Bakalım ne diyorlar diye televizyonu açtım, yorumları dinleyeyim derken 15 dakika kadar TRT’ye maruz kaldım. Bu büyüme “oynanan oyunlara rağmen sağlam makro temellere dayanan büyüme” imiş! Sağlam dediği ne olabilir ki?
* * *
Bırak oynamayı, oynatmaya az kaldı. Türkiye yüzde 7.4 büyüdü... Sen de bunu yedin! Nedir bu büyüme? Büyümeyi açıklayan kurum inandırıcılığı kalmayan finansal manipülasyon yapıyor ve ölçüm şablonunun tamamen yanlış... Büyümeyi daha önceki serideki ölçüm hatalarına bağlayıp bunların neler olduğu hakkında bilgi vermiyor.
“Eskiden hesapladığın yöntemle kaç büyüdüğümüzü söyle de karşılaştırma yapalım“ diyoruz. Açıklayamıyor! Belli ki iktidarın gölgesinde fesat odaklarına ders veriyor. Sonuçta milli mücadele... Yüzde 20 büyüdük deyiverse, kime ne?
* * *
Kapı ziline oynayan piyasa bile inanmadı bu büyümeye... Faizler arttı, Türk Lirası değer kaybetti. Yabancı yatırımcı “Büyüyor da bana mı büyüyor” diyerek kaçmaya devam etti. Borcun büyümesini ekonominin büyümesi sanıyorlarsa, diyecek bir şey yok.
Türkiye bir yılda 57 milyar dolar cari açık verdi. Açık son bir yılda yüzde 64 büyüdü. Al işte bak, bu da büyüme! Elin parasıyla elin malını alıyoruz, deftere yazdırıyoruz. Büyüdük diye seviniyoruz. Elalemin kredi derecelendirme şirketi “Çok borçlandınız” diye kredi notumuzu düşürünce de laf ediyoruz.
* * *
Gerçeklere gelince... Hiç mi büyümüyor ülke? Büyümez mi? Enflasyon büyüdü mesela... Dolar büyüyor... Faizler büyüyor... Cari açık büyüyor... Bütçe açığı büyüyor... Sefalet büyüyor... Tek zayıflayan Türk Lirası... Hepsi kulak arkası... Zira bir orası kaldı!
Bu büyüme olumlu falan değil! Ekonomide her şeyin bedeli vardır. Geçen yıl dopingi basmışsın, bu yıl motoru yakacaksın! Verileri iyi okursanız felaket bir durum olduğunu görürsünüz. Vatandaşın tüketimi yüzde 11 artmış. Sahi vatandaşın geliri mi artmış? Hayır! Demek ki borçlanmış.
* * *
Rekor kıran ihracat var ya... Mal ve hizmet ihracatı yüzde yarım artarken ithalat yüzde 15 arttı. Dolar bazında ne yapmışsın? Küçülmüşsün. Fakirleşmişsin. Dolar bazında gerçekleşmeyen büyüme reel büyüme değildir.
Yahu siz hiç büyümesi hızlanırken işsizliği yükselen bir ekonomi gördünüz mü? Neyse ki onu da millet kıraathaneleri ile halledecekler. Bedava kek verecekler! Durmak yok, keklemeye devam edecekler. Püskevit ile ortaklık kurdular. Sorarlarsa; “Biz ne kek olduk ne keklenen” olduk diyecekler.
