Bugün bunlara bir yenisi eklenmelidir:
“2 Mayıs bayramı!”
Bugün bütün dünya ve Türk Milleti için çok önemli bir gün.
Sayın dünya liderimiz Recep Bey, düzenlenecek AKP Grup toplantısında partisine yeniden dönecek ve üyelik kaydı yapılacak.
Bütün AKP milletvekilleri tarafından imzalanan bir önerge oylanacak ve karar oy birliği ile alınacak...
Sonracığıma parti üyesi (ya da tarafsız (!) cumhurbaşkanı)
kimliği ile kürsüye çıkıp büyük tezahürat eşliğinde ilk konuşmasını yapacak.
En sonunda ise büyük olasılıkla parti binasının balkonuna çıkıp orada da (getirilen partililere hitaben) konuşacak.
Yer gök inleyecek!..
Evet, gerçek liderimiz ve ülkemizin gururu olan Recep Bey bugün itibariyle partisine resmen kavuşmuş olacak.
Sanki bugüne kadar ayrı kalmışmış gibi!
Aradan tam 979 gün geçmiş, dile kolay yani.
Ne sabırlı adammış da bu kadar beklemiş yaa!
* * *
Filmin ikinci yarısını ise 21 Mayıs günü izleyeceğiz. O gün partisinin büyük kongresi toplanacak, verilecek olan başka bir önergeyle Recep Bey bu kez AKP genel başkanlığına seçilecek.
Hem parti başkanı, hem de cumhurbaşkanı!
Bu iki karpuzu koltuğuna nasıl sığdıracağı şimdilik bilinmiyor da, olsun varsın.
Gerçi atalarımız bir koltuğa iki karpuz sığmaz demişler ama burası Türkiye abicim!..
Becerikli adam gerektiğinde bir koltuğuna üç karpuz bile sığdırmayı bilir!
* * *
Zaman ne çabuk geçiyor.
Ağustos 2014’te cumhurbaşkanı seçildiğinde, anayasa uyarınca partisinden istifa etmek zorunda kalmıştı.
Yine anayasa uyarınca Meclis kürsüsüne çıkıp namusu ve şerefi üzerine “Tarafsızlık (!)” yemini etmişti!
Aradan üç yıla yakın bir zaman geçti.
Partisini özlemişti. Bu amaçla son anayasa değişikliğini bile yaptırıp bugün itibariyle partili cumhurbaşkanı oldu.
Sizler de mutlaka farkına varmışsınızdır, aradan geçen üç
yıla yakın süre içerisinde tarafsızlığını (!) korudu, namus ve şeref yeminini bir gün olsun çiğnemedi!
* * *
Bugün Türk siyaset tarihinde çok, ama çok önemli bir gün. Böylesi bir daha az gelir!
Dolayısıyla 2 Mayıs ya da 21 Mayıs’tan biri mutlaka ulusal bayram ilan edilmeli, her yıl coşkuyla kutlanmalıdır.
Kutsal bir gün.
Devlet Bey’i unutmasınlar!
Sevgili okurlarım, buraya kadar hadiseyi sadece sayın büyüğümüz, Türkiye’nin ve dünyanın en büyük lideri Recep Bey açısından ele almaya çalıştım.
Ancak onun bu aşamaya gelmesinde başka birinin de çok önemli payı ve katkısı olduğunu hiçbir zaman akıldan
çıkarmayalım.
Partili cumhurbaşkanlığını getiren son anayasa değişikliği eğer yüzde 51 gibi ezici bir çoğunlukla (!) kabul edildiyse, bunun en büyük nedenlerinden biri Devlet Bey’dir.
Allem etti kalem etti, kendi partisini falan unutup her konuda AKP’ye ve Recep Bey’e stepne oldu.
Böyle bir olay, böylesine bir stepne, cankurtaran simidi, kurtarıcı meleklik, herhalde dünya siyaset tarihinde az bulunur.
Gerçi bir muhalefet partisinin genel başkanı idi ama iktidar partisine her konuda destek vermek uğruna sadece partisini değil, yurtsever ülkücü tabanını bile bir kenara attı.
* * *
Evet, Recep Bey bugün partisine üye olacak...
21 Mayıs günü toplanacak AKP kongresinde ise genel başkanlığa seçilecek.
Şimdi kafamda bir soru var:
Acaba bu kadarı yeter mi?
Bence yetmez.
Yanına mutlaka Devlet Bey’i de koymalıdır!
* * *
Ben Recep Bey’in yerinde
olsam, bugün parti üyesi olduktan sonra Devlet Bey’e çağrıda bulunurum:
“Allah senden razı olsun muhterem... Bugüne kadar desteğini benden ve partimden esirgemedin. Her konuda yanımızda yer aldın, ne dediysek yaptın, ne
istediysek verdin. İktidar destekçisi bir muhalefet partisinin genel başkanı
olarak dünya siyaset tarihine geçtin. Şimdi gel, sen de aramıza katıl. Önümüzdeki günlerde seni de bizim partiye alalım, kaydını yapalım.
Gerçek yerin bizim yanımızdır...”
Sonra esas önerimi yaparım:
“Fırsat bu fırsattır, bu karambolde seni de benim partiye üye yapalım. Adın bundan sonra AKP milletvekili olarak anılsın. İstersen seni başbakan yardımcısı yaparım, istersen bakan, ya da AKP’nin Meclis’teki Grup Başkanvekili... Tercih senindir!”
* * *
Olmaz olmaz demeyin lütfen...
Burası Türkiye abicim her şey olur...
Ve Devlet Bey bunları fazlasıyla hak etmiştir.
