geldi. Özgürlükleri, hakkı, hukuku yazan basın, ağır ekonomik baskılar yaşıyor.
İktidarın başındakilere yan bakan soluğu mahkemede alıyor!
Türkiye‘de, basın çalışanları hakkında, dünyanın hiçbir ülkesinde görülmeyecek ölçüde (binden fazla diyebileceğim) dava var. Böyle bir ülkenin hâlâ demokratik olduğu iddia ediliyorsa, demokrasinin bu çeşidinin benzeri görülmemiştir.
Tüm bunlar, ülkemizdeki yangının birer parçaları...

* * *

Peki, yangının diğer parçaları neler?
Ekonomik sıkıntılar, artan borçlar, yükselen dolar, zora düşüp kapanan işyerleri, işçinin, emeklinin, memurun feryatları, atanamayan öğretmenler, hep aynı yangının bölümleri...
Peki, bir umut ışığı var mı?
Bu sorunun cevabını 7 Haziran seçimlerinde göreceğiz. Hepimizin kaderini vatandaşın vereceği oylar tayin edecek... Biz ulus olarak, bu coğrafyada ayakta kalmak istiyorsak, tek vücut, tek yumruk olmalıyız. Evet, sıkılmış bir yumruk gibi birbirimize kenetlenmek zorundayız.
İçte ve dışta düşmanlarımız çok. Akbabalar ya da leş kargaları gibi bekliyorlar! Ne olur, birlik olalım ve tek dişi kalmış canavarlara fırsat vermeyelim!
İşte, YAKACAKLAR ÜLKEYİ kitabım bunları anlatıyor ve çözüm yolları arıyor
- TOKER YAYINLARI - Tel-Faks: 0 212 601 00 39 Mobil: 0 533 319 93 49 - SÖZCÜ KİTABEVİ (0 850 222 26 22) www.sozcukitabevi.com

Gü­nün Sö­zü

Bütün iktidarların ve tüm dertlerin bir ömrü vardır, gelip geçerler!