Asrın liderimiz, Ak Saray’da muhtarlara konuştu, “namuslu insanlar namussuzlar kadar cesur olmadıkça başarılı olamayız, bu merhum İnönü’nün lafıdır” dedi.

*

Asrın liderimizin “tarih” bilgisi hakikaten büyüleyici ama...
İnönü’nün böyle bi lafı yok!

*

“Namuslular da namussuzlar kadar cesur olmalı” lafı, Victor Hugo’ya aittir, Sefiller romanında geçer.

*

İnönü’nün orijinal lafı... “Arkadaşlar, eğer bir memlekette erbabı namus, laakal eşirra kadar sabur olmazsa, o memleket behemahal batar”dır.

*

Türkçe meali...
“Namuslular, kötüler kadar sabırlı olmazsa, o memleket batar.”

*

Cesaretle alakası yoktur.
Bahsedilen sabır’dır.
Tahammül’dür.

*

İsmet İnönü bu lafı, 5 temmuz 1931’de TBMM’de söyledi.
Meclis tutanaklarında var.
Atatürk cumhurbaşkanıydı, İnönü başbakandı. Bugün de işbaşında olan şerefli (!) basın, Atatürk devrimlerine giydiren yayınlar yapıyordu; yalan, iftira gırla gidiyordu. Bazı milletvekilleri, bu gazetelerin kapatılmasını istiyordu.
İnönü öyle düşünmüyordu.
“Matbuat özgürlüğü”ne inanıyordu. Kürsüye çıktı...

*

“Arkadaşlar, eğer bir memlekette erbabı namus, laakal eşirra kadar sabur olmazsa, o memleket behemahal batar. Halk idaresi, millet idaresi diyoruz. Bu iddiada bulunan herkesin, millete taalluk eden meselelerde hissesi ve mesuliyeti olmak lazımdır. Eğer bir hükümet bütün meseleleri halledecekse, onun kurun-ı vusta padişahından ne farkı vardır?”

*

“Arkadaşlar, bu maruzatımla, hükümetin elinde bulunan kapatma salahiyetini niçin kullanmadığını izah etmiş oldum zannediyorum. Bugün içinde bulunduğumuz devir, hukukişinasların devridir.”

*

Yani...
“Demokratik sabır gösterin. Elimizde yetki var diye basına müdahale edersek, ortaçağ padişahlarından ne farkımız kalır? Gazeteci kılıklı tetikçilerin basın özgürlüğünü kötüye kullanmasını önlemek, milletin de sorumluluğudur. Bırakalım, siyasetçiler değil, hukukçular karar versin.”

*

“Hitler” dedikleri, işte buydu.

*

Dolayısıyla...
Sansür meraklısı asrın liderimiz illa İsmet İnönü’den feyzalmak istiyorsa, şu lafını öğrenmesinde fayda var:
“Tarih kürsüsünden halinizi seyrediyorum, suçluların telaşı içindesiniz!”