AKP İktidarı sanki yeni bir buluşmuş gibi dünyanın tercih etmediği yap-işlet- devret yöntemini Türkiye’ye dayattı. Adını “Mega Projeler” koydu...
Pazarlaması da iyi olunca ardı ardına ihalelere çıkıldı. Bu modelle dünyada yapılan işlerin de yüzde 40’ını Türkiye yapıyor. Amerika, Avrupa ülkeleri, Asya ülkeleri dâhil bütün dünyadan bahsediyoruz!
Peki, gerçekte yapılanların maliyetleri ne kadar? Çoğunu bilemiyoruz! Osman Gazi Köprüsü’nü ele alalım. Kaça mal oldu bu köprü? Yok! Arıyorsun, tarıyorsun, maliyet hesabı 1 milyar dolardan başlıyor, 6 milyar dolara kadar çıkıyor.
Hesap verme, halkı bilgilendirme, şeffaflık gibi süreçler işletilmediği için sayılar tahminden öte gidemiyor... Resmi bir açıklama yok. Proje sözleşmelerine Meclis adına denetim yapan Sayıştay bile ulaşamıyor.
Yapanlara süreç içerisinde ödenecek rakam ne kadar? Osman Gazi için 12,7 milyar dolar! Maliyetin ister en ucuzundan ister en pahalısından hesaplasanız bile yediğimiz kazığa bakar mısınız?
Bunlar borç olarak görünmüyor. Zaten bu yüzden tercih ediliyor. Kredi kartına 25 yıl taksit gibi... Oysa bildiğin borç... Sayıları 211’e ulaşan yatırımlara Hazine garantisi 123,5 milyar doları buluyor. Açıklanan sadece bir kısmı...

Garantiler fena yakacak!

Tabii bu işte bir çelişki de söz konusu... Açıklamalara göre en büyük payı 67,5 milyar dolarla havaalanı projeleri alıyor. Enerji 25,3 milyar dolar, karayolu 13,6 milyar dolar ile devam ediyor.
Ve geliyor sıra sağlık tesislerine... Verilen garanti 10,6 milyar dolar olarak geçiyor. Oysa Kalkınma Bakanlığı, kamu-özel sektör ortaklığı ile yapılan ve çoğunluğu şehir hastaneleri olan 18 sağlık tesisi için özel sektöre 30 milyar dolar kira ödeneceğini açıkladı. Üç kat fark var!
Müşteri garantili ihalelerden Kredi Garanti Fonu’na geçeyim. Zaten bizi bu garantiler yakacak!
Hazine destekli kefalet sistemi 250 milyar liralık kefalet veriyor. Kimin parasıyla veriyor bu garantiyi? Banka kredi verecek ama riski olmayacak. Canına minnet...
Hazine, bu kredinin duruma göre KOBİ dışında yüzde 85, KOBİ’ler için yüzde 90, ihracatçı için yüzde 100 kefil oluyor. Birçoğu zaten batık kredilerin yeniden yapılandırılması...
İyi de bu garantiler nasıl ödenecek? Hızlı büyümeyen bir Türkiye bu kadar geliri nereden elde edecek? AKP İktidarı; “Cebimizden beş kuruş çıkmadan bunları yaptırıyoruz” diye övünürken her geçen gün artan bu faturanın altından nasıl kalkılacak?
Durun daha bitmedi... İki nükleer proje ve Kanal İstanbul da geliyor. Reklamını yapıp oy isterken iyi de, ödemeler çoktan boyu aştı, bu böyle biline...