Türkiye ne olursa olsun hızlı büyümesi gereken bir ülke... Borçlarımızın oranını düşürebilmek, cari açığı sorun olmaktan çıkarmak, işsizliği azaltmak için devamlı yüksek büyümeliyiz.
Ancak büyüme rakamı sadece bir sayıdan ibaret olduğundan senin nasıl büyüdüğüne fazla bakılmaz. Yüzde 5 büyümüşüz derler, oh iyi dersin! Hiçbir yararı yoktur. Hatta zararlıdır.
Anlamsızca binlerce binayı yık yerine gökdelenler dik yine büyürsün. O gökdelenleri de yık, yerine yenilerini yap büyümen devam eder. Elde var sıfır...
Bunun Türkiye’nin borcuna, harcına, açığına bir faydası yoktur. İşte bizimki bu tip büyüme. Bu yüzden büyüdükçe borcumuz azalması gerekirken, artıyor.

* * *

Üreteceksin, büyüyeceksin. Oysa biz büyümeyi ve üretmeyi kısmalıyız ki cari açık artmasın! Trajik değil mi? Cari açık dediğin de az buz değil... Son açıklanan veri mayıs ayına ait... Sadece bir ayda 5 milyar 242 milyon dolar fazla harcama yapmışız.
Türkiye 12 yıldır üst üste cari işlemler açığı veriyor. Bakın olay nereye bağlanıyor... Kamu, özel toplam dış borcumuz yaklaşık 420 milyar dolar... Yılda 200 milyar dış borcu çeviriyoruz. Üzerine yıllık 35-40 milyar dolar cari açığı ekleyin... Nasıl ödenecek? Her zamanki gibi... Daha da borçlanarak...

* * *

Borç stoku ülkeleri doğrudan krize götürmez ancak borcu çevirememek ülkeleri krize götürür.
Daha fazla cari açık daha fazla dış borç stoku doğurur ve borç stoku arttıkça risk primi artar. Risk priminiz yükseldikçe uzun vadeli borçlanma imkânlarınız azalır. Mevcut borçlarınızı kısa vadeli para girişleriyle yönetmeye çalışırsınız.
Kısa vadeli fonlar ülkeye giriş yaptıkça sorun olmaz fakat para girişleri dünyada veya yurt içerisinde gerçekleşebilecek herhangi bir şokla kesintiye uğrarsa başımız belada demektir.

* * *

Maalesef devran döndü. Artık sıcak para oynak ve Türkiye’ye gelirken kaprisli... Dünyada gelişen ülkelere oluk oluk para akıyor, bize ucundan uğruyor. Dolar mıh gibi 3.50’nin üzerinde duruyor.
Kimsenin yatırım yapacak, istihdam üretecek iştahı yok. İşte biz de değirmeni döndürebilmek için getiri adına cazip olmalıyız ki yurtdışından para gelsin... Bu da mevcut şartlarda sadece yüksek faiz ile oluyor. Maalesef başka bir cazibemiz kalmadı!

* * *

Ya gelen paranın maliyeti? Her geçen gün artıyor. Amerika faiz artırıyor. Avrupa belki gelecek sene tahvil alımı yapacak. Bütün bunlar küresel faizlerin daha da yükselmesine delalet ediyor. Bu içerideki kredilere yansıyacak.
Ne zaman cari açık desem Arap efsaneleri anlatılıyor. Uçakla şu kadar para geldi, şu kadar para da gelmek için bekliyor. Masalın kahramanı Araplar olunca uyku tutmuyor insanı. Şöyle söyleyeyim, Arap para kazanmayacağı yere kuruş getirmez. Zira Arap artık AKP dostu değil... Eskidendi o... Geçti!