YENİ ÖĞRENDİM

Ankara’da iktidara çok yakın bir haber kaynağım var biliyorsunuz. Bugüne kadar söylediği her şey doğru çıktı. Haftanın son günü aradı. “İstanbul’dayım” dedi “Anlatacaklarım var. Hem seni görmüş olurum hem de zaten anlatacaklarımı telefonda konuşmak istemiyorum” dedi.
Buluştuk. Tabi meraktayım. “Evet” dedim “Neler oluyor?” Ankaralı kaynağım “Son günlerde yazdıklarını ilgiyle okudum. Doğru saptamalar. Özellikle seçimle ilgili değerlendirmelerin çok doğru. Erdoğan AKP’nin iyi sonuç almayacağına ama başkanlık için CHP adayı ile ikinci tura kalması halinde kesin kazanacağına inanıyor, aynen yazdığın gibi” dedikten sonra devam etti: “Baskın seçimi çok düşündü Erdoğan, ama sonra çıkardığı yeni kanun hükmünde kararname ile bir süre devam etmeyi ve seçimleri 2018’e bırakmayı tercih etti.”
Kahvesinden bir yudum aldıktan sonra “15 Temmuz 2018 tarihi çok önemli. Eğer son anda bir karar değiştirmez ya da tuhaf bir olay başımıza gelmezse seçim olabilir” dedi.
Ben de “15 Temmuz tarihi tabii önemli, dinci darbe kalkışmasının yıldönümü, iyi de seçimler pazar günü yapılır, 15 Temmuz pazara mı geliyor” dedim.
Ankaralı kaynağım gevrek bir kahkaha attı; “Bazen Allah’ın lütfu olur, aç bak bakalım 2018 takvimine 15 Temmuz hangi güne geliyor?” Hemen cep telefonumdan takvime girdim, 2018 temmuza geldim, işe bakın 15 temmuz pazara geliyor.
“Peki, hangi seçim?” diye sordum. “İşte orası biraz karışık. Muhtemelen yerel seçimleri yapacak. Oradan çıkacak sonuca göre de kasımda diğer seçimi yapacak. Yanındaki danışmanlarının kafası net değil bu konuda. Bazıları hepsini aynı anda yapmak istiyor. Bazıları önce yerel sonuçlarını görmekten yana” cevabını verdi.
Ankaralı kaynağım “Burada önemli olan şu” dedikten sonra anlattı; “Erdoğan 2019’a kadar yönetimi taşıyamayacağını düşünüyor. Yerel seçimleri ön test olarak görüyor. Muhtemelen Ankara, İstanbul başkanlarını değiştirecek, referandumda bu illerdeki yenilgisini bu yolla aşmayı planlıyor. Eğer beklediği başarı olursa başkanlık seçimini de kazanacağını umuyor.”
Sohbetimizin sonuna doğru “Baştan beri soracağım ama şimdi sıra geldi” dedikten sonra “Başımıza tuhaf bir şey gelmezse dediniz, bu ne anlama geliyor” diye sordum.
Kaynağım güldü “İyi dikkatini çekmiş” dedikten sonra şunu söyledi; “Erdoğan ciddi endişeli. Kamuoyu önünde Amerika’ya ve Avrupa’ya karşı kafa tutuyor gibi görünüyor ama, başına çok iş açılabileceğinin de farkında. Amerika gezisi çok önemli. Trump’la görüşecek olması iyi mi kötü mü bir şey diyemiyorum. Ancak sonuçlarını tahmin etmek çok güç. Amerika’da bazı güçler Erdoğan’la yürümek istemiyorlar artık. Beyaz Saray şu anda Erdoğan’dan yana. Buna karşı Beyaz Saray’ın durumu bile sallantıda. Bu koşullarda Erdoğan’ın arkasında ne kadar durabilir, bunun için ne tavizler ister ben bilemem.”
Kaynağım “Yani” dedi “Her an her şey olabilir, bundan sonra hiçbir şey benim için sürpriz değil” diyerek vedalaştı ve Ankara uçağına binmek üzere alana doğru yola çıktı.

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Ne alakası var bu işin Menderes’le


İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Ankara’da HDP Milletvekili Aysel Tuğluk’un annesinin cenazesine saldıranlardan biriyle fotoğraf çektirmiş. O adam fotoğrafı sosyal medyada paylaşmış. İnsanlar haliyle tepki gösterince Süleyman Soylu çok öfkelenmiş ve “aşağılıklar” diye başlayan bir açıklama yapmış.
Süleyman Soylu yok saldırı üzerine olay yerine gelmişmiş, Aysel Tuğluk’la 45 dakika görüşmüşmüş, bu olaya büyük tepki göstermişmiş, sonra karakolu ziyaret etmişmiş, bu sırada kendisini sevenler fotoğraf çektirmişmiş, bu fotoğraf çektirenlerden biri meğer saldırıya katılanlardan biriymiş ve ertesi gün gözaltına alınmışmış. Rezalete bakar mısınız, cenazeye saldıranlar o kadar fütursuz, o kadar korkusuz ki karakola gidip İçişleri Bakanı ile fotoğraf bile çektirebiliyor. Zaten muhtemelen bakanın karakola gelmesini “yaptıklarını kutlamak için” zannediyordur o saldırgan.
İçişleri Bakanı muhtemelen o saldırganı tanımıyordur bile. Olabilir. Ama bakan açıklamasında şöyle diyor; “Biz bu konuda gereğini yapmışız ve yaparız. Rahmetli Adnan Menderes ve rahmetli iki bakanın idamına giden yoldaki taşlarını da bu fitne felsefesiyle dizdiler.”
Şimdi ne alaka Adnan Menderes ve arkadaşları. Bakan bey başı sıkışınca “idam edebiyatı” yapacağına, o saldırganın hangi güvenle karakola gelip sırıtık bir suratla fotoğraf çektirdiğini bir araştırsın. Buradaki rezillik, o saldırganın hiçbir şey olmamış gibi karakola gelebilmesidir. Yaptığı işin karakoldakiler ve bakan tarafından da takdir edildiğini düşünüyordu mutlaka. Ayrıca o fotoğraf karakolun içinde çekilmiş. Demek ki bakan polisler ve vatandaşlarla birlikteymiş o sırada. Saldırı hakkında olumsuz bir şey söylememiş olmalı ki o saldırgan bakana sokulup fotoğraf çektirmiş. Bakan o sırada yapılan saldırıya yönelik sözler söylemiş olsa o adam bu kadar sırıtkan biçimde olamazdı. Yoksa o adam ve arkadaşlarına saldırı emri zaten yukarılardan mı gelmişti?

ÇOK GÜLDÜM

Baba evine kaçan kadına son çağrı


Bizim okulun WhatsApp grubuna gelen bu şiirsel fıkrayı bu pazar biraz gülümseyelim diye sizlerle paylaşıyorum;
Kadınım bu sağa son mesajım
Bebelerinen evde oturup ağlarım
Çamaşır, bulaşık tarih yaptı
Kadınım ben bu işlerden ne ağnarım
Bir tokat salladım degmedi bile
La bok mu var babağan evinde
Ula ne bilinmez bi avradımışsın
Bebelerinen beni mevlam kayırsın
Arkadasın hatçe yan yan bakıverıyo
Üzülme osman abi deyiveriyo
Bebelerin başını okşayaraktan
Kendi düşen aglamaz deyip gülüveriyo
Bu gün geliverdi zabahın köründe
Vallaha bi gecelik vardı zillinin üzerinde
Bulaşığa daldı, çamaşırı yıkadı
La kadınım bak göğnüm çok daraldı
Bebeleri banyoya sokup yıkayıverdi
Osman abi sende gir keseleyim diyiverdi
Bende büğün olmaz yarın diyiverdim
La kadınım sana son bir şans daha verdim
Zabaha kadar geliyosan gel eve
Vallahi gelmezsen büyük tehlike
Hatçe elinde bekliyor kese
Vallah keseynen kalsa keşke

KOMİK

Bu haftanın aforizmaları


Mizah yazarı İbrahim Ormancı’dan gelen aforizmalardan bir demet sunuyorum;
Nedim Şener, ekranlarda saçmalamaya başladı. Bugün yaranmaya çalıştığın kesim geçmişte seni hapse attırmıştı. Sor bakalım kendine Nedim. “Ne idim? Ne oldum?” diye.

* * *

Denizcilerin her limanda bir sevgilisi olması güzel de, her limanda bir kaynanası olması kötü işte.

* * *

Ben güzele güzel demem. İlla ki bir kusur bulacağım. Düzel derim.

* * *

Bence okula giden çocuklarımızı “Okul bahçesinde silahlı kavga eden servisçi kavgaları” riskine karşı sigortalamak gerek.

* * *

MHP’li Celal Adan Bahçeli’nin Başbakan Yardımcısı diye anılmasına “Yardımcı değil yapıcıyız” diyerek tepki göstermiş. Bahçeli’nin geçmişte birilerine söylediği “Alçak, namert, şerefsiz. Sendeki şeref ve mertlik işportaya düşmüş” gibi sözleri yapıcılığın zirvesi olarak görebilir miyiz Sayın Celal Adan?

* * *

Eski bakanlardan Zafer Çağlayan hakkında ABD’deki mahkeme tutuklama kararı vermiş. Çok üzüldüm. Asla istemem ama maazallah Zafer Bey ABD’de tutuklanırsa, hapisten çıkmak için kefalet ücreti olarak 700 bin liralık saatini satabilir. Arz ediyorum efendim.

* * *

Kolombiya merkezli ucuz havayolu şirketi Viva-Colombia, bilet fiyatlarını ucuzlatmak için ayakta yolcu alacakmış. Düşünsenize pilot anons geçiyor. “İleride polis çevirmesi var. Çökelim bir zahmet” diye . Amma da olur ha.

* * *

Bir kendini beğenmiş arkadaşım “Beni çekemeyenler var” deyince dayanamadım “Lan seni kim çekemeyecek? Bak akıllı telefonla şıppadak çektim seni işte” deyiverdim. Ama hak etmişti hani.

* * *

Burdur İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Bayram yeni makam odasına her şeyi taşımış, bir tek Atatürk resmini taşımamış. Eee Atatürk’ün resmi bile böyle kafalara ağır gelir. Ondan taşıyamamışlardır.

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

Cem TV yeni anlayışla atağa kalkıyor


Uzun yıllardır medya dünyasında yer alan Cem TV yeni yönetimi ile yeni bir anlayışla yeni dönemini başlatıyor. Genellikle Alevi yurttaşların izlediği Cem TV’de oluşturulan yeni yönetim adına konuşan Cemal Coşkun “Cem TV yeni yayın döneminde kültür, tarih, sanat, edebiyat alanlarında iddialı programlarla geliyor. Haber ve haber programlarının yanı sıra renkli programlarla Cem TV artık en çok izlenen kanallar arasına girecek” dedi.
Cem TV’de inançlarla ilgili programlar olduğu gibi müzik magazin ve moda programlarına da yer verilecek.
Bu arada okurlar arasında ilgilenenler olursa; bu kanalda ben de haftada bir gün yerel yönetimlerle ilgili program yapacağım.