Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürü Serdar Hüseyin Yıldırım, 'drone' olarak tabir edilen hava cihazlarının uçaklar için kuşlardan daha tehlikeli olduğunu söyledi. Yıldırım, drone yakalamakta en etkili yöntemin kartallar olduğunu belirtti. Yıldırım, kartal kullanmak için çalıştıklarını ve gerekirse Kırgızistan'dan kartal ithal edebileceklerini söyledi.


Foto: Cihan


DHMİ Genel Müdürü Serdar Hüseyin Yıldırım, DHMİ’nin yıllık değerlendirme toplantısını Florya tesislerinde yaptı. Atatürk Havalimanı’nda görevli gazetecilere yönelik yapılan toplantıda, üçüncü havalimanı çalışmaları, Atatürk Havalimanı’nın geleceği, terminallerdeki güvenlik önlemleri, drone ve kuş tehlikeleri gibi konulara değindi.

Serdar Hüseyin Yıldırım, bütün uluslararası toplantılarda ilk gündeme gelen konu yeni havalimanı olduğunu aktardı. Avrupa’daki meslektaşlarının yeni havalimanının yapımı için 2015’in ilk yarısında, kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihe kadar biraz inanmaz şekilde yaklaştıklarını dile getiren Yıldırım, “Sorular hep, ‘Olur mu? Olmaz mı? Olacak mı? minvaldeydi. Özellikle kredi sözleşmesi imzalanıp, bu iş için gerekli paranın bulunup inşaatında yaz döneminde çok hızlı şekilde ilerlediği görüldükten sonra sorularının şekli değişti. Ne zaman açacaksınız biz nasıl bu işin içinde olabilir? Bu konuda müthiş bir patlama olduğunu söyleyebilirim. Asya’daki Avrupa’daki ABD’deki Havacılıkla gelişmiş ülkelerde talep var. ‘Biz de bu havalimanın biz de bir yerinde olalım’ diyorlar. Dünyanın en büyük havalimanın yapıyorsunuz biz de bir yerinde olalım diyorlar. Şekil ona döndü. Anladılar ki bu iş olacak. Rahatsızlık var mı? derseniz var. Bir ölçüde ama bu da rekabetin getirdiği bir şeydir. Yapacak bir şey yok. Özellikle kara Avrupa’sında HUB’ları ana aktarma merkezlerini çok ciddi manada etkileyecek. Heathrow Havalimanı’na tesiri biraz daha az olabilir ama Frankfurt, Paris, Amsterdam, Münih, Zürih gibi meydanları etkileyeceği muhakkak” şeklinde konuştu.

“ÜÇÜNCÜ HAVALİMANININ TAKVİMİN ÖNÜNDE GİDİYORUZ”


Serdar Hüseyin Yıldırım, yeni havalimanında 1A ve 1B etapları olduğunu, en hayati olanın 1A etabı 90 milyon kişilik terminali açmak olduğunu kaydetti. Havalimanını 2018’in Şubatın 26’sına yetiştirmek için hummalı bir şekilde çalıştıklarını söyleyen Yıldırım, “Şu ana kadar gecikme bir yana dursun az bir şeyde olsa takvimin önünde gidiyoruz. Bunun en önemli sebebi hava şartlarının müsaade etmesi. Özellikle Kasım ayında yağışsız günleri yakalayınca düşündüğümüzden daha ileri gidebildik. Beklenmeyen bir durum olmaz ise 2018’in ilk çeyreğinde 26 Şubat tarihinde ilk1 A etabını yetiştireceğiz. Sadece inşaat yapmakla havalimanı bitmiyor. Bu aslında işin kolay tarafı. Burada inşatta da zemin problemi tarafı ile inşaatta da zorluklar yaşandı ama yine de o işin kolay tarafı asıl önemli olan hava tarafını trafik dizaynını iniş kalkış prosedürlerini planlayıp onunla ilgili seyrüsefer cihazların zamanında yerleştirip testlerini yapıp uçuşa açmak. Bununla çok yoğun şekilde uğraşıyoruz Bunda da epey mesafe alındı. Bunlar gözükmüyor. Bunlar olmazsa inşaat Bunları zamanında bitirmek için gerekli tedbirleri aldık” diye konuştu.

“ATATÜRK HAVALİMANI’NIN GENEL HAVACILIK İÇİN KULLANILMASI DAHA DOĞRU”


Atatürk Havalimanı’nın geleceğiyle ilgili de bilgi veren Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Atatürk Havalimanı’nı havalimanı olmaktan çıkartmayacağımız varsayarsak, ki öyle olacağını umuyoruz. Burada koca meydan ticari uçuşlara kapanacağı için yani yolcu kargo taşımacılığı olmayacağı için genel havacılık için bulunmaz bir meydan olacak. Şehre daha yakın, şehrin göbeğinde. Böyle baktığımızda aslında genel havacılık için buranın kullanılması daha doğru olur. Yeni havalimanında bu tesisler ve imkanlar olacak.”

“ATATÜRK HAVALİMANI AVRUPA’DA ÜÇÜNCÜ”


Atatürk Havalimanı’nın genişleme çalışmalarının katkısının büyük olacağını aktaran Yıldırım, yolcu konforu açısından ciddi bir yığılma olduğunu ifade etti. Yolcu sayısında Avrupa üçüncülüğünü yakaladıklarını söyleyen Yıldırım, Atatürk Havalimanı’nın Frankfurt’u da geçerek 61,5 milyon yolcu ile Avrupa’nın en yoğun üçüncü havalimanı olduklarını belirtti.

“ÜÇÜNCÜ HAVALİMANI İLK GİRİŞİNDE ARAMA OLMAYACAK”


Terminalin ilk girişindeki XRay arama tara faaliyetlerinin güvenliğe çok bir katkısı olduğunu düşünmediğini söyleyen Yıldırım, "Bu öyle olsaydı 11 Eylül travmasını yaşamış ABD böyle bir uygulamaya giderdi. Bunun pek bir faydası yok. Sadece eziyet ediyoruz insanlara. ‘Kapılarda XRaylar kalkarsa güvenlik seviyesi düşecekmiş’ gibi düşünülüyor. Öyle değil. Bir havalimanın güvenliği terminal kapışan gelmeden önce başlaması lazım. Bizim çalışmalarımız bu yöndedir. Bu yönde birçok yerde iyileştirmeler yaptık. Daha da yapacağız. Çalışmaları devam ediyor. Bir tehdit söz konusuysa terminale yaklaşmadan etkisiz hale getirilmesi durumundayız. Dünyadaki örnekleri de böyledir. 3.Havalimanı için bu karar alındı. açıldığı zaman terminali ilk giriş noktalarında x Ray arama tarama olmayacak. O şekilde başlayacak Esenboğa İzmir’in dış hatları ve Antalya 2. etapta devreye sokmak istediğimiz havalimanlarındaki çalışmalarımız bitmek üzere. Terminalin kapısında xray görmeyebilirsiniz ama terminalin içinde güvenlik tedbirleri çok çok arttırılmış olacak. Açık ve gizli kameralarla takip olsun. Profil çalışmaları olsun, Köpekli arayıcılar olsun Köpek kullanımı olsun bunların hepsi terminallerde yoğun bir şekilde kullanılacak. Bir kepeğin yaptığını hiçbir teknolojik alet yapamıyor. Durduğu yerden o kokuyu patlayıcı bileşenlerinin kokuların ayır edip alabiliyor.” ifadesini kullandı.

TÜBİTAK ile DHMİ’nin birlikte geliştirdiği kuş radarı hakkında bilgi veren Yıldırım, radarın Türkiye’de ve dünyada da büyük ilgi gördüğünü dile getirdi. Beklentilerin üzerinde ilgi görmesinin sebebinin radarın kuşların yanı sıra Drone’ları da tespit etmesine bağlayan Yıldırım, “Onunla ilgili de çalışma yapılıyor. AHL’ye kurulma çalışması son safhada önce burada devreye alacağız Yeni havalimanında da kullanılması planlanıyor. Daha sonra yaygınlaşması hatta, yurtdışına ihracı da söz konusu. Bununla ilgili ticarileştirilmesi çalışması devam ediyor.” dedi.

Drone meselesinin son dönemde öneminin arttığını aktaran Yıldırım, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Drone kuştan daha tehlikeli… Drone’lerin tespiti ve önlemleri var. Kuş radarı bunları tespit edebiliyor. Tespitinde çok etkili. Bu yeterli değil. Bunların önlenmesi gerekecek. Bununla ilgili dünyada birçok sistem geliştiriliyor. Bizde onları takip ediyoruz. Bununla ilgili DRONE ile ilgili büyük sıkıntımız kimin elinde ne var bunu bilmemekti SHGM’nin son düzenleme ile bunlara kayıt mecburiyeti getirdi. Dolayısıyla kimde ne var bunu bileceğiz.”

“DRONE YAKALAMAKTA EN ETKİLİ YÖNTEM KARTAL KULLANIMI”


Drone engellemek için JAMMER ya da başka bir sinyal kesicinin kullanılmasıyla ilgili soru üzerine Yıldırım, sinyal kesici sistemin başka sinyalleri de bozabildiğini, Jammer kullanan meydanların memnun kalmadıklarını aktardı. Drone yakalamakta en etkili kartal kullanımı olduğunu kaydeden Yıldırım, “Hollanda Schipol Havalimanı’nda kullanıyor. Kartal gidiyor yakalıyor ve indiriyor. Şu anda en etkilisinin bu olduğu görülmüş. Çeşitli şeyler geliştiriyor” diye konuştu. 

KARTALLAR TÜRKİYE’DE KULLANILACAK MI?


“Kartal kullanımını burada yapacak mısınız?” şeklinde soru üzerine Yıldırım, bunun zor olduğunu ama çalıştıklarını aktardı. Yıldırım konuşmasını şöyle tamamladı: “Kırgızistan getirip acaba dedik ‘burada kullanabilir miyiz?’ diye. Tabi zor. Ama çalışılıyor. Dünyadaki gelişmeleri takip etmek konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Kartal işi burada biraz zor. Bir canlı söz konusu olduğu zaman bunların bakıcıları, bakılacağı yerler ilave problem geliyor. Kartal söz konusu olunca bu iş kolay değil İstanbul gibi bir yerde Ama bunların hepsini değerlendirdiğimiz söyleyebilirim. Yürüyen bir faaliyetimiz yok. Sadece fikirden ibaret.” (CİHAN)