Yıl 2004... Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi maçı için Manchester United ile karşılaşmak üzere İngiltere’ye gidiyor. O yıl Everton’dan 25 milyon sterline transfer ettikleri 19 yaşındaki yıldız Wayne Rooney kırmızı formayla ilk maçına çıkacak. Haliyle Fenerbahçe’de bir tedirginlik söz konusu...
* * *
Fenerbahçe’nin savunma oyuncusu Fatih Akyel maç ile ilgili röportajda; “Ben geçmişte Rooney gibi nice yıldıza adım bile attırmadım. Karşımda hiç şansı yok. Rooney ile mücadeleyi bana bırakın” diyor.
İngiliz Manchester United adeta gol olup yağıyor. Fenerbahçe’yi 6-2’lik skor ile yeniyor. Rooney maçta tam üç gol atıyor! O günden beri “bana bırakın” lafı aklımdan hiç çıkmıyor!
* * *
“Yetkiyi bana verin” dedi... Onda değilse kimde bu yetki? Kim yönetiyor yahu bu ülkeyi? Kim bu hale getirdi? Yoksa bugüne kadar ekonomiyle Arda Turan mı ilgilendi? Sahi verilecek daha fazla yetki kaldı mı kıyıda köşede?
“Faizle, kurla mücadeleyi bana bırakın” dedi... Çok fedakârca laf etti. İyi arkasından “siz kaçın kendinizi kurtarın ben onları oyalarım” demedi! Zaten bu bırakılmış hali! Kimse söylemedi mi? Yoksa şimdiye kadar mücadele eden Rıdvan Dilmen miydi?
* * *
Bakın esas sorun da burada... Bu iş takım işidir. Liyakat işidir. Güven işidir. Bu işi bana bırakın ben hallederim, rahat olun canına okurum, aklını alırım tarzı ile olmaz. Ne Amerika, ne İngiltere, ne başka bir ülke... Kimse başaramaz! Piyasa ile oynanmaz.
Kendisi buna benzer çıkışı en son Londra’da yapmıştı. Yatırımcılar Türkiye’den nasıl kaçacağını şaşırdı. Dolar 5 liraya tırmandı. İki kerede 5 puan faiz artırıldı. Döviz fiyatları ancak yatıştı. Mehmet Şimşek ortalığı toparlamak için bir hafta sonra tekrar Londra’ya gitmek zorunda kaldı.
* * *
Denk mi geldi bilemiyorum ama Erdoğan’ın bu açıklamalarından sonra Mehmet Şimşek artık dayanamadı; “Normal hayatı çok özledim. Sıradan bir insan olmayı, rahat bir şekilde yaşamayı çok özledim” açıklamasını yaptı. Bu işin böyle yürümeyeceğini anlayıp sonunda siyaseti mi bıraktı?
Esas sorun Erdoğan’ın Türkiye gerçeklerinden kopmuş olması... Etrafı nasıl danışmanlarla sarılıysa hiçbir şeyden haberinin olmaması... Sadece yandaş basın okutulması. Dış dünyaya tamamen kapatılması...
* * *
On gün önce sektörün en büyüğü Keskinoğlu Tavukçuluk, nakit sıkışıklığı nedeniyle iflasa sürükleniyor. Erdoğan daha yeni haberdar oluyor! Hâlâ; “Çok enteresan... Böyle şey olabilir mi?” falan diyor!
Biri danışmanlarını aşıp söylesin kendisine...
Yetki zaten sende! Bundan 16 yıl önce mücadele sana kaldı. Lakin senin yapabildiğin bu kadardı! “Yastık altı dövizleri bozdurun”, “döviz alanlar teröristtir” falan dedin. Böyle mücadele ettin! Hatırlamıyor musun? Yetkiyi kim aldıysa hemen yerine koysun!
