Kutsal bir kapıyı geçip Kailash’a yürüyen hacılar Kutsal bir kapıyı geçip
Kailash’a yürüyen hacılar


Himalayalar, gerek dünyanın en yüksek dağ sırası olması, gerek zengin bölgesel kutsal ve etnik yapısı sayesinde, özellikle Batı dünyasının imrenerek izlediği bir bölge olma özelliğini her zaman koruyor. Himalayalar’ın bir uzantısı olan Kailash Dağı ve çevresi, çok önemli bir dini merkez konumunda. Kailash Dağı ve çevresini kutsal yapan özelliklerin ilki; Asya’nın en önemli nehirlerinden dördünün kaynağının Kailash’ın yakınlarında bulunması. İndus, Brahmaputra, Sutlej ve Karnali nehirleri aynı bölgeden doğuyor.

BMW’nin çıkardığı ilk R 1150 GS Adventure’la Tibet'te BMW’nin çıkardığı ilk R 1150 GS Adventure’la Tibet'te


Kailash Dağı bir bereket kaynağı. İkincisi; Hinduizm inancına göre Kailash’ın, Tanrı Shiva ve eşinin evi sayılmasından ötürü kutsal bir bölge olması. 6714 metre yüksekliğindeki etkileyici bir görüntüsü olan Kailash Dağı her zaman karla kaplı. Bu yüzden Tibet dilinde ona, “Kar Mücevheri” deniyor. Budist inancına göre ise, Kailash, dünyanın eksenini oluşturan dağ. Yılda bir kez ruhlarını arındırmak için Tibetliler, Hindular, Jainler ve Bön dini izleyicileri Kailash’a geliyor ve dağı tavaf ederek ibadetlerini yerine getiriyorlar.

Hindistan, Nepal ve Tibet’te izlediğimiz rota Hindistan, Nepal ve Tibet’te izlediğimiz rota

Motosikletle Kutsal Dağa Yolculuk


20 yılı aşkındır Himalayaları, Nepal ve Tibet kültürünü, bu coğrafyanın hakim dini Budizm’i yakından tanıyorum. Dünyanın bu coğrafyasına çeşitli vesilelerle defalarca gittim, bütün zorluklarına ve tehlikelerine rağmen her seferinde de büyük bir coşku, heyecan, tatmin ve mutluluk duydum. Bu bölgede görmeyi çok istediğim yerlerden biri de Batı Tibet’teki, dünyanın en kutsal dağı kabul edilen Kailash Dağı’ydı. Bundan yıllar önce Tibet takviminin At yılında, 3 Alman ve 2 Türk motorcu, toplam 6 kişi, mayıs ayının dolunay zamanında, Kailash Dağı’nı motosikletlerimizle ziyaret ettik.

Festivalin en önemli olayı Tarboche bayrak direği dikiliyor Festivalin en önemli olayı Tarboche bayrak direği dikiliyor


Tibet’te motosikletle seyahat etmek, öncelikle izinler ve resmi prosedürler açısından son derece zorlu ve uzun bir ön hazırlığı gerektiriyor. Nitekim biz de yaklaşık 1 yıl önceden planlama ve 6 ay önceden de izinler için başvuru çalışmalarını başlatmıştık. İkinci zorluk ise yükseklik ve yol koşullarından kaynaklanıyordu. Son derece değişken, her boydan çukurlu, mıcırlı, iri taşlı, kumlu, kaygan, dar ve yüksek dağ geçitleriyle ve bir de köprü olmayan dere geçişleriyle dolu bozuk yollar, hele Batı Tibet’e doğru artık yol denebilecek bir şeyin bile kalmadığı, sadece arazi üzerinde Batı’ya doğru ilerlediğiniz, sürücü ve motosiklet için gerçekten zor, yorucu, hatta tehlikeli etaplar içeriyor. Hayatımın en zorlu sürüş etaplarının bir kısmını Tibet’te aştığımı söyleyebilirim.
AKUT’un o dönemdeki 2. Başkanı Demir abiyle (Kardaş) birlikte, Delhi’ye kadar uçakla giderek başladığımız seyahatin ilk zorluğu Hindistan’ın dayanılmaz sıcağı oldu. Bu sıcakta 1.5 gün gümrükte perişan olma pahasına sonunda motosikletlerimizi alıp Katmandu’ya doğru yola çıkabildik ve ekibin Alman üyeleriyle burada buluştuk. Katmandu’da birkaç günlük dinlenme ve son hazırlıkların ardından Nepal ve Tibet’i birbirine bağlayan Dostluk Köprüsü’nden geçerek Tibet’e girdik. Sınırda bizi Tibet’teki yolculuğumuz boyunca birlikte olacağımız rehberimiz ve iki cip karşıladı, ertesi gün de Batı Tibet’te kullanacağımız yakıt, yiyecek ve kamp malzemelerini taşıyan kamyonla buluştuk.

Tibet’in köprüsüz büyük nehirlerini geçtik Tibet’in köprüsüz büyük nehirlerini geçtik

Zorlu arazi ve yükseklik


Buradan sonra artık hep 4200 - 4300 metrenin üzerindeyiz ve bu durum, bünyeler adapte oluncaya kadar ekip üyelerini birkaç gün hırpalıyor. Yol koşullarının zorluğundan dolayı, günde 8 ile 12 saat arası motosiklet kullanmamıza rağmen, 200 ile 250 kilometre arasında ancak yol katedebildik. Tibet’in uçsuz bucaksız platosunda, dağ geçitlerinin arasında, kum fırtınaları ve kar dahil her türlü hava ve yol koşulları zorluğuyla 6 gün boyunca boğuştuktan sonra, kutsal Kailash Dağı’na ulaştık. Bu yılki dinsel seremoniyi diğer yıllardan ayıran en önemli özellik, Tibet takvimine göre bu yılın At Yılı olması. Bu zorlu hac yolculuğunu bu yıl gerçekleştirmek, inanışa göre diğer yıllardan 13 kat daha değerli. Biz de motosikletlerimizi dağın eteklerine park edip, binlerce Budist ve Hindu hacıyla birlikte 3 gün süren dağın etrafındaki yürüyüşümüzü tamamladık ve inanışa göre bütün günahlarımızdan arındık.

Bütün yolculuğu her üç adımda bir yere uzanarak yapan Budist hacılar  Bütün yolculuğu her üç adımda bir yere uzanarak yapan Budist hacılar

Manasarovar Gölü


Kailash’ın hemen yanındaki bir diğer önemli yer ise Manasarovar Gölü. Kailash’ın güneyindeki Manasarovar gölü, dünyanın en temiz tatlı su kaynaklarından biri. Hindularca, Tanrı Brahman’ın zihinsel olarak yaratılışının gerçekleştiği yer olduğuna inanılıyor. Bu yüzden kıyılarında pek çok manastır yer alıyor. Kailash Dağı’nın etrafında, binlerce hacıyla birlikte bu eşsiz yürüyüşü tamamladıktan ve kutsal gölü ve çevresini yaşadıktan sonra, yolculuğumuzun ikinci hedefi olan Everest
Dağı’nın ana kampına doğru uzun ve zorlu yolculuğumuza başladık ama bu başka bir hikaye...

Tibet’li hacılar Kailash’ın etrafını yürüyor Tibet’li hacılar Kailash’ın etrafını yürüyor