Türk ve İslam sanatını kapsayan ilk Türk müzesidir. 40 binden fazla eser vardır. 15’inci yüzyıla ait seccadeleri, Selçuklu dönemine ait hayvan figürlü, geometrik desenli halıları, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en zengin halı koleksiyonudur. Halı sanatı üzerine araştırma yapanlar için en ciddi kaynaktır.
El yazmaları ve hat sanatı bölümünde, dünyada ender bulunan, 7’nci yüzyıldan kalma Kuran’ı Kerim vardır. Emevi, Abbasi, Fatımi, Eyyubi, Memlük, Moğol, Türkmen, Selçuk, Timuri, Safavi ve Anadolu beyliklerine ait, hat sanatının eşsiz örnekleri vardır. Türk ve İran minyatürlü yazmaları, paha biçilmezdir.
Ahşap eserler bölümü, 9’uncu yüzyıl Anadolusu’nu yansıtır. Sedef, fildişi, bağa işlemeler, kakma sanatının eşsiz örneklerini barındırır.
Taş sanatı bölümü, Emevi, Abbasi, Memlük, Selçuklu, Osmanlı’dan oluşur. Özellikle, Selçuklu dönemine ait av sahneleri, sphenks, griphon, ejder gibi masalsı yaratıkların yeraldığı mezar taşları, büyüleyicidir.
Keramik ve cam bölümünde, bugün maalesef alev alev yanan Rakka, Samarra, Halep’teki kazılarda bulunmuş eserler sergilenir. Anadolu beylikleri dönemine ait mozaik, mihrap ve duvar çinisi örneklerine bakmaya kıyamazsınız, o derece kıymetlidir. 500 senelik Memlük kandilleri ise... “500 sene daha geçse bile, bir daha asla böylesi yapılamaz” dedirtir.
Maden sanatı bölümündeki gezegen ve burç figürlü şamdanlar, buhurdanlıklar, sorguçlar, tombaklar, Türk ve Müslüman ustaların adeta birer heykeltıraş olduğunun kanıtıdır.

*


“Türk ve İslam Eserleri Müzesi”dir bu.

*

Avrupa Konseyi ödülü aldı.
Özellikle çocuklara kültür mirasını sevdirdiği için, Unesco ödülü aldı.

*

Yabancı turistler gıptayla gezer.
Biz Türkler ise, gururla gezeriz.
Bu coğrafyada yaşayan “ecdat” tabir ettiğimiz atalarımızın, insan hayatını nasıl güzelleştirdiğini, dünya kültür mirasına nasıl katkıda bulunduklarını, nadide eserler bıraktıklarını görür, onur duyarız.

*

Ve dün... Canlı bombanın kafatasını, Dikilitaş’ın hemen karşısındaki Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nin bahçesinde buldular. Müzenin duvarlarına, pencerelerine vücut parçaları yapıştı.

*

E ne demeli bilmem ki... Atatürk Cumhuriyeti’ni Işid cumhuriyeti’ne çevirmeye çalışan bademler, bu eserleriyle gurur duyuyordur gari!