Sevgili okuyucularım, dünkü SÖZCÜ’nün dokuz sütuna manşet yaptığı fotoğraflı haberi görmüşsünüzdür. Gazeteci arkadaşımız Veli Toprak’ın çok önemli bir haberi...
Yıl 2012... İktidar-cemaat kapışması başlamış.
O günkü tam 12 adet AKP milletvekili Pensilvanya’da, Fetullah ziyaretinde!
Neler konuşulduğunun ayrıntılarını elbette bilmiyoruz ama Hocaefendi’ye saygılar sunup elini öpüyorlar, birlikte namaz kılıyorlar ve emirlerini beklediklerini söylüyorlar.
İçlerinden bazıları iktidar partisinde Genel Başkan Yardımcısı, ya da Grup Başkanvekili gibi en üst düzey görevlerde.

*  *  *

Bu süreçte Fetullah’ı ziyaret edip elini öpen AKP milletvekilleri sadece onlar değil. Çeşitli zamanlarda irili ufaklı onlarcası gitti.
Fetullah Gülen, Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan dahil hepsinin saygı duyup bağlı oldukları adamdı!
Bizim Veli o fotoğrafta boy gösteren AKP’lilere sormuş olayı...
Biri (O sırada Giresun Milletvekili Adem Tatlı) “Bizim bu fotoğraflarımızı ortaya çıkaranlar FETÖ ile Bülent Arınç ve Hüseyin Çelik’in fotolarını ortaya çıkarıp niçin yayınlamıyorlar” diye sormuş.
Söylediğine göre bu ziyaret dört yıl önceki bir şeymiş, detayları hatırlamıyormuş. Bir arkadaşları hadi gidelim deyince gitmişler!
Bir başkası (O sırada Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat) ise ziyarete gönülsüz katılmış ve şöyle demiş:
“Bir grup halinde olunca ben gelmeyeyim, çarşıda şehirde ayrı gezeyim diyemiyorsunuz!”

*  *  *

Şimdi sormak gerekiyor, bu Pensilvanya gezilerini acaba kim, kimler örgütlüyordu?
Hocaefendi’nin evine AKP’liler ve başkaları tarafından kaç gezi düzenlendi, elini öpüp emirlerini almaya başka hangi partililer, bakanlar, milletvekilleri ve yöneticiler gitti?
Bu 12 milletvekilini oraya kim götürmüştü?
Şimdi dikkat ediniz, bu kafileden bir kişi bile ortaya çıkıp “Var mı lan itirazı olan, ben gittim. Gidip konuştuk” diyemeyecektir.
Mertlik ve dürüstlük bunu gerektirse bile...

*  *  *

Fotoğrafta çok dikkat çeken bir husus daha var...
Dört adet kadın milletvekili...
Günlük yaşamlarında dördünün de başı açık.
Fakat şu işe bakın ki Fetullah ziyaretinde kapalı!
Adeta kutsal bir mekâna, camiye veya cenazeye gitmiş gibi...

*  *  *

Türkiye eski Türkiye olsa, basın korkutulmamış olsa, muhteşem bir haber değeri olan o fotoğrafın dün ve bugün hiç değilse bir veya iki gazetede mutlaka kullanılmış olması gerekirdi...
Ama tık yok...
Çünkü basın korkutuldu, sindirildi.
Ya da iktidar partisi yönetiminin bu konuda adam gibi, doyurucu bir açıklama yapması gerekirdi.

*  *  *

Skandal fotoğraf olayı dün basın toplantısı düzenleyen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’a soruldu:
“Pensilvanya’yı ziyaret edip Fetullah Gülen’le fotoğraf çektiren AK Partili milletvekilleri için bir işlem yapılacak mı?”
Yanıtı çok kısa ve muhteşem!
“Bunlar değerlendirilir.”
Hepsi bu kadar... Bu iki sözcüğün anlamı açık:
“Hiçbir işlem yapılmayacak!..”
Çünkü korkuyorlar, çünkü o fotoğrafta boy gösteren milletvekillerinden bazıları Genel Başkan Yardımcısı, hatta Grup Başkanvekili.

Kılıçdaroğlu’nun belgesi

Sevgili okuyucularım, Kemal Kılıçdaroğlu bilmediğimiz veya unutmuş olduğumuz çok ilginç bir hususu gündeme taşıdı.
AKP iktidarı şimdi Fethullah takımına veryansın ediyor ya!..
Sayın ve muhterem cumhurbaşkanımız bunlara “Bizden ne istediniz de vermedik” dedi ya!
Yani Türkiye’deki olayları iyi izlemeyenler bu cemaatin ve adına FETÖ denilen terör örgütünün yıllarca yer altında gizli çalışıp
devleti o yolla ele geçirdiğini zannedebilir!
Oysa durumun hiç de öyle olmadığını Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından öğrenmiş olduk.

*  *  *

Milli Güvenlik Kurulu’nun 24 Haziran 2004 toplantısında aldığı bir karar varmış.
Toplantıda gündem konularından biri Türkiye’deki Nurculuk faaliyetleri ve Fetullah Gülen imiş...
Ve bunların yurt içi ve yurt dışı faaliyetlerinin izlenmesi, bir eylem planı hazırlanması ve bu konudaki tavsiye kararının hükümete bildirilmesine karar verilmiş.

*  *  *

Kararın altında kapı gibi imzalar var.
Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve dönemin komuta kademesini oluşturan Hilmi Özkök, Aytaç Yalman, Özden Örnek, İbrahim Fırtına ve Şener Eruygur.

*  *  *

Abdullah Bey daha sonra terfi ettirilip Cumhurbaşkanı yapıldı.
Recep Bey de öyle.
Abdullah Gül bakanlık görevinde iken Türkiye Cumhuriyeti’nin yurt dışındaki bütün temsilciliklerine bir genelge gönderip bulundukları ülkelerdeki Fetullah okullarına destek verilmesini istemiş, cumhurbaşkanlığı döneminde ise cemaati her açıdan kollayıp devlete ve yüksek yargıya yerleştirmişti.
Recep Bey derseniz, altında imzası olan bu MGK kararına rağmen bu konuda hiçbir şey yapmamış, tam tersine cemaatle arasını hep iyi tutmaya özen göstermiş...
Ve günün birinde kavga patlayınca “Bizden ne istediniz de vermedik” diye yakınmış biri.
Demek ki kendi siyasal çıkarları söz konusu olunca, taa 12 yıl önce altına imza attıkları MGK kararını bile takmıyorlar, ya da unutmuş görünüyorlar.
Yoksa böyle olmaz, ülkemiz bu rezalet ortamına sürüklenmezdi.
Devlet ciddiyetine bakar mısınız!