Kişilerin sağlıklarının korunması, sağlık riskleri ile karşılaşmaları halinde de oluşan harcamaların finansmanı için 2012 yılında Genel Sağlık Sigortası (GSS) oluşturuldu. Sigortalılara sağlık yardımlarının Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) aracılığıyla tek elden yapılması, toplumun tüm bireylerinin GSS’lı olması kabul edildi. Geçen yıl sonu itibarıyla 78 milyon vatandaşımız (yüzde 97,7) GSS’lı oldu, bunların tedavi giderleri için 74 milyar lira harcandı. Halen kapsam dışında bulunan banka yardımlaşma sandıkları personeli, tutuklu ve hükümlülerin de sisteme dahil edilmelerine yönelik çalışmalar sürüyor.

Ülke nüfusunun tamamına yakınını kapsayan GSS kapsamındaki sigortalılara sağlık yardımları SGK tarafından sağlık kurum/kuruluşlarından hizmet alımı yapılması suretiyle karşılanıyor. Sigortalılardan alınacak katılım payları, özel sağlık kuruluşlarına ödenecek ek ücretler, sağlık hizmetlerinin bedellerinin tespit edilmesi vb. Konular; SGK tarafından çıkarılmış Sağlık Uygulama Talimatı’nda (SUT) ayrıntılı olarak belirtiliyor. Ancak SUT 2013 yılından beri güncellenmediği için vatandaşın cebinden daha çok para çıkıyor. Örneğin, SUT tarifesine göre KBB muayene bedeli olarak özel hastanelere (KDV dahil) 25,92 TL ödeyen SGK, ödediği bu rakamın 20 TL’sini, muayene katkı payı ve reçete bedeli adı altında vatandaştan tahsil ediyor.

BAKIN ŞU AYRICALIKLARA

Mevzuatta yer alan GSS’ye aykırılık oluşturan tüm hükümler yürürlükten kaldırıldığı halde, milletvekilleri ile bakmakla yükümlü oldukları kişilerin tedavi giderlerinin TBMM bütçesinden yapılacağına ilişkin yasa kuralı özenle korundu. Özel yasada sağlık hizmetlerinden yararlanma usul ve esaslarına ilişkin hüküm bulunmuyor. Bu yüzden belirtilen hususlar, herhangi bir sınırlama olmaksızın, TBMM Başkanlık Divanı’nca çıkarılan yönetmelikle düzenleniyor.

Yönetmelikle hak sahibi olanlara SGK aracılığıyla genel sağlık sigortalılara verilenlerin hayal bile edemeyeceği, özel sağlık sigortası poliçelerinde dahi öngörülmeyen hükümler içeren tedavi yardımları sağlanıyor. Bazılarını aktaralım:

Özel muayenehanede/evde yapılan muayene ve tedavi ücretleri de TBMM tarafından karşılanıyor.

Muayene katkı payı, reçete bedeli, eşdeğer ilaç farkı gibi ödeme yapılmıyor.

Resmi sağlık kurum ve kuruluşlarından sağlanmış tedavi giderleri, kurum tarafından düzenlenmiş (Öğretim üyesi muayene ücret farkı dahil) fatura esas alınarak ödeniyor.

Özel sağlık kurumlarındaki tedavi giderlerinde ek ücret ödenmiyor.

Özel sağlık kurumlarına ödenecek sağlık hizmeti giderlerinde Türk Tabipler Birliği vb. kurum/kuruluşların yıllık tarifeleri baz alınarak Başkanlık Divanı’nca belirlenen tutarlar üzerinden ödeniyor.

Yurtdışında tedavi edilmeleri konusunda geniş olanaklar sağlanıyor.

ŞİMDİ DE YÜKSEK YARGIYA AYRICALIK

GSS mevzuatına aykırı olan bu özel düzenlemenin Anayasa’nın 12. maddesinde yer alan “Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz” kuralına da aykırı olacağı hususunun göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Milletvekillerine görevlerini daha iyi yapabilmeleri, halkı temsilde zorluk çekmemeleri bağlamında bazı ayrıcalıklar/kolaylıklar sağlanması olağan karşılanabilir. Ancak söz konusu bu düzenlemeler, üstlenilen görevin süresiyle de sınırlı değil ömür boyu yararlanmaları şeklinde...

Konuyu derinlemesine irdeleyen emekli Mülkiye Başmüfettişi Mahmut Esen, “Yüksek yargı organı mensupları, sağlık giderlerinin ödenmesi gibi yaşamsal önem taşıyan bir konuda TBMM Başkanlık Divanı’na bağlandı. Zira yönetmelik çıkarmak veya Başkanlık Divanı’nın TBMM yönetimine ait karar alma faaliyetleri, TBMM’nin yasal olmayan idari nitelikli kararlarındandır. Dolayısıyla yüksek yargı organlarına sağlanacak sağlık yardımları, TBMM Başkanlık Divanı’nın idari kararlarına göre yapılacaktır. Örneğin yüksek yargı organı mensubunun kullanacağı gözlük bedeline dahi TBMM Başkanlık Divanı karar verecektir” diyor.

Konu, sadece sağlık giderlerinin ödenmesi sorunu olmaktan çıkıyor, yargı organlarının bağımsızlığı ve tarafsızlığını da doğrudan ilgilendiriyor. Yüksek yargı mensuplarının, GSS kapsamı dışına çıkarılmış olmaları nedeniyle hayatın olağan akışı içerisinde, GSS sigortalılarının sorunlarından uzaklaşacakları; SGK’nın hatalı eylem ve işlemlerinin yargı yoluyla düzeltilmesi, içtihat oluşturulmasına yönelik yargısal faaliyetlerin daha uzun bir zaman alacağı açıktır.