Milli Eğitim Bakanlığı’nda öyle bir kadrolaşma var ki, düne kadar “birlikte olanların” da yolları ayrılıyor, hemen her birim kendi yetkisini, diğerine karşı kullanma yoluna gidiyor.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’yı başta Müsteşar Yusuf Tekin olmak üzere bazı bürokratları “yok” sayıyor ve kafalarına göre yönetmeye çalışıyor. En büyük özellikleri ise imam hatiplerin sayılarını artırmak, Atatürk ve cumhuriyeti ders kitaplarından çıkarmak oluyor.

OKUL AÇ BASKISI BUNALTTI

Dini vakıflar, cemaat okullarının ve yurtlarının yerini almak için çalışıyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın özellikle atamalardan ve denetimden sorumlu birimleri de, sanki üzerlerine vazifeymiş gibi mevcut okulların imam hatibe dönüştürülmesi için çaba gösteriyor.
Kıyıda-kenarda değil özellikle merkezi yerlerde olan okulların imam hatip ortaokulu ya da lisesine dönüştürülmesine öncelik veriliyor. Böylece öğrencilerin imam hatip okullarına gitmesinin yolunu açıyorlar. Bütün okulları imam hatip lisesi yapamayacaklar ama ders programlarını imam hatip ortaokul ve liselerine benzetme çabaları da Talim ve Terbiye Kurulu eliyle gerçekleştiriliyor. Şimdi bu kurula “kafalarına uygun” başkan arayışı var.

5 MÜFETTİŞ SORUŞTURUYOR

27-28 Nisan’da yapılacak Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınav sorularının önceden sızdırıldığına ilişkin iddialar, önceki sınavlarda soru kitapçıklarının nakli, sınav sorularının hazırlanmasında yapıldığı öne sürülen usulsüzlükleri ortaya çıkarmak amacıyla Rehberlik ve Denetim Başkanı Atif Ala tarafından görevlendirilen bakanlık müfettişi İsmail Adar, Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt’a bağlı Ölçme ve Değerlendirme Genel Müdürlüğü’ne gitti.
Kendisine bilgi verilmeden binaya başmüfettişin geldiğini öğrenen müsteşar yardımcısı, yetkililere kendisi gelinceye kadar başmüfettişe hiçbir belge-bilgi verilmemesini istedi. Onlar da öyle yaptı. Kurt, geldi ve Başmüfettiş İsmail Adar’ın derhal binadan ayrılmasını istedi. Ancak başmüfettiş kendisine soruşturma görevi verildiği için görevini yerine getireceğini söyleyince, iddialara göre Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt sinirlendi ve “S... git; soytarı” dedi.
Bu durumu Başmüfettiş bağlı olduğu Rehberlik ve Denetim Başkanı Atif Ala’ya bildirdi. Bu kez Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt hakkında “S... git; soytarı” soruşturması yapmak üzere 3 müfettiş görevlendirildi. Bu soruşturmanın yanı sıra Kurt’un koruduğu öne sürülen Maarif Müfettişi Yüksel Kara’ya ise hiç görev verilmeden bir yıldır maaş ödendiği gerekçesiyle 2 müfettiş daha görevlendirildi. Böylece 5 müfettiş şimdi soruşturmaya başladı.
Milli Eğitim Bakanlığı’nda sınavlarda usulsüzlük yapıldığına ilişkin konuları sıkça gündeme getiren Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk da, müsteşar yardımcısının karşısında yer aldı. Koncuk, “Müsteşar yardımcısının görevi soruşturmaya müdahale değil soruşturmanın sağlıklı yürütülmesine yardımcı olmaktır” diyor.

“BİRİLERİNİN KUYRUĞUNA BASTIM”

Kamera kayıtları, tanık ifadelerinden sonra Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt’un ifadesine başvurulacak. Soruşturma açıldığını öğrenen Kurt’un, bakanlıktaki bazı dostlarına söylediklerini aktaralım:
“Benim küfretmeyeceğimi herkes bilir. Birilerinin kuyruğuna bastığım, sınavların Milli Eğitim’den alınıp bir firma tarafından yapılmasına karşı çıktığım için hedefteyim. Bir sürü sıkıntı yaşıyorum. At hırsızlarına reva görüleni bize yapmasınlar. Hırsızlığım, yolsuzluğum yok. Soruşturma yapılmasında bir sıkıntı yok. Cumhurbaşkanı’na hakaret edenleri koruyanları, kendi görüşlerine yakın olanları başka kurumlarda da görevlendirilmelerini sağlıyorlar. Sınavlarla ilgili açılan davalarla ilgili bizi savunacak avukatımız yok. Müfettiş Yüksel Kara, mevzuata hakim birisi olduğu için kendisinden bu konuda yararlanıyoruz. Yani ‘bankamatik müfettiş’ gibi bir durum yok.”

8 DAİRELİ İLÇE MÜDÜRÜ

Söz soruşturmalardan açılmışken, Ankara’da görevli İlçe Milli Eğitim Müdürü M.Y. hakkında da “mal varlığı soruşturması” yürütülüyor. Müdürün üzerine 8 daire ve lüks otomobiller bulunuyor. Soruşturmanın başlamasından sonra bu kişinin 4 daireyi babasının üzerine geçirdiği belirtiliyor, gelirinin internet sitesine aldığı reklamlardan olduğunu öne sürüyor.
Şu kadarını biliyorum o soruşturma hayli ses getirecek.