Ortalık “Reis bizi Afrin’e götür!” sloganlarıyla çınlıyor. İyi de... Sonra sırıtarak poz verip gayrı ciddi fotoğraflar çektirmek niye?
Afrin’deki yiğit askerlerimiz ciddi bir savaş veriyor, kahramanca çarpışıyor, vuruyor, vuruluyor.
Pişmiş kelle gibi sırıtmanın âlemi var mı?
Ciddi olun biraz!

* * *

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de koşa koşa (!) Afrin’e gitmek isteyenlerden... “Eğer yeri gelirse ben de bir bozkurt gibi en önde Afrin’e gider, taşıdığım bu canı vatana ve bu millete seve seve feda ederim” diyor.
Bahçeli’nin kahramanlığı ve bu fedakârlığı karşısında gözleri yaşaranlar oluyor mu, bilmiyorum.
Devlet Bahçeli’nin yaptığı açıklamalara bakacak olursak “Devletin beka sorunu” varmış. Bence bu görüş doğru değil.
Devletimizin beka sorunu yok ama başka devletin, yani Devlet Bahçeli Bey’in beka sorunu var. Partisinin eridiğini, görüyor ve siyaset dışında kalmamak için çırpınıyor.
Saray korosuna katılmasının sebebi budur!

* * *

Son dönemde en gerçekçi soruları İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener dile getiriyor, diyor ki:
“Ak Parti Genel Başkanı’na soruyorum. Biz Amerika Birleşik Devletleri ile dost muyuz, düşman mıyız kardeşim, cevap ver. Eğer Amerika ile düşman isek, o zaman Amerikalıların kullandığı Kürecik ile İncirlik üslerini neden kapatmıyorsun?
Sizi önüne gelen aldattı ama bunun bedelini millet ödedi.
Rusya ile dost musun, düşman mısın, bunun da cevabını ver.
Yeminle söylüyorum, böyle bir dış politika olamaz. Bunun bedelini hep beraber ödeyeceğiz.
Mehmetçik, sizin stratejik çukura düşürdüğünüz Türkiye’yi canı pahasına çıkarıp geri, getiriyor. Siz bozdunuz, onlar silah zoruyla düzeltiyorlar!”
Meral Akşener, iktidarı böyle eleştiriyor.
İyi ki kahraman Mehmetçik var.

Afrin’den önce adalarımız geri alınamaz mıydı?


Artık dönmek yok! Sonuna kadar gidilmelidir.
Gerçi “Afrin’in içine girmeyelim” gibi görüşler ve bunu dile getirenler var ama bu istekler gerçekçi değil.
Bunca savaştan sonra Afrin’e girilmezse, iş yarıda bırakılmış olur.
O zaman haklı olarak sormazlar mı? “Biz bunca şehidi neden verdik?”
Ok yaydan çıktı, sonuna kadar gitmek gerekiyor.
Ancak “Harekât politika malzemesi yapılmasın” sözü de doğrudur. Hiçbir parti, bu milli meseleyi siyasi ikbal amacıyla kullanmaya kalkışmamalıdır.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, en başından beri iktidara dostça uyarılarda bulunduklarını belirterek “Samimi olun, Afrin’i iç politika malzemesi yapmayın, dedik ama uyarılarımız dikkate alınmadı” diyor.

* * *

Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan:
“Afrin’de başlatılan operasyon çok önemli. Mutlaka başarı ile bitinceye, amaca ulaşılıncaya kadar gidilmelidir. Türkiye’nin bir beka sorunu yok. Beka sorunu aslında iktidarın kendi sorunu. Bir daha seçilemezsem korkusu” diyor ve ekliyor:
“Önceki Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in müdahale edilmesi önerisi hep geri çevrilmişti. Uzun süredir de Türk Silahlı Kuvvetleri bataklığa girmesin deniliyordu. Ancak iktidar, öyle bir zemin içinde buldu ki kendini, girmek mecburiyetinde kalındı.
Türkiye, Batı emperyalizminin, Amerika, İsrail ve Batılı servislerin kullandığı ‘medya ve sosyal medya’ üzerinden tahrik edilerek buraya sokuldu.”
Suriye’deki kargaşanın ve kanlı çatışmaların bütün sebebinin enerji bölgeleri olduğunu belirten Sadettin Tantan bu arada çok önemli bir soruyu dile getiriyor:
“Bizim için Ege’nin de çok büyük önemi var. Afrin’e girilmeden önce Ege Denizi’nde işgal edilen adalarımız geri alınamaz mıydı? Neden alınmıyor?”

TEBESSÜM

Temel’in oğlu!


Temel sevinç içinde bara girip garsona seslenir:
“Herkese benden içki ver garson efendi... 10 kiloluk bir oğlum oldu.”
Bardakiler içkilerini alıp yudumlayarak Temel’i kutlar, hep beraber eğlenirler.
Bir ay sonra Temel yine aynı bara geldiğinde sorarlar:
“Temel Bey, senin oğlun şimdi kaç kilo oldu?”
“Sekiz kilo!”
“Nasıl olur? Doğduğunda 10 kilo değil miydi?”
Temel göğsünü kabartarak gururla cevap verir:
“Sünnet ettirince sekiz kiloya indi!”

GÜNÜN SÖZÜ


Küçük insanlar, ellerine imkân geçtiği zaman emretmeyi çok severler!

basliksiz-1