Canım okurum, biricik kardeşim, böyle oturup yazı okumakla bu iş olmaz. Siz yazıyı hobi olarak yine okuyun ama en azından oturmakla olmaz. Kalkın, iş kuruyoruz! Bir de tutarsa paraya para demeyeceğiz. Ortak olacak param yok mu diyorsun? Düşünme! İşin orasını ben hallettim.
Siz bu milyar dolarlık köprüleri yapanların cebinden milyar dolarlar mı çıkıyor sanıyorsunuz. Çıkmıyor güzel kardeşim... Bizim de çıkmayacak... Devlet hem finansmana, hem proje riskine kefil oluyor. Yüklenici risksiz... Yüklenici kim? Artık biziz!
Öncelikle bu iş için “evet” safında olmamız şart ki iktidara yakın durabilelim. Bundan sonra yok “hayırlı günlermiş” vay efendim “her şeyde bir hayır varmış”, sakın duymayayım. Cızz! Gerekli güveni tesis ettik mi? Ettik! Sonrası kolay... Hemen bir şirket kurup, devlet ihalelerine gireceğiz. Öyle küçüklere değil, kallavi olanlara... Köprü olur, yol olur, okul olur, hastane olur, havaalanı olur... Bakın önümüzde Kanal İstanbul gibi bir fırsat var. Onu kaçırırsak yazık olur.
Diyelim ki Ankara’ya boğaz köprüsü yapacaklar. Hop oradayız. Bize ne boğaz varmış, yokmuş... Bundan sonra alacağımız ihalelere bakarız. İşe odaklanın biraz!

Arkamızda millet var!

Kim ne veriyorsa bir fazlasını vereceğiz. Azaltma şeklindeyse iki azını teklif edeceğiz. İhale şartnamesini okumamıza bile gerek yok. Gerekirse bize göre değişiklik yaparlar zaten. Yapmazlarsa bile kârdayız ama ihale değişikliğine göstereceğimiz emsal de var. Bakınız Üçüncü Havalimanı...
İhaleyi kaptık mı? Vakit kaybetmeden kamu bankalarına gidip aldığımız ihaleyi teminat gösterip, başlangıç kredisi rica edeceğiz. Bilmem kaç yıl ön ödemesiz olacak. Onlar bu işlere çok meraklı...
Kredi limitimizin olup olmamasının onlar için hiçbir önemi yok! Kendimize mi yapacağız? Bu millet için yapacağız! İşimizi beğenmeyen olursa Çalışma Bakanı’nın da dediği gibi; “Bu millet kendi notunu kendi verir” deyip geçeceğiz.
Kaptık mı krediyi? Ver taşerona kaporayı, vursun kazmayı...
Şimdi sıra büyük kredide... İki, üç yabancı bankayı yetkilendir, çık uluslararası platforma, milyar dolarlarca kredi iste... Nasıl olsa arkamızda Türkiye Hazinesi’nin garantisi var. O da olmadı, Varlık Fonu dibimizde. Bu fon, bu iş için kurulmadı mı? Versin bize de... Yani bize değil, millete! Aman diyeyim diliniz sürçmesin...
Anlaşmada araç, yolcu, hasta, öğrenci garantisi de olacak nasıl olsa. Kredileri, ilk yılları ödemesiz almadık mı? Sonrasında devlet garantisi bize, biz krediye, artan cebimize şeklinde devam edeceğiz yola... Tabii fikir benim olduğundan size oranla biraz fazla almam normal.
Battık diyelim... Kefilimiz Hazine sonrasından bize ne? Hadi hayırlısı, dağılın ben size haber göndereceğim...