Terörle mücadelede yeni yöntemi Sadrazam Davutoğlu Ahmet sihirli bir kelimeyle açıkladı:
“Esselamüaleyküm”
Teröre karşı selamlaşma seferberliği...
Yalnız, Türkçe “merhaba”, “günaydın”, “iyi günler” derseniz, tutmuyor!..
Arapça “Esselamüaleyküm” diyeceksiniz...
Karşınızdaki de size “Ve aleykümselam” derse tamamdır, terör tarihe karışacak!..
Ama o kadar da kolay değil tabii, Davutoğlu Ahmet dahasını da anlatıyor ki bu biraz zor iş:
“Doğu’da olanlar Batı’ya gitsinler, Batı’da olanlar Doğu’ya gitsinler... Kuzey’de olan Güney’e, Güney’de olan Kuzey’e gitsinler... Herkes birbirine selam versin.”

* * *

Selam vermek kolay da...
İşini gücünü bırakıp oradan oraya dolaşmaya başlayacaksın!..
Muğla’da oturan Bingöl’e; Diyarbakır’da oturan Edirne’ye; Rize’de oturan Antalya’ya; Mersin’de oturan Trabzon’a gidecek...
Herkes avare avare dolaşacak, birbirine “Esselamüaleyküm” diyecek...
Sadrazam Hazretleri şöyle devam ediyor:
“Biz terörü kudret gücümüzle Allah’ın izniyle yeneceğiz... Türk’ün Kürt ile Arap’ın Zaza ile Sünni’nin Alevi ile selamlaşması var ya, esas darbeyi bu selamla vuracağız.”
Yani aslında bu kadar basitmiş...
32 yıldır neden bu yöntem, bu basit çare kimseciklerin aklına gelmedi, hayrettir!..

* * *

Ülkenin Sadrazamı “Herkes sokağa, caddeye özgüvenle çıkmalıdır” diyor, ama ABD Savunma Bakanlığı; Adana, İzmir Muğla’daki asker ailelerinin potansiyel terör tehdidine karşı Türkiye’yi derhal terk etmesini istiyor...
Duası kabul edilmiş olmalı ki Turizm Bakanı olduktan sonra sakal bırakan zat, “Bu yıl turizm şahlanacak” diyordu...
Herhalde “macera turizminden” söz ediyordu, ama o da olmadı, oteller boş!..
İstanbul’da 5 yıldızlı otellerde doluluk oranı yüzde 20’ye kadar düşmüş durumda...
Yaz sezonu için Güney’deki otellere rezervasyon yüzde 30’lar düzeyinde...
Ama turistler, bizim Sadrazamın teröre karşı “Esselamüaleyküm” silahı duyarlarsa son günlerde atağa geçip doluluğu yüzde 100’e çıkarabilirler!..

* * *

Tabii terörü bir de Çanakkale ruhuyla bitirme gibi bir yöntem var ki o devam ediyor...
İktidar mışıl mışıl uyurken terör örgütünün ele geçirdiği Nusaybin ve Yüksekova’da aslan gibi vatan evlatlarını şehit vermeye devam ediyoruz...
Nusaybin’de operasyonlar başladığından beri asker-polis 22 şehit verdik...
Keşke Davutoğlu’nun aklına bu selamlaşma fikri daha önce gelseydi!..

* * *

Sevgili okurlar,
Anlaşıldığı gibi işimiz Allah’a kaldı...
Bunların şehit vermekten yapacağı başka bir şey yok...
İşte artık, terörün “Esselamüaleyküm” diyerek önleneceği gibi ciddiyetsiz laflar da duymaya başladık!..
Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’ni ne kadar çaresiz bıraktılar, ne durumlara düşürdüler görüyorsunuz!..

Cumhurbaşkanı’na hakaret!..


Cumhurbaşkanı’na yapılan her eleştiriye açılan hakaret davası o kadar çoğaldı, rekorlar kırdı ki sonunda bu da ciddiyetini kaybetti...
“Gak” diyorsun dava, “guk” diyorsun dava...
Cumhurbaşkanı’nın avukatları sırf baskı olsun diye eleştiri ile hakaret arasındaki farkı gözetmediği için ABD ile AB ülkelerinde Türkiye 3. Dünya ülkesi durumuna düştü...
Fakat şimdi çok ilginç bir gelişme oldu ve bir sanık avukatı, Cumhurbaşkanı’na hakaretin ceza yasasında suç olmasının anayasaya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına aykırı olduğu savıyla yargılamayı yapan mahkemeye itirazda bulundu...
İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesi de avukatı haklı bularak, ceza yasasındaki bu maddenin iptali için dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne göndermeye karar verdi...
Bilindiği gibi Venedik Komisyonu da “Cumhurbaşkanı’na hakaretin ceza yasasında suç olmaktan çıkarılmasını” Türkiye’den istemişti...
Anayasa Mahkemesi bu maddeyi iptal ederse açılan bütün davalar düşecek, Türkiye derin bir nefes alacak!..