Türkiye, AKP iktidarının MHP’yi de yanına katarak hazırladığı “yeni sistemi” oylamak üzere 42 gün sonra sandığa gidiyor. Ülkeyi 15 yıldır yöneten AKP, savunma hattını “istikrar” üzerine kurdu. Kısaca halk bu değişiklikleri kabul ederse, koalisyon dönemlerinin kötü hatıraları silinecek ve Türkiye’yi “tutabilene aşk olacak”... Anayasa değişikliğine muhalefet eden kesimin dayandığı temel nokta ise sistemin “tek adam rejimi”ne dönüşme ihtimali. 16 Nisan’da “hayır” diyecekler, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan bağımsız olarak, Cumhurbaşkanlığı makamına oturacak kişinin, ülkeyi bir diktatörlüğe sürükleyebilecek yetkiyle donatıldığını savunuyor.

İTİRAZLARA RAĞMEN DİRETTİ


İki “cephe”nin argümanları da akıllara benzer tartışmaların yaşandığı Güney Avrupa ülkesi İtalya’yı getiriyor. İtalya, geçen yıl Aralık ayında (sadece 3 ay önce) Demokratik Partili eski Başbakan Matteo Renzi’nin tüm itirazlara rağmen direttiği Anayasa reformu için referanduma gitti. Renzi de savunma hattını “istikrar” üzerine kurdu. Zira İtalya Cumhuriyeti, kurulduğu 1946’dan bu yana geçen 70 yıl içinde 64 hükümet görmüştü. Yani Çizme’de, ortalama 13 ayda bir hükümet değişmişti. Renzi’nin başı çektiği “evet”çilere göre; bu siyasi istikrarsızlığın temel nedeni iki kanatlı Parlamento’ydu.

YASAMA FAALİYETLERİ AKSIYOR


İtalya’da alt kanat Temsilciler Meclisi ile Cumhuriyet Senatosu’nun yetkileri hemen hemen aynı. Bir yasanın Meclis’ten geçmesi için iki kanadın da onayı gerekiyor ve bu, yasama faaliyetlerini yavaşlatıyor. Tasarılar defalarca Temsilciler Meclisi ile Senato arasında gidip gelebiliyor. 4 Aralık’taki referandumun en önemli değişiklik teklifi ise şuydu: “Yasa ve bütçe onayı ile hükümete yönelik güvenoyu kullanma yetkisi Temsilciler Meclisi'ne bırakılacak.”

“TEK ADAM REJİMİNE” DÖNER


İtalyan muhalifler ise tıpkı bizde olduğu gibi Senato’nun işlevsiz kılınmasıyla sistemin “tek adam rejimi”ne dönüştürülebileceğini savunuyordu. “Hayır”cılar Senato’nun büyük oranda devre dışı bırakılmasıyla hükümete çok fazla yetki verileceğini ve kontrol mekanizmasının ortadan kalkacağını düşünüyordu. Muhaliflerin itirazında bir önceki yıl seçim yasasında yapılan değişikliğin de payı vardı. Çünkü bu değişiklik sonucu Temsilciler Meclisi için yapılan seçimlerde yüzde 40'ın üzerinde oy alan parti, 630 sandalyeden 340'ına sahip oluyor. İlk turda bu eşik geçilmezse, ilk iki parti ikinci tura kalıyor ve en çok oyu alan 340 milletvekili çıkarıyor.

[old_news_related_template title="Ünlü falcıdan liderlerin geleceklerine ilişkin flaş yorum!" desc="ABD'nin çiçeği burnunda Başkanı Donald Trump'ın 8 Kasım seçimlerinden başarıyla çıkacağını tahmin eden birkaç isimden biri olan Hong Kong'lu falcı, liderlerin geleceklerine ilişkin kehanetlerde bulundu. Trump'ın iyi bir başlangıç yapacağını ve 2017 sonunda çuvallamaya başlayacağını tahmin eden Priscilla Lam, Rusya Devlet Başkanı Putin'in ise güçlenerek yoluna devam edeceğini söyledi. CNN'in haberine göre; Lam'ın kehanette bulunduğu isimler arasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da bulunuyor." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/01/falci.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2017/dunya/unlu-falcidan-liderlerin-geleceklerine-iliskin-flas-yorum-cumhurbaskani-erdogan-1645223/"]

ÇOK ŞEY SAKLAYAN AYRINTI


Türkiye ile İtalya arasında anayasal reform bağlamındaki değişiklikler bire bir aynı olmasa da tarafların pozisyonları birbirine çok benziyor. Ayrıca, referandum kararı alındığında anketler, 50 milyon seçmen arasında çok sayıda “kararsız”a işaret ediyordu. Türkiye’de de tablo aynı. Tüm bu yakınlıkları anlattıktan sonra, sıra iki ülkedeki hâkim atmosfer arasındaki en önemli farka geldi. Zira bu ayrıntı, demokrasilerin olmazsa olmaz şartları arasında başı çeken özgür seçimlere dair çok şey saklıyor. Kısaca bahsetmek gerekirse…

KRİTİK DEĞERLENDİRME ŞÖYLE


Merkezi ABD'nin başkenti Washington DC'de bulunan ve demokrasi, siyasi özgürlükler ve insan hakları konularında çalışmalar yürüten Freedom House, Şubat ayı başında Özgürlükler Raporu’nu yayınladı. Söz konusu rapor, 195 ülke ve 14 bölgede 2016 yılında özgürlüklerin durumunu ele alıyor. Her ülke ve bölgeye, 25 gösterge üzerinden değerlendirilerek, 100 üzerinden ortalama bir puan veriyor. Ayrıca siyasal haklar ve bireysel özgürlükler için bir karne düzenleniyor. Burada en iyi durumdaki ülke/bölge 7 puan, en kötü durumdakiler ise 1 puan alıyor. Bu değerlendirme üzerinden ise bir ülke hakkında “özgür”, “kısmen özgür” ya da “özgür değil” kanaati getiriliyor.

[old_news_related_template title="Özgürlükler Raporu yayınlandı: Türkiye'nin durumu bildiğiniz gibi!" desc="Merkezi ABD'nin başkenti Washington DC'de bulunan ve demokrasi, siyasi özgürlükler ve insan hakları konularında çalışmalar yürüten Freedom House, 'Dünyada Özgürlük 2017' raporunu yayınladı. Raporda Türkiye, 'bir yıl içinde özgürlüklerin en fazla kötüye gittiği ülke' olarak yer aldı." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/02/harita2.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2017/dunya/son-dakika-ozgurlukler-raporu-yayinlandi-turkiyenin-durumu-bildiginiz-gibi-1653861/"]

İŞTE TÜRKİYE-İTALYA FARKI


Dünyanın çok önem verdiği bu raporda Türkiye, özgürlüklerin olmadığı bir ülke olarak değerlendirildi. İtalya ise hemen hemen tüm Avrupa ülkeleri gibi “özgür ülke” kategorisine girdi. Türkiye 38 puan aldı, İtalya 89. Türkiye’nin siyasi haklar karnesi 4, bireysel özgürlükler karnesi ise 5. İtalya ise her iki alanda da 1 numara. İtalya ile Türkiye’nin birbirine en çok yaklaştığı alan ise basın özgürlüğü. İtalya’da basın kısmen özgür, Türkiye’de özgür değil!

İTALYANLAR “HAYIR” DEDİ, GÖZLER TÜRKİYE’DE


İşte Türkiye ile bir hayli benzerlikler taşıyan bu tabloda İtalyanların iradesi sandıkta “hayır” olarak tecelli etti. Halkın yüzde 59.11’i, bu değişikliklerin “diktatörlük” yaratabileceğini düşündü. 42 yaşındaki genç Başbakan, siyasi kariyerinin kalbine yerleştirdiği bu referandumda başarısız olunca görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Hatta Renzi geçen günlerde Demokratik Parti liderliğinden de istifa etti. Şimdi gözler Türkiye’de. Dünya 16 Nisan referandumunun sonucunu merakla bekliyor.