İnsanlığı adeta yerlerde süründürüp, yerle yeksan etti ama AKP iktidarı en büyük zararı dinimize verdi.
AKP yüce İslam dininin içini boşalttı, dinin dibine dinamit koydu, dine darbe yaptı!
Diyeceksiniz ki: “Nedir bunlar?”
Bunlar şöyle: İslam dininde dokunulmaz olan sadece Allah’tır, inanmayan varsa Enbiya Suresi’nin 23’üncü ayetine baksın. Allah, orada “Dokunulmaz olan sadece benim“ diyor ama AKP’liler diyor ki: “Dokunulmaz olan bizleriz de.” Siz Allah mısınız? Haşa... Hiç
Allah korkusu yok mu sizde?”
Dokunulmazlık sadece Allah’ta varken, dokunulmazlık zırhına büründünüz, 4 bakanı burada yargılanmadan akladınız. Yargılanmadan aklanma ne İslam tarihinde var, ne de insanlık tarihinde. Ama ilk defa siz, yargılanmadan aklanma olayını gerçekleştirdiniz. Allah sizleri ıslah etsin! Allah sizleri ıslah etsin!
* * *
AKP döneminde hırsızlık ‘helal’ sayıldı.
Rüşvete “hediye“ dediniz, rüşvete!..
“Allah, Kitap” dediniz, yetim hakkı yediniz...
Din, iman perdesiyle yolsuzlukların üstünü kapattınız...
Rahmanilik görüntüsüyle şeytanilik yaptınız!..
İnancımızla taban tabana zıt olan “çalıyorsa da çalışıyor.”, “çalıyorsa da Allah için çalıyor.” gibi saçma sapan algılar oluşturdunuz.
Bakınız, bir milletvekiliniz, 17 Aralık’la ilgili, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarıyla ilgili “Günah işleme özgürlüğümüze darbe vuruldu“ dedi!
Yani günahı işleyen özgür olacak, “Neden bunu yapıyorsun?“ diyenler özgür olmayacak! Böyle bir sistem getirdiniz. Allah sizi ıslah etsin!
Bakınız, bir bakanınız şöyle dedi: “Bazıları ufak tefek hırsızlıkları, ‘falan filan yolsuzluk’ diye büyütüp şey yapmaya çalışıyor.”
Bakın, bakın, o 4 bakandan biri ne dedi biliyor musunuz? “Yolsuzluk olmadığını düşünecek kadar saf olmamalı ülkem.” Daha ne istiyorsunuz siz?
Bakınız, Başbakanınızın başdanışmanı daha birkaç gün önce diyor ki: “Son araştırmalarda, AK Parti’ye oy veren seçmenlerin yüzde 70’i yolsuzluk olduğuna inanıyor, yolsuzluk da olmuştur“ diyor.
* * *
Saraya bakın, saraya! Saraya bakın, israfı ‘itibar’ yaptınız!
Bugün Hazreti Muhammed yaşasa, alemlere rahmet olarak gönderilen Hazreti Muhammed yaşasa, o saraya girmezdi!
O sarayda haram var. Niye? Çünkü israf var, israf.
İlk saray yaptıran kişi Muaviye idi. Muaviye’ye ne dedi Ebu Zerr el-Gifari?
“Şayet bu sarayı milletin parasıyla yaptırdıysan hainsin, kendi paranla yaptırdıysan müsrifsin” dedi.
Çünkü israftır, israf da haramdır.
Bakınız, bizim toplumumuzda bir söz vardır “Yalanla iman bir arada durmaz“
Siz dünyanın en zor işini yaparak, yalanla imanı bir arada durdurmaya çalışıyorsunuz!
* * *
Bakınız, ne dediniz: “Dolmabahçe Camisi’nde içki içildi.”
“Başörtülü bacım taciz edildi.”
“Görüntüler elimizde, cuma günü açıklayacağız” dediniz.
90 cuma geçti, niye açıklamıyorsunuz ya? Yalanla iman bir arada durur mu? İşte siz, yalanla imanı bir arada yapmaya çalışıyorsunuz.
İktidar korkusu, bu ülkede Allah korkusunu geçti. İktidar korkusunu Allah korkusunun önüne geçirdiniz. Bu ayıp, bu günah AKP’ye yeter de artar bile.
Bakınız, bir gazeteci ne diyor? Diyor ki: “Türkiye’de iki türlü medya var. Biri reisin önünde secdede, Allah’ın önünde değil; öbürü de rükûda. Evet, ben de rükudaki medyada çalışıyorum.” Yahu kardeşim, yapmayın be! Allah’a secde edilir, Allah’a rüku edilir. Milleti kendinize secde ettirmeyin. Yapmayın, bunun altından kalkamazsınız. Allah size bunun hesabını sorar.
* * *
Bakın, bakın. Daha iki gün önce bir vekiliniz şöyle dedi: “İçimizde elbette çürük elmalar olacak; Peygamber’in ordusunda da çürük elmalar vardı.” Siz kim, Peygamber’in ordusu olmak kim? AKP’lileri Peygamber’in ordusuna benzetmek kadar daha bedbaht bir şey olabilir mi, daha talihsiz bir şey olabilir mi?
Harun gibi geldiniz, Karun gibi oldunuz.
Dini dinara dönüştürdünüz. Kendiniz zenginleştiniz, halkı fakirleştirdiniz. Önce mücahittiniz, sonra müteahhit oldunuz, şimdi de her şeye müsait oldunuz, her şeye!..
Allah sizi ıslah eylesin!..
* * *
Sevgili okurlarım.
Bu sözleri kim söylüyor biliyor musunuz?
CHP’nin din uzmanı Milletvekili, eski Müftü İhsan Özkes.
Nerede söylüyor?
Meclis’te... AKP’lilerin önünde!
Onlar ne yapıyor?
Hiiiiççç!..
Türkiye çok
değerli bir
evladını kaybetti
Güçlükle sahneye çıktığı son konserinin ardından “Büyük usta sen hep ayakta kal ve hep alkış al” diye yazdığım Kayahan’ı ne yazık ki dün kaybettik.
Cumhuriyet ve Atatürk sevdalısı bir aydın ve müzik ustası olan Kayahan hakkında çeşitli tarihlerde bu köşede yer alan yazılarımı, Twitter’daki @ugurdundarsozcu hesabımda yayınladım.
Kayahan’a Allah’tan rahmet, acılı ailesi ve yakınlarıyla, ulusumuza başsağlığı diliyorum.
Mekanı cennet olsun.
