Maymunlar zeka sahibidir. Düşünebilir, öğrenebilir. İletişim kurabilir. İnsan alet yapar. Maymun da alet yapar. İnsan alet kullanır, sorunu çözer. Maymun da alet kullanmayı öğrenir. İnsan ileriye doğru plan yapar. Maymun da geleceğini planlar.
İnsan dikkat sahibidir.
Maymun da...
İnsan idrak sahibidir.
Maymunun idraki de keskindir. İnsan, en temelde, usta-çırak ilişkisiyle öğrenmeye başlar. Çocuklar doğduklarında çırak, anne babalar da ustadırlar. Maymun ailesi de aynıdır.
Bir boy aynası koyun.
Bir insan bulun.
Aynaya baksın.
Aynadaki yansımayı tanır.
“O benim” der.
Bir maymun bulun.
O da aynaya baksın.
Yansımasını tanır.
İnsanlar birbirlerini ayırt edebilir. Maymunlar da diğer maymunları birbirinden ayırabiliyor. Maymun da şekil ve renkleri birbirinden ayırt edebilmeyi, dişi ses ile erkek sesinin birbirinden farklı olduğunu öğrenebiliyor.

* * *

Bunları niçin yazıp, değerli vaktinizi alıyorum. Çünkü Tayyip Erdoğan ile Devlet Bahçeli, Türk vatandaşlarını maymundan daha aşağıda gördüler. Seçmen vatandaşlarımıza; idraki, dikkati, algısı maymundan daha geride muamelesi yaptılar.
Tayyip Erdoğan.
Devlet Bahçeli.
2 devlet adamımız!
Yaptıklarına bakınca onlar adına içim acıyor. 15 gündür izliyorum. Hangi TV’yi açsam aynı konu. Erdoğan ile Bahçeli’nin politik bir diskur üreterek seçimlerde “yerli ve milli ittifak kuracakları” ve bunun için de partili milletvekillerine “İttifak Yasa Tasarısı” hazırlattıkları, tasarının Meclis’te görüşüldükten sonra mutlaka kabul edilip kanunlaşacağı anlatılıyor. Bu tasarıda yer aldığına göre, Türk vatandaşları seçim günü sandığa gidip oylarını atarken mührü hem Erdoğan’ın partisi AKP ambleminin altındaki daireye ve hem de Bahçeli’nin partisi MHP ambleminin altındaki daireye basarlarsa bu oylar “geçerli” kabul edilecek, yerli ve milli ittifakın hanesine yazılacak. Aynı şekilde diğer partiler de ikili-üçlü, kimisi “Kurtuluş İttifakı” kimisi “Tek Adama Hayır” adlı altında ittifaklarda buluşurlarsa eğer, bunlara oy atanlar da “bas mührü... bas mührü... nereyi boş bulursan oraya bas mührü...” yaparlarsa bu oylar da geçerli sayılacak.

* * *

Ey Erdoğan!
Ey Bahçeli!
Sayın devlet adamlarımız!
Şu bizim seçmenlerimizin maymun kadar zekası, aklı, idraki, dikkati yok mu? Seçeceği partinin dairesini bulup mührü o daireye basmaktan aciz mi ki, siz böyle bir “bas mührü... bas mührü... nereyi boş bulursan oraya bas mührü...” kanunu çıkartıyorsunuz? Böyle bir kanunu çıkartması Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne de hakaret sayılır. Osmanlı dönemi de dahil 150 yıldan fazla zamandır, bu toprakların insanları olan bizler, mühür basıyor, oy kullanıyoruz. Hangi dairenin bizim seçeceğimiz partinin yuvarlağı olduğunu seçebilecek kadar dikkatimiz, idrakimiz, aklımız, öğrenmemiz var. Maymunlara anlatsan nereye mühür vuracağını, 15 gün içinde, eksiksiz öğrenir. Japonlar deneyim yaptılar maymunlara aynı anda iki aleti birden kullanmayı öğrettiler. Bizim seçmen vatandaşlarımızı niçin maymundan daha aşağıda görmektesiniz? Böyle bir kanunu niçin çıkartmaya meyletmektesiniz? Çalınacak bir minare var ona kılıf mı hazırlamaktasınız?

* * *

Bir Herkül yürekli savcı çıksa!
Türk seçmenin zekasını, dikkatini, idrakini maymundan daha aşağıda saydığı için bu kanun tasarısını hazırlatan ve hazırlayanlara dava açsa...
Uğradığımız hakaret çok acı.
Herkül bir savcı aranıyor!