“İlçe operasyonlarının uzaması, bizim hassasiyetimizden kaynaklanıyor Operasyonlarda gösterdiğimiz duyarlılıkla da övünüyoruz. Bu operasyonda gösterilen duyarlılığın aynısı bir Avrupa ülkesinde uygulansaydı herhalde bunu başaranlara Nobel Barış Ödülü verilirdi.

Saygı ÖZTÜRK/ANKARA

Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde çatışma bölgesinden çıkarılan 45 kişinin yarısının terör örgütü üyesi olduğu tahmin ediliyor.


Diyarbakır’ın Sur ilçesin18 Aralık’tan bu yana yürütülen operasyonların uzamasını, örgüt lehine çevirmeye çalışırken, askeri makamlar ise hassasiyetleri nedeniyle operasyonun uzadığını, halkın terör örgütüne “sırtını dönmeye başladığını” belirttiler.
Genelkurmay Başkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Tuğgeneral Ertuğrulgazi Özkürkçü, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Jandarma ve polis özel harekat timleriyle ortak yürüttüğü “Bayrak-12” operasyonundaki son durumu şöyle açıkladı:

“Teslim olun” anonsları
“Vatandaşın ev ve eklentilerini işgal eden, cadde ve sokakları kapatan, silahlı saldırıda bulunan bölücü terör örgütü mensuplarını etkisiz hale getirmek, ilçe merkezinde açılan çukurları kapatmak, barikatlar ve engelleri kaldırmak, el yapımı patlayıcıları imha etmek maksadıyla operasyon sürüyor.

Operasyon bölgesinde farklı saatlerde ve her noktasından vatandaşın duyacağı şekilde, ses yayın cihazları ile vatandaşların zarar görmesini engellemek maksadıyla bölücü terör örgüt mensuplarının teslim olmaları yönündeki anonslara devam ediliyor. Yarın mahkemelerde karşımıza çıkarılır düşüncesiyle bunlar kayıt altına da alınıyor. Bazı yayın organlarında vatandaşların operasyon bölgesinden çıkamadıkları yönünde gerçeği yansıtmayan haberler de yayımlanıyor.

Yarısı terörist çıktı
Cizre’de de bu stratejiyi izleyen Terörist Örgüt, operasyonların hızını kendi lehlerine çevirmeyi başarmışlar; ama Güvenlik Kuvvetlerinin sivillere ve çocuklara yönelik gösterdiği hassasiyet daha sonra teröristlerin aleyhine dönüvermişti. Ne Cizre’de ne Silopi’de ne de şu anda Sur’da halktan beklediklerini bulamadılar. Halkımız teröriste sırtını döndü ve Güvenlik Kuvvetlerinin yanında yer aldı. Halkın, Sur’a yürümesi çağrıları da karşılık bulmadı.

Sur’da çocukları kalkan yapan teröristler o kadar köşeye sıkıştılar ki, kendi canlarının derdine düşüp, örgütü terk etmek isteyen teröristleri kontrol edemediler ve onların ellerinde bulundurdukları sivillerin de tahliyesine engel olamadılar. Son iki gün içinde tahliye olan 45 kişinin yarısından fazlası ilk değerlendirmelere göre terör örgütü mensubu. Yarısına yakını da sivil vatandaş ve çocuklardan oluşuyor.

Avrupa’da Nobel ödülü verilirdi
Vatandaşın emniyeti ve güvenlik güçlerinin zayiatının asgari seviyede tutulması için operasyonlar dikkatle ve titizlikle planlanıyor, icra ediliyor. Sokak sokak, bina bina ve hatta oda oda bölge taranarak teröristlerden temizleniyor. Bundan sonra ki bazı yerlerde yapılacak operasyonlarda da aynı prensiple hareket edilecek.
Operasyonlarda gösterdiğimiz duyarlılıkla da övünüyoruz. Bu operasyonda gösterilen duyarlılığın aynısı bir Avrupa ülkesinde uygulansaydı herhalde bunu başaranlara Nobel Barış Ödülü verilirdi.

Tamamen palavra
PKK’nın ‘Sur’da çok iyi direniyoruz’ açıklaması tamamen palavradır. Onlar iyi direndiği için bizim sivil halka ve çocuklara karşı olan hassasiyetimiz, insani yaklaşımımız, eğitimlerimizde bu konuya özellikle dikkat edişimizdir ve en önemlisi de köklerimizden aldığımız ahlakın yansımasıdır.

Aslında bu özen gösterilmeyip, bazı Avrupa ülkelerinde ve ABD’deki usuller uygulanıp, ‘Kurunun yanında yaş da yanar’ mantığı ile hareket edilmiş olsaydı, şu an Sur’da devam eden operasyonlar belki de bir ay içerisinde tamamen bitmiş olurdu. Ama bu yapılmadı ve gelecekte de yapılmayacak. Masum vatandaşlarımız PKK teröristlerinin zulümden kurtuluncaya kadar operasyonlar kararlılıkla sürdürülecek.

Bu ilke namusumuzdur
Güvenlik kuvvetlerinin olmazsa olmazı ‘sivil halka zarar verilmemesidir.’ 15 günde bitirebileceğimiz bir operasyon gerekirse 45 günde biter ama siviller zarar görmez düsturuyla hareket etmekten vazgeçmeyiz.

Sur’da artık sona gelindi. miştir. Çağrımıza cevap veren ve fırsat bularak bu cehennemden kaçanlar dışında orada kalanlar en kısa sürede etkisiz hale getirilecek. Orada yaşayan masum vatandaşlarımızın içindeki analar bizim anamız, babalar bizim babamız, kardeşler bizim kardeşimiz, çocuklar da çocuklarımızdır. Bu ilke bizim namusumuzdur.”