New York Federal Güney Bölge Savcılığı yanıtında, Halkbank’ın Zarrab’ın kurduğu dolandırıcılık şebekesinde “merkezi konumda” olduğunu, Atilla’nın da “bilerek ve isteyerek” ABD’nin İran yaptırımlarının delinmesine yönelik kurulan Zarrab şebekesinde yer aldığını söyledi. Savcılık dilekçesinde, hakkında daha önce iddianame hazırlanan AKP’li eski bakan Zafer Çağlayan’ın da “rüşvet alan tek hükümet üyesi olmadığı” mesajı verildi. Yazıda, Zarrab şebekesinin “Türk hükümetinden bakanlara” rüşvet verdiği iddiası yer aldı, ancak bunların kimler olduğu açıklanmadı.

Savcılığın mahkemeye sunduğu dilekçede, Zarrab’ın ABD yaptırımlarını delmek için kurduğu iddia edilen şebekeye ilişkin ayrıntılar da verildi. Savcılık, “Zarrab dolandırıcılık şebekesinin” amaçlarını ve yapısını şöyle anlattı;

* YAPTIRIMLARI DELMEK İÇİN TÜRKİYE’DEKİ HÜKÜMET ÜYELERİNE RÜŞVET VERMEK


Şebekenin tek amacı, ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını delmek, bunu kolaylaştırmak için de Türk hükümetindeki bakanlara rüşvet vermekti.

* HEM İRAN’LA, HEM ABD’YLE İŞ YAPMAYA KALKTILAR


ABD yaptırımları, yabancı bankalara seçenek sunuyordu; Ya İran’la, ya da ABD bankacılık sistemiyle iş yapabilirlerdi. Halkbank, her ikisiyle de iş yapmaya kalktı. Atilla ve suç ortakları, Halkbank’ın İran petrol gelirlerini İran hükümetinin kullanmasını sağlarken, aynı zamanda ABD’yle iş yapmasına da devam etmesini sağladılar.

* ŞEBEKEDE KİMLER VAR?


Dilekçede, “Zarrab şebekesinin” üyeleri şöyle tarif edildi; “Aralarında Atilla’nın, (Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman) Aslan’ın, (Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı) Balkan’ın da bulunduğu Halkbank yöneticileri, Zarrab’la ve Zafer Çağlayan gibi yolsuzluğa bulaşmış Türk yetkililerle, İran yetkilileriyle birlikte İran’ın petrol gelirlerini, hiçbir uluslararası denetime takılmadan kullanabilmesi için bir şebeke oluşturdular”

* ŞEBEKE NASIL ÇALIŞTI?


Halkbank’taki İran petrol ve doğalgaz gelirlerine ait hesapların, anonim hale getirilerek, İran hükümetinin kullanımına sunulması amaçlandı. Bunun için de, altın ticareti ve insani malzeme ticareti kullanıldı. Aralarında Amerikan mali sisteminin de bulunduğu, uluslararası mali sistem dolandırılarak anonim hale getirilen İran paralarının, İran hükümeti tarafından özgürce kullanılmasının önü açıldı. Yapılan bu dolandırıcılık sayesinde de, aynı zamanda Halkbank’ın ABD tarafından yaptırımla karşılaşması önlendi.

* “ZARRAB VE ATİLLA BİRLİKTE YARGILANMALILAR”


Dilekçede, Zarrab ve Atilla’nın “ABD yaptırımlarını delmek için birlikte çalıştıkları, Atilla’nın şebekenin kuruluş toplantılarına katıldığı, hatta Zarrab’a sahte belge hazırlamak konusunda fikirler verdiği iddiaları da yer aldı. Dilekçede, Atilla’nın Halkbank’ın İran yaptırımlarını delip delmediğini inceleyen ABD yetkililerini de “yanılttığı” iddiası yer aldı. Bu nedenle de mahkemeden, Zarrab ile Atilla’nın dosyalarının ayrılıp, ayrı ayrı yargılanmaları talebinin reddedilmesi istendi.