6 gün önce...
İstanbul Çekmeköy, Ömerli Mahallesi, Ömerli Caddesi üzerindeki ormanlık alanda erkek cesedi bulundu.
Ceset, 45 yaşındaki Mehmet Fatih Kılıç’tı.
Güvenlik kamera görüntülerine göre; Mehmet Fatih Kılıç, Çekmeköy’de bir AVM önünde, iki kişiyle buluşuyor ve bir otomobile biniyorlar.
Polis kayıtlarına göre; “inşaatçı” denilen Metin Ütü sahibi olduğu 34 UD 0808 plakalı BMW otomobili kullanırken, Mehmet Fatih Kılıç bunun yanında otururken, otomobilin arka koltuğunda oturan “müteahhit” Salim Önder, tabancasını çekip Mehmet Fatih Kılıç’ı ensesinden vurdu. Sonra. Cesedi Ömerli Barajı yakınlarındaki ormanlık alana atıp kaçtılar.
Metin Ütü hemen yakalandı; Salim Önder ise aramalara rağmen bulunamadı.
Peki... Mehmet Fatih Kılıç neden öldürüldü? Bu tam olarak anlaşılamadı.
İddiaya göre, Mehmet Fatih Kılıç, 700 bin liraya daire satın alacaktı.
Bu uydurmaydı!
İşin aslı; bu bir mafya cinayetiydi.
Sanıklar; ne inşaatçı ne de müteahhitti. İkisi de sabıkalıydı.
Ve hepsi tefeciydi.
Olay çabucak kapatıldı. Mehmet Fatih Kılıç hemen defnedildi.
Medya, haberi; “Bakan’ın kuzeni öldürüldü” diye verdi.
Bunları anımsatmamın amacı; Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’ın kuzeninin tefeci olduğunu yazmak değil.
Bu mafya hesaplaşması kafamda başka sorulara sebep oldu.
Telefonu açıp CHP milletvekili Dr. Aytun Çıray’a sordum.
Konu şuydu...

Erdoğan’ın uçağı


Tarih: 13 Şubat 2015.
Erdoğan, Meksika ziyaretinden Türkiye’ye dönerken ani bir kararla ABD Houston’a iniş yaptı.
Bu sürpriz iniş konusunda çeşitli spekülasyonlar yapıldı.
CHP’li Dr. Çıray konuyu Meclis’e taşıdı.
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarının Houston’a inişin gerekçesi olarak yakıt ikmalini gösterdiğini belirterek, “Ancak Airbus A330-200’ün özel bir üretimi olan ve ek yakıt tankları barındıran Cumhurbaşkanlığı uçağının menzili tam yüklü iken 15 bin 400 kilometredir. Meksika-Türkiye mesafesi ise 11 bin 500 kilometre olduğuna göre ikmal ihtiyacının olmadığı açıktır” diyerek,
dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’na yazılı soru önergesi verdi:
- O gece Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç neden alelacele Washington’dan Houston’a gitti?
- Büyükelçi Serdar Kılıç’a Erdoğan’ın MİT Müsteşarlığı görevini teklif ettiğinden haberiniz var mı? Anayasaya göre bir MİT müsteşarı başbakana bağlı olduğuna göre, Kılıç’a bu görevi önermek kimin görevidir?
- Başbakan olarak, anayasamıza göre hiçbir sorumluluğu olmayan biri tarafından yetkilerinize tecavüz edilmesini nasıl karşılıyorsunuz?
İşte...
CHP’li Dr. Çıray’a şunu sordum; “yazılı soru önergenize yanıt geldi mi?”
Gelmemişti!..
Oysa Meclis İç Tüzüğü’ne göre 15 gün içinde yanıt verilmesi gerekiyordu.
Demek bu sorular hâlâ havada asılı duruyor!
Bu soruları niye anımsattım.
Kabinede değişiklik yapan Erdoğan’ın, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı da koltuğundan alacağı konuşuluyor.
Erdoğan’ın adayı, Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç mı?
İşte.
Bu soru, aklıma Mehmet Fatih Kılıç’ın mafya tarafından öldürülmesini ve cinayetinin hemen kapatılmasını getirdi! Öyle ya...
Mehmet Fatih Kılıç, sadece Bakan Akif Çağatay Kılıç’ın kuzeni değil; Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç’ın da yeğeniydi.
Birileri bu cinayetle “tefeci yeğen” konusunu mu gündeme getirmek istedi?
Ve başkaları da “tefeci cinayetinin” hemen üzerini mi kapattırdı?
Bitmedi...

Yine bir kumarhane


Mafya cinayetinin MİT Müsteşarlığı kapışması için yapıldığını söylemek için başka kanıtlara da ihtiyaç var!
Daha önce duymuştum. Ancak belgesi yoktu. Son günlerde “fotoğrafı var” söylentisi çıktı.
İddiaya göre, Bakan Akif Çağatay Kılıç’ın Londra’da kumarhanede görüntüsü vardı.
Bakan Kılıç kumarhaneye gitti veya gitmedi. Aradığım şimdi bu değil. Şu:
Bu laflar, bu fotoğraf iddiaları niye şimdi çıkarılıyor?
Eğer amaç, Kılıç’ın bakanlığını önlemek ise, çok önceden çıkarılması gerekmez miydi?
Demek hedef Bakan Kılıç değil!
Hedef Kılıç’ın amcası Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç!
Yani asıl amaç, Serdar Kılıç’ın MİT Müsteşarlığı koltuğuna oturmasını engellemek!
Art arda...
Mafya cinayeti...
Kumarhane söylentileri...
Bunlar tesadüf olabilir mi?
Yakında...
Kılıç ailesinin CHP’li olması gündeme getirilirse hiç şaşırmam.
Gözden düşen Cüneyd Zapsu ile ilişkileri yazılırsa hiç şaşırmam.
Bakan Kılıç’ın babası, Büyükelçi Kılıç’ın ağabeyi gastroenteroloji uzmanı Sinan Kılıç’ın; Erdoğan’ın özel doktorluğunu yaparken kasti olarak yanlış tedavi uyguladığı bile söylense hiç şaşırmam.
Çünkü:
Doğan Yurdakul ile birlikte “Bay Pipo” kitabına çalışırken, MİT Müsteşarlığı için kimlerin ne kavgalar verdiğini gördük. Basına sızdırılan -Mehmet Eymür’ün yazdığı- MİT Raporu, rakipleri pasivize etmek isteyen bel altı olaylarıyla doluydu!
Yani:
MİT Müsteşarlığı seçimi önümüzdeki günlerde ilginç gelişmelere yol açabilir.
Hatırlayınız:
Emre Taner yerine MİT Müsteşarı yapılacağı konuşulan Levent Göktaş, Cemaat kumpasıyla 2009’da Silivri zindanına atılıverdi!
Bugün “oyun kurucu” Cemaat artık yok.
Ya da MİT içinde hâlâ varlar mı? Yakında kokusu çıkar...
Sonuçta..
Bir cinayet bana bunları düşündürdü işte...