Akdoğan böyle demişti: Öcalan başkanlık sistemine karşıymış, bunlar külliyen yalan

Nisan ayında yapılması öngörülen yeni anayasa referandumu öncesi tartışmalar da alevlendi. AKP ile MHP dışındaki tüm siyasi partiler ya 'hayırcı' kanada geçti ya da rengini henüz belli etmedi. Hayırcı kanat içerisinde HDP'nin de bulunmasını ise başka hükümet yetkilileri olmak üzere 'evetçiler' "PKK kanadı referandumda 'hayır' diyecek"  argümanıyla propaganda olarak sahneye sürdüler. "PKK'lılarla aynı safta olmayın, Başkanlık sistemine 'evet' deyin" çalışması tüm hızıyla devam ederken, eski defterler de yeniden gündeme geldi.

YALÇIN AKDOĞAN: ÖCALAN BAŞKANLIK SİSTEMİNE KARŞIYMIŞ... KÜLLİYEN YALAN

Özellikle dönemin Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın 'Öcalan başkanlığa evet diyor' sözleri yeniden gündeme geldi. 28 Temmuz 2015 tarihinde konuşan Akdoğan o dönem çözüm sürecini değerlendirmiş ve "Sürekli Öcalan adına yalan söylüyorlar, ‘Öcalan başkanlık sistemine karşı, Öcalan AK Parti’yle koalisyona karşı...’ Külliyen bunlar yalan.  Öcalan’ın adını kullanarak sürekli toplumu kandırıyorlar. Öcalan ile görüştükleri dönemde koalisyon diye bir konu var mıydı ki Türkiye’de, Öcalan ‘onunla yapın şununla yapın’ desin. Bu yüzden büyük bir sorumsuzluk var. Öcalan bunları muhtemelen yakalasa sopayla kovalar diye düşünüyorum, ‘her şeyi mahvettiniz’ diye..” şeklinde konuşmuştu.

EMRE AKÖZ: KÜRT HAREKETİ BAŞKANLIĞA HERKESTEN ÖNCE KOŞAR

Bu tarihten aylar sonra ise 5 Kasım 2015 günü, o dönem hükümete en yakın gazeteciler arasında gösterilen Sabah yazarı Emre Aköz Başkanlık sistemine ilişkin çarpıcı bir yazı kaleme almış ve HDP'nin Başkanlığa destek vermesi durumunda HDP ve PKK'nın taleplerinin karşılanmasıyla ilgili şunları yazmıştı “Öcalan’ın ve PKK’nın önde gelen yöneticilerinin temel talepleri karşılansın… Ulusalcı Kürt Hareketi başkanlığa herkesten önce koşar. Öcalan’ınki kolay: Faraza ev hapsine çıkarılabilir. İletişim imkânı verilir, vs. Ayrıca yerel yönetimlere güç kaydırılır. Hatta uygun miktarda özerklik bile düşünülebilir.”