Yerine göre isim verilmiş; tepende çıkarsa saç, gözünde çıkarsa kaş, ağzının altında çıkarsa sakal, ağzının üstünde çıkarsa bıyık olur...
Hepsi kıldır sonuçta...

*

En etkili olanı bıyıktır...
Şu sıralar İyi hal kağıdı yerine geçer; badem bıyıkla karakola gir,
dua okuyormuş gibi bir yanını hafif oynat, temiz adamsın...
İhale teminat belgesidir; en azından üst geçit ihalesi verirler...
Ehliyettir; polis camdan görsün, oynat sol tarafını, hayırlı yolculuklar...
Ruhsattır...
Tapu olur; hazine arazisine git kon, ormana site yaparsın; “Badem bıyık konutları...”
KPSS sınavıdır; personel müdürüne gözük, az oynat ucunu...
Kadrodur...
Sicildir; terfi getirir...

*

Bu bakımdandır; “Başbakan” olmayı umup heyecanla bekleyenlerin tümünün badem bıyık bırakması boşuna değil...
“Bıyık bırakanların sayısı arttı” diyor gazete...
Bıyık, bu kez oldu mu size; Başbakanlık koltuğu...

*

Sinirliyken rahat yazıyorum da, sakinken özür dileyerek ve utanarak yazıyorum; kılların yerleri itibariyle sosyal ve siyasal boyutları söz konusu olduğunda, Türk siyasi tarihine bir
kıl daha damgasını vurdu:
G.t kılı...
Mühim kıldır...

*

Nitekim “badem bıyığın” devlet adamlığında kariyer olması “G.t kılı” sayesindedir...
Devlet adamlığına, yeteneklerine, yeterliliğine, yurtseverliğine, becerisine, eğitimine, seçmenin eğilimine göre değil de, bıyığına göre başbakan, bakan yapıyorlarsa adamı...
“G.tünün kılı olurum” diyen pespayelik sayesindedir...
Böyle bir toplumda ancak; bir bıyıklı öbür bıyıklıya atar, bir başka bıyıklıyı alıp “Başbakan” diye koyar...
“G.t kılı” alkışlar...
Biz buna “G.t kılının demokrasi boyutu” diyoruz...

*

Ve g.t kılları oldukça bu böyle gider...
Tüm medeni dünya uzay çağına girerken, o tam yerini bulmuştur...