Bu yazıyı aklınızın bir köşesinde tutun ki bir süre sonra “Türkiye bu hale nasıl düştü?” sorularına temel oluştursun.
Gelişmiş ekonomiler tek bir istikamete doğru kürek çekiyor. Daha yüksek enflasyon, daha yüksek faiz... Bizim kâbusumuz olan enflasyon ve faiz gelişmiş ülke ekonomilerinin kurtarıcısı.
Amerika’dan dünyaya akan para kesildi. Sürekli olarak faizleri artıracak. Bu yıl, gelecek yıl ve sonrakinde... Bir şey daha yapacak Amerika! Yaklaşık 4.5 trilyon dolara ulaşmış bilançosunu küçültmeye başlayacak. Bunun anlamı piyasalardan para çekecek.
Keza Avrupa... Gelecek yıl parasal genişlemeyi kesecek. Faiz artırımlarını konuşmaya başlayacak. İngiltere ve Japonya’nın da buna benzer politikalar izlemesi kaçınılmaz. Çin kendi derdine düşecek. Bunlar dünyanın para kaynağı olan ülkeler...
Masaya o kadar çok para sürüldü ki, gelişmiş ülke piyasaları doydu ve şişti. Yetmedi bizim gibi gelişen ülke piyasaları da bu işten nasiplendi.

Şuraya koca bir balon

İşte bu para bolluğu kesilince gelişen ülke ekonomilerinin çoğu ağaçtan düşmüş gibi olacak. Maalesef biz betona çakılacağız. Neden?
Hem dış borcumuz çok hem de içeride kredi balonuna hava basıyoruz. Türkiye’ye kaliteli para gelmiyor. Günü kurtarma derdindeyiz.
Bakın; Doğrudan Yabancı Yatırım Güven Endeksi diye bir gösterge var. Yatırım yapılabilir 25 ülke seçip değerlendiriyorlar. Biz bu listede 2005 yılında 13’üncü sıradaydık. 2015’e geldiğimizde 22’nci sıraya kadar geriledik. Ve 2016’da liste dışı kaldık. Yatırım yapılabilir ülkeler listesinde artık adımız yok! Zaten yatırım yapan da yok.
Ekonomide yaprak kımıldamayınca bankaları kredi vermesi için zorlamaya başladık. Aksi takdirde binlerce şirket batacaktı. Zorla güzellik olmayınca kefili devlet deyip para pompaladık. Bu iş öyle bir hal aldı ki, bankalar kredi verilecek para bulmak için her türlü yolu dener oldu. Sebepsiz değil tabii... Bulduğu her kuruştan kâr edecekler de ondan.

Buraya da dev bir dalga

Mevduat faizleri hızla yükseldi. Piyasada şu sıralar büyük paraları çekmek için mevduata yüzde 14 veren var. Banka parayı alacak, kefili devlet olan krediyi firmaya verecek.
Bu faize rağmen döviz fiyatları kalıcı olarak düşmüyor. Merkez Bankası’nın cephanesi bitik! İhtiyacı karşılayabilecek yeterli dövizi yok. Bin bir sihirbazlıkla işi idare etmeye çalışıyor.
Dünyanın ekonomisi sağlam ülkeleri faiz artırıp, enflasyonu azdırmaya çalışırken biz bu sürece yüksek borç, kredi balonu, azgın faiz, berbat enflasyon, cari ve bütçe gibi çifte açığın yanı sıra bitmiş cephane, can çekişen turizm ve düşen gelirlerle kavga dövüş giriyoruz.
Şuraya da bir savaş ve milyonlarca mülteci çizip tabloyu tamamlayalım. Gelen dev dalganın önünde fırtınada kalmış muhteşem bir gemi resmi oldu. Gerisini hayal gücünüze bırakıyorum.